Bir süredir gündemde olan düğme fabrikası vardı.
İstanbul’dan Zonguldak çocuğu Orhan Bayraklı Adıyamanlı ortağını Zonguldak’a yatırım yapmak için ikna etmişken yer sıkıntısı ile karşı karşıya kalmış.
Hikaye ilginç.
Yaklaşık 3 bin metre karelik kapalı alan şart.
Çaycuma OSB’de yer bulamamışlar.
Yer kiralamak için her konuda anlaşan, parayı da alan Güpgüpoğlu ise caymış.
Alternatif yer aranıyor.
Bir yıllık kiralarını da peşin veriyorlar.
Yok mudur başka uygun bir yer.
Bulunamaz mı?
Kısa süre öncesine kadar memleketine yatırım yapacak adam bulamazdık doğru düzgün.
Şimdilerde gelmek isteyeni de kaçırıyoruz.
Veya kaçırmak için mutlaka nedenlerimiz var.
Gündemde o kadar suni tartışma varken bu girişimciler için yer bulunamamış olması düşündürücü.
Konunun takipçisi olacağız.

Polat Ağabey!
Ak Partili Milletvekilleri ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç arasında yaşanan krize yönelik görüşlerimiz daha önce paylaştım.
Zonguldak siyasi tarihinde son 19 yılın en gereksiz polemiği.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, Oruç’a Ereğli ilçe Başkanının yanlış tutumuyla başlayan ve devam ettirilen yapılan terbiyesizliğin ardından, Oruç’un duygusal açıklamasına yanıt vermiş.
Orada bir yerde diyor ki; “Ondan bir şey istediğimiz yok ki bizim. Hayrına yaparsa bir şeyler yapacak. Mesuliyeti yok, görevi de yok. Bir şeysi de yok. Kırılması çok alıngan oluşundan kaynaklanıyor. Yoksa başka bir durum yok. Yeter ki bir yerlerde bir insanımız olsun yöremize faydası olsun. Kendi kendini gündem yapmak istiyor o zaman”
Bunları okuyunca Polat ağabeyin Zonguldak’a 4 dönemdir yaptığı çok büyük hizmetleri hatırladım biran. 
Ankara’da başka, Zonguldak’ta başka konuşmadığını biliyoruz mesela!
O nedenle Türkiye’nin dört bir tarafında hızla giden yatırımların Zonguldak’ta ağır – aksak ilerlemesinin kendisiyle de hiç alakasının olmadığını hatırladık mesela!
Ak Parti’nin kurucu il başkanı olduğu günden bu güne kadar 19 yıldır milletvekili olan Polat ağabeyin çok önemli sorunlarımızı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğrudan aktardığı günleri hatırladık mesela!
“He… He...” deyip vatandaşın talep ve önerilerini hiçbir zaman geçiştiren  bir siyasetçi olmadı mesela!
Meclise gelenlerin telefonlarına; 
“Trabzon’dayım” deyip Ankara’da hiç görülmemiştir mesela!
O nedenle ki; Zonguldak’ta çözülecek sorun kalmadığı için zaten şeysi olmayanlardan da bu kadar rahatsız olmanın anlamı olmadığını da görmüş olduk!
Polat ağabey bu şehre en az beş dönem daha milletvekilliği yapmalı!
Öyle değil mi Polat ağabey!

Uyardık… Yine uyarıyoruz!
Bartın, Kastamonu, Sinop hattında yaşanan sel felaketinin yaraları çok büyük. Ölen vatandaşlarımıza rahmet, geride kalanlara sabır diliyoruz. 
Meteorolojik veriler sonrasında yağmurun gücüne karşı koymak ne mümkün!
Metre kareye 240 kg. yağış düşen yerler var.
Ama!
Pek çok yerde kontrolsüz, yanlış, önlenemeyen, denetlenmeyen yapılaşma anlayışı da bu acı tabloda temel etkenlerden biri.
Bugün Kastamonu Bozkurt ve Ayancık’ta olan yarın Zonguldak’ta olacak.
Türkiye’nin farklı noktalarında olacak.
Dere yataklarına yapılan yapılaşma, orman kesimlerinde dere yataklarına bırakılan ağaçlar böylesi eğilimli olan arazilerden sonundaki ilçe ve belde merkezlerinin boğazını düğümlüyor.
Şimdi Zonguldak’tan bir örnek verelim.
Bir yıl önce yayın yaptık.
Zonguldak Ankara yolunun onuncu kilometresinde yol ve dere ıslah çalışması birlikte yapıldı.
Geniş dere yatağı daraltılarak beton kanal içine alındı.
Geçmiş yıllarda burada yaşanan taşkınların il merkezini nasıl etkilediğini biliyoruz.
Kaç defa yazdık.
Haberi ve görüntülü anlatımı yeniden paylaştık.
Bizim bürokratlar ve siyasetçilerimiz seyirci kaldılar.
Çünkü seyirci kalmak işlerine geliyor.
Kimse dertsiz başının ağrımasını istemiyor.
Ankara’dan çiziyor adamın biri projeyi.
Kurumlar ihale edip firmaya paslıyor.
Sonuç ortada.
Suçlu yağmur!
Suçlu yağmuru bu kadar yağdıran yüce Allah!
Elbette Allah’ın hikmetinden sual olunmaz ama bu kadar da beyinsizlik varken yüce Allah ne yapsın?
Tövbe… Tövbe!
Koca dere yatağına huni takmak da neyin aklı?

Halil Furat 
CHP içten içe kaynıyor.
Nasıl kaynamasın?
Merkez ilçe kendi arasında üç parça.
İl ise kendi hantal yapısına teslim olmuş durumda.
Dinamik ve toplumda karşılık bulacak hamleleri yaratmaktan uzaklar.
Tam bu aşamada pek çok isim ve hamle ortaya çıkacaktır.
Eski İl Başkanlarından Halil Furat da Murat Altay’ın programına konuk oldu.
Elbette Halil Furat’ın konuştuğu yerde bir hareket var demektir.
Kendisi yeniden il başkanlığının aralamanın peşinde olabilir.
Her ne kadar gönlünde milletvekilliği yatsa da!
Başka bir detay var aslında.
Bu güne kadar kazanmasında vesile olduklarından en çok kendisi çekti!
Acaba niye?
Nasip olursa ileri ki günlerde bunları daha fazla konuşacağız!