İnsanın yaşamdaki en büyük amacı, öğrenmek, kendisini geliştirmek ve çevresine yararlı bir birey olarak toplumda yer almak olmalıdır. Başkalarıyla karşılaştırma yapmadan, kırmadan, dökmeden, başkalarını engellemeden. Her insan bu amaçlarla yola çıkabilir. Ama, zaman içerisinde başka insanların böyle olamayabileceğini de görebilir. Öyle ki; insan kendini aştıkça etrafındaki insanları daha iyi fark etmeye başlar. Menfaatçi olanların, art niyetlilerin, tavır alanların, saklananların, ön yargılıların, iki yüzlülerin ve gerçekten dost olanların çok daha kolay ayırdına varır. Bazılarına fazladan değer verdiği için üzülüp hayal kırıklıkları yaşamış olsa da, olumsuz duygular yaşatan ve zarar veren insanlardan uzaklaşmak kişiyi daima rahatlatır. İşte bu yüzden hayatın belli dönemlerinde yalnız kalmak, kişisel bir tercih olarak önemlidir. Düşünmek, yenilenmek ve yeni durumlara uyum sağlamak adına. Başkalarını değiştirmek mümkün değildir. Oysa, kendimizi yenilemek, tazelenmiş yeni durumlarla başkalarının hayatlarına dokunmak ve örnek olmak mümkündür.
Her şey zamanında yolunda gitmiş olsa da hiç bir şey sonsuza kadar sürmez. Aksini iddia etmek kişisel gelişmenin önünü tıkar. Gelişime kapalı olanlar insanlar, bazen çevrenizde, bazen kurumlarda, bazen bilim camiasında, bazen de arkadaş ve aile çevresinde olabilirler. Bu tarz insanlar 'hayatımda hiçbir şey değişmesin, hep benim istediğim şeyler olsun, hep benim menfaatimlerim yerine gelsin, köşe başlarında hep ben oturayım' diye düşünebilirler. Böyle kişiler bazen bulundukları pozisyonlarda, birimleri kendi düşünce yapılarıyla yönetirlerken eleştiriye kapalı olarak 'çok başarılı' olduklarını düşünürler. Oysa, kendi öznel yargıları, ön yargıları ve açmazları nedeniyle, bir gün gelir yolda kalabilirler. 
Sadece özgür, kendini aşmayı bilen ve yenilenmeyi becerebilen insanlar her durumla başa çıkabilirler. Yalnızlıktan, kendini aşan durumlara doğru değişen boyutta hayatlarında yepyeni bir düzen kurabilirler. Değişim hayatın değişmez gerçeğidir. Yüzlerce yıl önce ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir’ demiştir Efes’li filozof Herakleitos (M.Ö.535-475). Değişim yenilenme demektir. 
Bu yüzden hayatınızdaki yalnız kalma, karar verme ve yenilenme süreçlerinden korkmayın. Bırakın hayatınızdaki olumsuz insanlar hayatınızdan çıkıp gitsin. Göreceksiniz geride sizi anlayabilen, anlaştığınız,  nitelikli ve yaratıcı insanlar kalacak. Hayatınızda yeni insanlara yer açılacak. Bu yüzden yalnız kalmak doğru bir tercihtir. Tek başınalık özgürlüktür. Özgürlük  ise yaratıcılık. Zor koşullar ve zor insanlar sizi zorlasa da aslında gözlerinizi açar. Kendinizi tanımanızı, aşmanızı ve kendinizi gerçekleştirebilmenizi sağlar.  Sizi yarı yolda bırakmayan dostlarınızı görmenizi sağlar. Birlikte yepyeni başarılara taşır. İçinde bulunduğunuz koşullar ne kadar zorlarsa zorlasın, olumsuz insanlarla her gün aynı kötü plağı çalmayın.  Doğru kararlar alıp kendi yolunuzda yürüyebilmek için önce kendinizle kalın ve sonra da öğrenilmiş çaresizliğinizi aşın.