Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapımı planlanan“Demiryolu-Karayolu İltisak Hattı Projesi” ile ilgili açıklamalarda bulundu. Öztürk açıklamasında, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Filyos limanına demiryolu ve karayolu bağlantı projesini resmi internet sitesinde ilan etti.‘Endüstri Bölgesi Demiryolu-Karayolu İltisak Hattı’ adı altında hazırlanan ve Dünya Bankası kredisiyle yapımı düşünülen proje doyası ekleriyle beraber bin sayfaya yaklaşıyor. Zonguldak’ta kirli teknoloji ürünü ne kadar yatırım varsa, tümünün ÇED dosyasını yapan bir müşavir firma tarafından hazırlanan proje kapsamında, 11,90 Km demiryolu, 4,35 Kmde karayolu yapımı planlanıyor. Dosyada inşaat aşamasının en yoğun döneminde 150, işletme aşamasındaysa yaklaşık 10 personelin istihdam edileceği belirtiliyor. Demiryolu hattı, karayolu hattı, istasyon, köprü, yük rampası, idari bina, depoalanları, şantiye sahası gibi bileşenlerden oluşan projeye 2020 sonu ya da 2021’de başlanacağı ifade ediliyor” dedi.

DOĞAL VARLIKLAR KADAR ARKEOLOJİK MİRASI DA TEHDİT EDİYOR

Sunulan projenin, Sakarya Irmağı’ndan, Kızılırmak Deltası’na kadar olan bölgenin en önemli ekosistemi olan ve bir ekolojik koridor olarak mutlak korunması gereken Filyos Vadisini geri döndürülemez biçimde tahrip edecek öğeler içerdiğini iddia eden Öztürk, “Filyos Irmağı’nın denize döküldüğü tamamı sulak ve kumul alanda planlanan bağlantı projesi aralarında endemik türlerin de bulunduğu birçok canlının yaşamını tehdit ediyor. Projenin tamamı, ilimizde aynı zamanda en çok kuşun gözlendiği bölgede olduğu için yöremizdeki kuş popülasyonu açısından da çok büyük riskler taşıyor. Proje yalnızca doğal varlıklarımızı değil, tarihsel mirasımızı datehdit ediyor. Hazırlanan dosyaya göre, Tios antik kenti ve Tiosnekropol alanının kamulaştırma sınırına çok yakın bir yerde inşa edilecek bağlantı hattı, Sazköy 3. derece arkeolojik alanının tamamınıiçine alıyor. Bir nekropol olduğu düşünülen alanın inşaat faaliyetlerinden olumsuz etkileneceği bizzat dosyayı hazırlayanlar tarafından da kabul ediliyor. Yine proje dosyasında Öteyüz Mahallesi 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanlarının belli noktalarda demiryolu hattının çarpma koridoru içinde yer aldığı belirtiliyor” dedi.

KÖY MEZARLIKLARINI KALDIRARAK ÖTEKİ DÜNYADA DA İNSANLARA HUZUR VERMİYOR

Projenin tüm canlılar gibi insanların huzurunu bozacağını söyleyen Öztürk, “İlimizin en değerli ekosistemi olan Filyos’un flora ve faunasına verdiği zararlar nedeniyle tüm canlı çeşitliliğini tehdit eden proje Sazköy, Aşağı İhsaniye, Derecikören köyleri başta olmak üzere önemli bir nüfus barındıran yerleşim alanlarını datahrip ediyor. Buralardaki mera, orman, koruluk, meyvelik gibi köy hayatı için yaşamsal önemdeki alanlar kadar, tarıma elverişli arazileride yok ederek o civardaki kırsal yaşamıbüyük ölçüde tasfiye ediyor. Proje kapsamında evleri yıkılacak birçok vatandaşın bulunması, sözü geçen köylerin insan yerleşiminden kısmi olarak arındırılması anlamına da geliyor. Yaşayan tüm canlıların sükûnunu bozan proje, Sazköy ve Aşağı İhsaniye mezarlıklarını da tahrip ederek, öbür dünyaya göçen insanların da huzurunu kaçırıyor” dedi.

FİLYOS VADİSİ PROJESİ İÇİNDE TERMİK SANTRAL OLDUĞU İTİRAF EDİLİYOR

Projenin gerekçeleri açıklanırken üst ölçekli hedef olan Filyos Vadisi Projesi’nde planlanan yatırımların dudak uçuklattığını söyleyen Öztürk, “Ulaştırma Bakanlığının resmi internet sitesinde yayımlanan dosya aynı zamanda bir itiraf niteliği de taşıyor. Limanın yanı sıra tersane, termik santral, çimento ve toprak sanayi, demir çelik tesisi, LPG depolama tesisleri, petrokimya tesisi, petrol ve petrol ürünleri depolama tesisi, kömür-cevher stok alanı ve kül atım sahası gibi ne kadar kirli teknoloji ürünü yatırım varsa tamamının Filyos Vadisi’nde planladığı resmen açıklanıyor. Böylece Filyos’a yapılan 25 milyon ton kapasiteli limanın yörede kurulacak yeni termik santraller için yurtdışından getirilecek ithal kömürün tahmil ve tahliyesi için yapıldığı da ortaya çıkmış oluyor” dedi.

BU DEVLETİN GİZLİ AJANDASI MI VAR?

Bu zamana değin yetkililerin tam tersi açıklamalar yaptığını söyleyen Öztürk, “Sormak hakkımız, bu devletin bir gizli ajandası mı var? Bakan dahil, tüm yetkililer koro halinde ‘Filyos Vadisi’nde bacalı sanayi olmayacak’ derken bunca kirli yatırımın Filyos Vadisi’nde planlanması ne anlama geliyor? Bu bölgenin en değerli ekosisteminde kurdun, kuşun, karıncanın huzurunu bozmaya, yaşayanların sükûnunu korumaktan vaz geçtim, mezarlıkları proje alanına dönüştürerek öteki dünyaya göç etmiş insanların huzurunu bozmaya ne hakkınız var? Evlerini, arazilerini, meralarını elinden aldığınız insanlara bir de sevdiklerinin mezarını kaldırtarak hangi cezayı veriyorsunuz? Bu nasıl bir proje yönetimi, nasıl bir devlet ciddiyetidir? Dosyada proje hakkında kendisine bilgi verilen Filyos Belediyesinin olumlu görüş bildirdiği bilgisi de yer alıyor. Son sorumuz da Filyos Belediye Başkanı Sayın Ömer Ünal’a: Sayın Ünal, siz bu halkın düşmanı mısınız? Her gün yüz yüze baktığınız insanlara bunca kötülüğü reva göre bir projeye onay vermeye ne hakkınız var?” diyerek sözlerini tamamladı.

İlgili linkler:

https://aygm.uab.gov.tr/uploads/pages/dunya-bankasi-turkiye-de-demiryolu-lojistigini-gel/csed-filyos-taslak.pdf

https://aygm.uab.gov.tr/uploads/pages/dunya-bankasi-turkiye-de-demiryolu-lojistigini-gel/csyp-filyos-taslak.pdf

Editör: TE Bilişim