“Hayalim abi, evde aç olmaması.” diyerek ülke gündemine oturmuştu, Mertcan.

Sokak röportajı esnasında yetişkin insanlara çocukluk hayalini ve şimdi ne yaptıklarını sorarken Mertcan kardeşimize “Hayalin ne?” demiştik.

Çok insan önünden gelip geçmişti. Ben ve kameraman arkadaşım Kağan mikrofon uzatmayı, onu dinlemeyi tercih etmiştik. Bütün hikaye de böyle başladı.

Sonra o röportajı sosyal medyada paylaştık. Ardından Ahmet de paylaştı ve ertesi sabah ‘büyük’ diyebileceğimiz birçok sayfa o kısa röportajı paylaştı.

Z Haber olarak aileye ulaştık. Aileyi dinledik. İlk yapılması gerekenleri yaptık.

Devamındaysa hem yardım etmek isteyen hayırseverler hem de kendi yüreklerimiz, bizleri bu sorunu bir an önce çözmeye itti. Birine dokunmuştuk sokakta, sonra dönüp arkamızı gidemezdik…

Yardımlar Nasıl Toplandı?

Röportajdan sonraki gün toplandık. Ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz diye düşündük. Bir dernek aracılığıyla yürütmeye karar vermiştik ancak hiçbir dernekten muhatap bulamadık.

İhtiyaçları listeledik, yardım için ulaşanlardan biz tercih ederek ihtiyaç listesine göre koordine ettik.

Nasıl mı yaptık?

Bir grup yardımsever ev için emlakçıya para gönderdi, bir grup eşya için ilgili firmalara… Zor, yoğun ve bol telefon trafikli bir süreçti.

Rüyalarımızda bile eşya taşıdığımız oldu.

Kafamızı iki elimizin arasına almış kara kara düşünürken, İzmir’den Zonguldak’a bir köprü kuruldu.

İyi Kalpler35 derneği bir cumartesi günü Zonguldak’a geldi.

Onların da desteğiyle süreç hızlandı ve aile 16 Haziran günü Gezer ailesini yeni evine, yeni eşyalarıyla yerleştirdik. İyi Kalpler35 derneğinin başkanı ise hem aile taşınırken hem de ben bu satırları yazarken Afrika’ya doğru uçmakta…

Zor ve yorucu bir süreçten geçtik. Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum. Hem hayırsever yurttaşlarımızdan hem de ‘bazı’ Zonguldak esnafından Allah razı olsun.

Neden ‘Bazı’?

Kimisi karşılıksız olarak hibe ederken kimisi güzel indirimler yapmıştı aileye alınan eşyalar için.

Kimisi de ne koparsam kardır diyerek yüksek fiyatlar çektiler.

Kimisi de yamyam gibi akbaba gibi garibandan bile bir şeyler koparmaya çalıştılar.

Biz bunları gördük ancak isim vermek; bu meselenin üstüne gidip deşmek bize düşmez.

Herkes ektiğini biçer, hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Bir şekilde iyi kalpler iyiliğe ulaşır.

Ne diyelim, Allah herkesin gönlüne göre versin!

Aziz Nesin’den bir alıntıyla bitirelim:

“öyle bir ağlasam

öyle bir ağlasam çocuklar

size hiç gözyaşı kalmasa.

öyle bir aç kalsam

öyle bir aç kalsam çocuklar

size hiç açlık kalmasa.”