Büyüklerimizden duyduğum, anlamlı bir söz ile başlamak istedim bu haftaki yazıma. 
Genelde hataya düşmememiz için yapılan tekrarların öncesinde veya nasihatin sonuna eklenirdi tekerleme tadında ki bu deyim. 
"Et tekraru ahsen velev kâne yüz seksen "
Anlamı;
“Tekrar güzel şeydir. İsterse 180'inci kez olsun” demektir.
Bu günlerde bıkmadan usanmadan tekrar etmemiz gereken şey salgına karşı tedbirleri hayatımızın bir parçası haline getirmek olmalı . 
Bu tekrarı önce kendimize sonra ailemizden başlayarak herkese hatırlatmalıyız. 
Ülkemizde ve Dünya’da pandemi ile mücadelenin sihirli formülü “Maske, Mesafe, Temizlik” aklımızdan çıkmamalı.
Kendimizi ve başkalarını virüse karşı koruyabilmenin en önemli yollarından biri maske takmak,
Koronavirüsün en çok solunum yolu ile bulaştığı dikkate alındığında maske takmanın önemi zamanla çok daha iyi anlaşıldı. 
Ülkemizde kovid-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020 tarihinden itibaren maske kullanımı her geçen gün ehemmiyet kazandı. 
Sağlık Bakanlığı 6 Nisan 2020 de tüm sağlık kuruluşlarına “tıbbı maske” kullanımı zorunlu hale getirdi.
Mayıs 2020 tarihinde 25 ilde tüm alanlarda başlayan maske takma zorunluluğu, 7 Eylül 2020 den itibaren Türkiye genelinde zorunlu hale geldi. 
Maske kullanım kurallarına aykırı hareket edenlere Haziran 2020 den itibaren 900 TL idari para cezası uygulanıyor. 
Salgının aldığı binlerce cana, idari para cezalarına, yetkililerin uyarılarına rağmen hala bu kuralları dikkate almayan insanlarla karşılaşıyoruz.
Otobüste, metroda, AVM’lerde, caddelerde, maske takmayan, yada koluna takarak gezen kurallara uymayan, uyaranlara hakaret eden, şiddet uygulayan o kadar çok kötü örnek var ki. 
Bizler bu örneklere rağmen başta kendimiz örnek olmalı, kurallara uymayanları uyarmaktan vazgeçmemeliyiz. 
Maske konusunda gerekli hassasiyeti göstermeyenler kendilerine ve aileleri olmak üzere topluma büyük bir haksızlık ve saygısızlık yapıyorlar. 
Bir başka konuda standartlara uygun olmayan maskelerin kullanılması.
Ülkemizde maskelerin üretilmesi konusunda bir standart olmasına rağmen denetimdeki eksiklikler ve vatandaşlarımızın ekonomik tercihlerinden dolayı uygun olmayan maske kullanımı oldukça fazla. 

Maskeler pandeminin ilk aylarında e-Devlet üzerinden başvuru yapılarak eczanelerden temin edilmişti.
Keşke standartlara uygun maskeler devlet bütçesinden karşılanarak vatandaşlarımıza dağıtılabilse.
Birçok ülkede hızla yayılan mutasyonlu virüs vakaları ülkemizde de görülmeye başladı. 
Bilim insanları mevcut tedbirlere dikkat çekerek mutasyonlu virüse karşı temizlik, mesafe ve usulüne uygun maske kullanımının etkili olduğuna vurgu yapıyorlar. 
Maske, mesafe ve temizlik keyfi değil toplumsal ve vicdani bir sorumluluktur.
Hatırlatması bizden.
Kalın Sağlıcakla. 
Haftanın Sözü:
 “Sorumluluğu kabul edebilmek, insanın değerinin ölçütüdür.”
 Roy L. Smith