Zonguldaklı yazar Ali Kaya insanlar arasındaki farklılıklar nedeni ile ayrışmayı güvercin hikayesi ile anlattı.

İşte o hikaye:

Bir gurup güvercin, geniş kaldırıma dökülmüş yiyecekleri iştahla yiyorlar.
Yaşlıca bir adam, onları ürkütmeyecek bir uzaklıktan seyrediyor
Bir süre sonra çok yakından gelen hafif bir seslenişle irkildi;
---Hayrola hemşerim?
Adam etrafa baktı, kimseyi göremedi
---Aşağıya bak aşağıya! Adam baktı;
Yerde bir güvercin kafasını kaldırmış ona bakıyor
---Ne o, bizi seyredip duruyorsun. Niyetin ne?
Adam korkuyla karışık bir şaşkınlıkla kekeleyerek;
---Hiiç, bakıyordum sadece…
---Önce korkma! Farz etki rüyadasın. Niçin bu kadar uzun bakıyorsun, onu söyle
--- Burada 25-30 kadar güvercinsiniz
---Eeee ne var bunda?
---Hepiniz farklısınız
--- Nasıl farklıymışız?
---Mesela tüylerinizin rengi; kiminiz siyah, kiminiz siyah-gri, bir taneniz süt beyaz, dört taneniz siyah-beyaz, iki taneniz paçalı, bir kısmınız diğerlerinden daha iri, bazılarınızın boyun tüyleri renkli ve parlak.
---Evet dediklerin doğru ama ne var bunda?
---Yani bunca farka rağmen…
---Farka rağmen ne olmuş?
---Diyorum ki; nasıl bir arada oluyorsunuz? Yem bulunca birlikte yiyorsunuz, akşam olunca da aynı saçak altında, çatı arasında birlikte kalıyorsunuz.
---Bak hemşerim, o dediklerinin bizce zerre kadar önemi yok. Aksine o farklılık dediklerin bizim güzeliğimiz
--- Ama…
---Ne aması?
---Siz siyah-griler çoğunluktasınız. Bir araya gelip diğerlerini kovsanız daha çok yiyecek ve daha rahat geceleyecek imkânınız olmaz mı?
---Bak hemşerim sen bizi insan mı sandın. Çabuk çek git buradan da bu acayip düşüncelerinle kafamızı karıştırma! Bu insan hastalığını bize de bulaştırma!