Öyle, bildiğiniz gibi değil, bu Kokaksu başka!

İran Şahı’nın eşi, Prenses Süreyya’nın da, erkek çocuk sahibi olma umuduyla gizlice gittiği, birçok hastalıklara iyi gelen, Zonguldak’ta şehir merkezi yakınındaki kaplıcasıyla ünlü Kokaksu değil.

Bu Kokaksu, Zonguldak’tan hayli uzakta olsa da adeta Zonguldak’ın kalbi.

Hatta Zonguldak’ın, Bartın'ın ve Karabük’ün buluşma noktası, yörenin bileşkesi.

Zira şimdilerde bu illerin hava ulaşımını sağlayan havaalanı Kokaksu’da.

Vaktiyle Karabük ve Zonguldak yönünden gelip Bartın’a gidecek yolcuların tek adresiydi Kokaksu.

Trenlerin ve havaalanının tam kalbinden geçtiği, adıyla sanıyla bir hayli ilginç yerleşim merkezi.

Varlığını 1930' da inşa edilen demiryoluna borçlu.

Tren sesiyle doğmuş, trenle büyümüş, halen de büyümeye devam ediyor.

Kokar-Su/Kokaksu

Zonguldak-Ankara demiryolu hattının Çaycuma-Filyos arasında kalan Saltukova adındaki düzlükten geçişi sırasında rivayete göre, yabancı demiryolu mühendislerine kuyu suyu ikram edilmiş.

Su içen mühendisler, yetersiz Türkçeleriyle "kokar su" yerine,  "kokaksu" deyince yörenin adı da “Kokaksu” olarak kalmış.

1927 yılında başlayan Filyos-Irmak demiryolu inşası kapsamında, Bartın’a en yakın nokta olarak Kokaksu’ya da tren durağı yapılır.

Tüm kesimleri 1937 yılında hizmete giren Zonguldak-Ankara demiryolu üzerindeki Kokaksu’da 1940 yılında bugünkü istasyon binası yapılır.

“Bartın’ın Kara İskelesi”

Yük ve yolcu taşımacılığı yapılabilen istasyonuyla yörenin ulaşım merkezi olan Kokaksu, “Bartın’ın Kara İskelesi” olarak anılmaya başlanır.

Tren istasyonlarının şehirlerin doğuşu ve gelişmesindeki mihenk taşı olma özelliği Kokaksu’ya da sirayet eder.

İstasyon çevresine evler ve ticarethaneler yapılır. Halkın ve Zonguldak’ın sayılı zenginlerinden Ali Barlı’nın yaptığı bin liralık bağışla 1949 yılında Kokaksu Camii cami inşa edilir.

Batı Karadeniz Bölgesinin kısıtlı düzlüklerinden birine sahip olan Kokaksu, İkinci Dünya Savaşı yıllarında, memleket savunması için de büyük önem arz eder.

İkinci Dünya Savaşında tarafsız kalan Türkiye, herhangi bir saldırıya karşı ordusunu teyakkuzda tutmuş, bir dizi savunma önlemleri almıştır. Bu kapsamda Rus tehdidine karşı Kokaksu’da askeri havaalanı yapılmıştır.

Demiryolu hattının yanına yapılan havaalanından başka atlı birliklerinde yer aldığı bir tabur asker, bu bölgeye konuşlandırılmıştır.

Nitekim 1941'de bir adet Rus bombardıman uçağı Çaycuma’ya zorunlu iniş yapmış ve mürettebatı Ankara’ya nakledilerek enterne edilmiştir.  Savunma amaçlı olarak yapılan bu havaalanı, geliştirilerek günümüzde uluslararası hava taşımacılığı hizmeti vermektedir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında demiryolundan başka Kokaksu’dan sadece şose ile Bartın’a ulaşılabiliyordu. Kokaksu’da trenden inen yolcular, burada bekleyen "külüstür" dedikleri otobüslerle Bartın’a giderlerdi.

Kokaksu, nahiyesi Çaycuma ve kazası Devrek’e karayolu ulaşımı olmadığından, Devrek’e uzaklığı ve Bartın’a yakınlığı nedeniyle 5 Aralık 1941 tarihli kararnameyle Bartın’a bağlanmıştır.

Kokaksu İstasyonu Hatırına Bartın’a Müze

Ulaşımın yanı sıra yöre insanının ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamında derin izler bırakan Kokaksu İstasyonu, Ankara’da görev yapan değerli meslektaşım ve müze uzmanı Servet Sarıaslan’ı da etkilemiştir.

Müze kurma teklini "Kokaksu İstasyonu hatırına" kabul eden Sarıaslan, Bartın Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi’ni kurmuştur.

Özgün mimariye sahip tarihi istasyonumuz, Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 16.07.2011 tarih ve 2441 numaralı kararıyla “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiştir.

Ulaşım imkânlarının gelişmesi ve Çaycuma’nın ilçe olmasıyla Çaycuma’ya bağlanan beldede 1988 yılında "Saltukova" adıyla belediye kurulmuş, kuruluş yılından önceki düzlüğün adına geri dönmüştür. İstasyonun adı da “Saltukova” olarak değişmiştir.

Dün olduğu gibi bugün de halkın en önemli uğrak yeri olmaya ve yolcularına hizmet vermeye devam eden Kokaksu(Saltukova) İstasyonumuza dair hikâyeleri paylaşmaya devam edeceğiz.