Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ile Milletvekili Hamdi Uçar’ın mahallelerde ve yine Ak Parti milletvekilleri ile bazı partili belediye başkanlarının ilçelerde, beldelerde halkla bir araya gelmesi, olayları ve sorunları yerinde görmesi güzel.
Hep diyoruz.
Bazı işlere siyaset üstü bakabilmek lazım.
Hep diyoruz ki halka gidin.
Biz de öyle yapıyoruz.
İlçe ilçe dolaşıp halkı dinlemeye gayret ediyoruz.
Bu konuda yaptığımız çağrılardan alınganlık gösteren isimleri çok geç de olsa halkın arasında görmek güzel.
Yalnız küçük bir tavsiyem var.
Daha çok dinlesinler!
Halkı ne kadar çok dinler ne kadar çok anlamaya çalışırsanız o kadar başarılı olursunuz.
Aslında, çevrenizdeki – çevremizdeki yalama takımından kurtulabilseniz daha başarılı olacaksınız.

Mustafa Eyriboyun’dan kalan
40 gün ne çabuk geçti.
BEÜ’den hocamız, şehrin sevilen, düşünen, dert edinen ismi Mustafa Eyriboyun’un ölümü şehrimiz için büyük kayıp.
Mustafa hocayla ilgili bazı anıları hatırlatan dostları var.
O anılardan biri şöyle;
Yanlış hatırlamıyorsam Termodinamik konusunda dünyaca ünlü Türk Bilim insanı Prof. Dr. Yunus Çengel başörtülü öğrencilerin okullara alınmadığı dönemde bir konferans için Zonguldak’a geliyor.
Hoca Amerika’dan eğitim ve toplumsal sonuçları adına örnekler veriyor.
Salonda bulunan Eyriboyun dayanamıyor ve diyor ki;
“Siz ABD’den bahsediyorsunuz. 
Biz Türkiye’de etek boyunu başörtüsünü konuşmaktan bilim yapmaya zaman bulamıyoruz. ABD’de de böyle mi?”
Mekanın cennet olsun hocam!

CHP de halktan kopuk!
CHP iktidar olacakmış.
Zonguldak Belediyesi’ni alacakmış.
Alır almaz.
Onu o günün adayı, meclis yapısı ve halk belirler.
Ama bir başarı sağlanacaksa bu başarının mimarı asla ama asla örgüt olamaz.
Hele ki bu örgüt yapısı asla olamaz.
Halktan uzak.
Tabandan uzak.
Vefadan uzak.
Mahalleden uzak.
Cenazeden uzak.
Muhtardan uzak.
Sorunlardan uzak.
Köylüden uzak.
Gazipaşa’ya kafayı gömmüş sosyal medyadan üfürmüş isimler sadece CHP’nin değil, siyasetin, Zonguldak’ın bir sorunudur.
Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’un Memur-Sen’i ziyaretinden bile rahatsız olan CHP’lilerden ne partilerine bir hayır gelir, ne kendilerine ne de kente!

Sevgi dili!
Zonguldak’ta en büyük sorunlardan biri kesinlikle ötekileştirme hastalığıdır!
Nefret dilidir!
Bizde siyasetçilerimizin çoğu güzel bakmaz - bakamaz!
O nedenle empati yetenekleri de zayıftır!
Hiç düşmanı veya rakibi olmayan bile kendi gölgesinden korkabilme ihtimali için mesele çıkarmayı sever!
Vali bey diyor ya hani; “Sevgi dilini kullanalım”
O zaman da söyledim.
Güzel.
Ama bunu demesi gereken asıl kişiler, bürokratlarımız, siyasetçilerimiz ve belediye başkanlarımız!

Bu adama teşekkür etmek lazım!
Esra Erol'da Gülay Pazarlı ve eşinin kendisini aldattığı iddiaları yer almıştı. Yayına bağlanan eşi Fehmi Pazarlı’nın; 
"Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak'tan selamlar" şeklindeki sözleri gündemde. Sabah Alem FM’de konu üzerine geyikler dönüyordu yine. Kadının biri yazıyor. Diyor ki; “Doğma büyüme buradayım. Zonguldak’ın kestane balının bu kadar ünlü olduğunu bilmiyordum”
Olay her ne kadar aile içi bir mesele olsa da Zonguldak’ta turizm ve bal üzerine konuşan, milyonlar harcayan kurumların yapamadığı tanıtımı sıradan bir vatandaş yaptı.
Balcılar Fehmi Pazarlı’ya teşekkür ediyor.
ZAYBİR ve bal üreticilerinin hızlıca bir araya gelip üretim ve pazarlama adına acilen ortak adımlar atmaları şart!
Konunun devamı gelirse kestane balımızı daha iyi anlatıp pazar payını arttırabiliriz!
Ve bir sürü gereksiz proje için milyonlar döken isimlerin böyle doğru sloganlar ile tanıtımı arttırması lazım!

İlber Ortaylı – Nihat Hatipoğlu!
Bu şehrin az ama doğru pazarlandığında güzel turizm projeleri var.
Büyük paralar harcamaya, proje kağıtlarına paralar dökmeye gerek kalmadan yapılacak işler hep vardı.
Ama olmadı.
Anlatmaya çalıştığımız şeyi İlber Ortaylı yapıverdi.
Yazısı gündem oldu.
“Nihayet Zeugma mozaikleriyle yarışacak bir mozaik bahçesi daha bulunmuş” dedi.
Çaycuma Kadıoğlu’nda bulduğumuz ve üzerini kapattığımız, tüm çabalara rağmen hala turizme kazandıramadığımız mozaiklerden bahsediyor.
Geçen sene gidip orada yayın yapmıştım.
Bu kadar yazıdan sonra Çaycuma’nın evladı, Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ve Çaycuma TSO Başkanı Zekai Kamitoğlu’nun da çaba harcadığı alanı turizme açmak için bir dakika bile beklememesi gerekir!
Nihat Hatipoğlu’nu konferansa getirip cebine 50 lira koyanların İlber Ortaylı gibi insanları bedava getirip şehir adına faydalanması gerekirdi bu güne kadar!
Hey gidi Sümer Atasoy hocam.
Kulakların çınlasın!
Ömer Ünal başkan senin de kulakların çınlıyor mu!