Ne söyleyebiliriz ki.
Kocaman bir suskunluk belki çok daha iyi tarif eder acımızı.
Boş boş duvarlara, ayaklarımıza uzanan, dalgasını geçen denize, içinde ne yazdığını unuttuğumuz onlarca kitaba, bir kez daha yüzleştiğimiz ölüme bakarak sesiz kalmak belki en kestirmesi!
Kendisini hiç tanımadan tanık olduğum bir konuşmasından yola çıkarak güvendiğim, takdir ettiğim bir isim olmuştu Hüseyin Kolçak. O gün bu gün yanıltmadı bizi.
Has adamlık kumaşının altında deli bir yürek yatıyordu.
Babasından miras aldığı insanlık onurunu sırtlamış, inadına dürüst kalarak savaşıyordu göğüs göğüse.
İşçinin kalbine çoktan girmiş olan Hüseyin Kolçak, gönlünü de Yasemin’e kaptırmıştı en sonunda.
Kozlu kuyu başında ‘evet’ derken en önemli şahidiydi madenci kardeşleri.
İnandığını sonuna kadar savunan, saygısını yitirmeden direnebilen bir adamdı o. 
Ki o yüzdendir cezaevine giren Yasemin çin gidip aşk pankartı açabilen.
“O ne der, bu ne der” diye tasalanmadan gerçeklere yüzünü dönebilen, sevgisini pay edebilen bir isimdi o.
Genel Maden İşçileri Sendikası’nın Genel Sekreterliği görevine gelmiş, zamanında teslim edilmeyen hakkı teslim olmuştu.
İzmir’de tedavi gördüğü sürede bile duramıyor hastalığını unutup tüm çalışanlar ve işsizler için yüreğini ortaya koymaya gidiyordu.
Son aradığımda açmadı telefonu.
Yasemin geri döndü.
İlk defa umudumu yitirdiğim gün olmuştu.
Çok geçmedi birkaç gün sonra acı haberi geldi.
İşte o yüzden diyorum ki belki de susmak gerekiyor böyle bir acı haberin ardından.
Belki böylesi güzel bir dostun bıraktığı iyi izlerin insanlığa miras kalması için iki laf etmek gerekiyor.
Seni Kozlu ocak ağzında gezdirdiğin, işçiye güven veren yüzünle hatırlayacağız sevgili dost.
Kuyu başında ‘evet’ demiştin ya hani Yasemin’e.
Bugün aynı kuyu başında bir kez daha şahitlik ediyoruz senin güzel yüreğine.
Mekanın cennet olsun.
Seni güzel yönlerinle anmaktan başka çare bırakmadın bize.

Başkan Alan ile halkın arasında

Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan ile 2020’nin son günü yaptığımız görüntülü röportajda pek çok konuyu konuşmaya, kamuoyunun aklına takılanları sormaya çalıştık. Elbette eksik kalanlar olmuştur. Bu soruları sorarken kişisel görüşlerimizi ve kamuoyunun beklentilerini de hatırlattık.
Su zammı meselesi.
Belediye halk otobüsü meselesi.
Zonguldakspor konusunda verilen sözler.
Liman arkasında mağdur olan balıkçılar.
Ve diğer konularda bu güne kadar paylaştığımız düşünceleri röportajda da söyledik.
Pek çok yönüyle farklı sorulara yanıtların alındığı bir röportaj oldu diye düşünüyorum.
Halkın arasında, vatandaşların görüşlerinin de alındığı röportajdan çıkardığımız sonuç 2021 yılında çok daha aktif bir yıl olacağı.
İyi Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen için sarf ettiği sözler nedeniyle yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiş olsa da uzun zamandır basından uzak duran başkan Alan’ın söylemleri önemliydi.
Başta başkan Alan olmak üzere, sizlerden gelen çok sayıda eleştri, öneri ve hatırlatma için teşekkür ediyorum.

Gittik… Gördük… Anlattık!

Hafta sonu Ulutan Barajı ve Ulutan Barajı’na su temin eden Doğanlı Deresi ve Doğanlı Su Tüneli’nde incelemelerde bulundum.
İki ayrı video haber paylaştık.
Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’ın dediği gibi “hiç yağmur yağmasa altı ay yetecek suyumuz var” demek isterdim ama 2003 yılının o zor günlerine tanıklık etmiş biri olarak bu pek mümkün değil.
Olayın matematiksel hesabını yapıp 2021 yaz aylarını hesaplamak lazım.
Barajda su seviyesi hızla düşüyor.
Çünkü; “Su geliyor” denilen Doğanlı Su Tüneli’nden su gelmez olmuş.
Biz de gidip görmesek bayağı su geliyor sanıyorduk.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan verilere göre Zonguldak kıyıları mevsim normallerine yakın yağış almış.
Buna karşın Doğanlı Deresi’nden su gelmiyor.
Kar ve bahar yağmurlarına çok ihtiyacımız olacak.
Burada uyarıyoruz.
Acilen bir planlama yapılıp su sarfiyatı azaltılmalı.
Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Alan ve sayın meclis üyelerine çağrımız bu yönde.
Görüntüleri izlediğinizde ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.