Vali Mustafa Tutulmaz’ın Gazeteciler Cemiyeti’nin kongresinde basına yönelik sarf ettiği sözler basında yer aldı. Belki de basının yeterince söyleyemediğini söyledi Vali Tutulmaz.
O nedenledir ki bu eleştiriler manşetlere çıktı.
Ama eksik söyledi.
Vali Tutulmaz belli ki dolmuş.
Basın olarak içine düştüğümüz, düşürüldüğümüz durumu en güzel tarif edecek yerde hepsini samimiyetle söylemiş.
“Basın demokrasinin dördüncü kuvvetiyse şantaj yer alamaz (yapamaz). Yanlış yapan kamu görevlisi vardır. Yanlışın karşılığını hukuk bulur. Basın, amirin yerine geçerek yönlendirme yapamaz”
Ve çok daha fazlası.
Eksik kısmından da bahsedelim kısaca.
Basına güvenin yerlerde süründüğü bir dönemden geçiyoruz.
Evet doğru.
Ama basın da olmasa hırsızlar, yolsuzlar, halkı salak yerine koyanlar, ihaleciler rahat edecek!
Vali Bey yeri gereği basını konu ediyor.
Doğru.
Ama basını bu duruma getirenler sadece gazeteciler değil ki.
Bu şehirde en başta bazı siyasetçilerin, belediye başkanlarının işlerine gelmeyen her durumda kullandıkları nefret dili, tehdit dili, şantaj dili basının yozlaşmasında ana faktördür. 
Bu şehirde bazı siyasetçilerin, bürokratların, belediye başkanlarının, gazetecileri kendi siyasi ve ticari ikballeri için başka isimlerin yıpratılması için kullanma çabaları bu tablonun asıl nedenlerinden biridir.
Basında veya diğer alanlarda işini doğru yapmaya çalışanlar görmezden geliniyorsa o zaman yozlaşma, şantaj veya benzeri durumlar teşvik ediliyor demektir.
Vali Beyi çok iyi anlıyor teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temsilcisi olarak aynı uyarıyı basına şantaj yapanlara ve basını başkalarına şantaj olarak kullananlara da yaparsa daha doğru olur.

Meltem Tor - Ünal Çakmaklı – Kanser hastaları
Zonguldak’ta tedavi zorlukları nedeniyle çok sıkıntılı günler geçiren kanser hastaları ve yakınlarının durumunu gündemde tutmaya çalışıyoruz.
Bir önceki yazıda okuyuculardan, kanser hastalarının yakınlarından gelen yorumlara yer verdik.
Atatürk Devlet Hastanesi’nde bulunan tek onkolog doktorun yetersiz kaldığını paylaşan yüzlerce insanın duygularına tercüman olmaya çalıştık. 
Önce Selva Tor aradı.
Sonrasında da BEÜ’de görev yapan Prof. Dr. Meltem Tor.
Selva hanım az kalsın bizi dağa kaldıracaktı!
Çok korktuk!
Bırakmadığı sevgi sözü kalmadı.
Meltem hoca ise normal bir tonda başladığı konuşmasını; “Benden koparmak istediklerinizi alamayacaksınız” sözüyle sesinin şiddetini yükselterek başka bir noktaya taşıdı!
Ne için mücadele ettiğimizden habersiz olarak salladı durdu!
Eksik olmasın onun da her türlü sevgi ve saygı dolu sözlerine hedef olduk!
Sistemsel ve yönetimsel bir sorunun istemsiz parçaları haline gelmiş olabilirsiniz.
Ama bu kadar sevgi ve saygı sözüne gerek yok!
Şahsım ve Z HABER’in çalışanları adına aynı sevgi ve saygı sözlerini iade etmek zorundayız!
Bu şehrin çaresiz kalmış ve çaresiz kaldığı için şahsi ve kurumsal eleştirilerini köşe yazısının altına yorum olarak ekleyen hasta ve onların yakınları; “salak ve aptal” değildir!
Bizler bu şehre ve üniversite hastanemize büyük emekleri olmuş bir hocamız ile nasıl konuşulması gerektiğini biliriz!
Mekanın cennet olsun Ünal Çakmaklı abim!
Sen iktidar partisinin il başkanı olsaydın bu onkologlar çoktan gelmiş olurdu!

Destek vermek isteyen!
Elimizden geldiğince ihtiyaç sahipleri ile hayırseverleri buluşturmaya çalışıyoruz.
Bu kardeşimiz Çatalağzı’ndan
Kilimli Anadolu Lisesi öğrencisi olan çocuğu için desteğe ihtiyacı var.
Kilimli’de Derya konfeksiyonda bulunuyormuş.
Takımı 600 lira civarındaymış.
Destek olmak isteyen varsa bize ulaşabilir veya doğrudan Derya Konfeksiyon ile irtibata geçebilir.
Teşekkür ederiz.

Hepsi çok başarılı!
Zonguldak’ta herkes çok başarılı. 
Kimse kendisine toz kondurmuyor.
Zonguldak’ın güzelim yılları talan oldu.
Kimse sorumlu değil.
Kimse; “Biz de şunu başaramadık” demiyor.
Hepsi süper güç.
Onlar olmasa bu şehirde kimse yiyecek ekmek bulamaz.
Benim bu şehirde kendi veya şehri adına siyaset yapanlara küçük bir çağrım var.
Mezarlıklar kendini vazgeçilmez görenlerle dolu.
Bir siyasetçinin farklı fikirlere saygısı yoksa aslında kendisine saygısı yoktur.
Bu şehirde son birkaç yıl içinde atılan güzel adımların gecikmiş başlangıç olmasının ötesinde kafamızı hala kumdan çıkaramamış bir şehir olmaya devam ediyoruz.
En basit sorunlar karşısında bile birbirimizi anlamamakta direniyoruz.
Onu da geçelim!
Çirkinleşmekte yarışıyoruz!

Fikirler!
Bu köşe yazılarında her gün şehir adına bir fikir bulacaksınız.
Z HABER’de ortak akıl, dayanışma, paylaşma, istihdam, üretim, manevi ve şehir değerleri adına öneriler bulacaksınız.
Eskiden bir gazeteci bir öneri getirdiği zaman duyarlı siyasetçi, belediye başkanları bir arar, sorar teşekkür eder veya katılıp katılmadığını söylerdi.
STK’lar veya diğer duyarlı kesimler de daha duyarlıydı.
Şimdilerde şehir mala bağlamış!
Bir fikriniz varsa onu normal yolla duyurmanız mümkün değil.
O fikirlerin asla önemi yoktur.
Onların sizin – bizim fikirlerimize de ihtiyacı yoktur.
Fikrinizi izah etmek istiyorsanız onların anladığı dilden konuşmanızı beklerler!
Önerilere bir sonraki yazıda başlıyoruz.
Sizin de dile getirilmesini istediğiniz önerileriniz varsa lütfen bu yazının altına yorum olarak ekleyin.