Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i vahşice öldürdükten sonra cansız bedenini koyduğu varilde yakan Cemal Metin Avcı'ya geçtiğimiz günlerde verilen cezada 'haksız tahrik' indirimi uygulanması tepki toplamaya devam ederken yeni bir gelişme yaşandı. Muğla 3. Ceza Mahkemesi konuyla ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Açıklamada Cemal Metin Avcı'nın Pınar Gültekin'i yakmasının eziyet suçu değil, cesedi ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem olduğu ifade edildi.

"HAKSİZ TAHRİK ŞARTLARININ TAMAMI GERÇEKLEŞTİ"

Mahkemenin gerekçeli kararında Cemal Metin Avcı'nın, evlilik dışı ilişkilerini eşine ve çevresine söylemekle kendisini tehdit edip, hesabına kartsız para yatırtarak menfaat temin ettiği kaydedilen Pınar Gültekin'e duyduğu öfkeyle suçu işlediğinin dikkate alınmasıyla haksız tahrik hükümlerini uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiği belirtildi.

"EZİYET ÇEKTİRMEYE YÖNELİK DEĞİL"

Gerekçeli kararda; sanık Cemal Metin Avcı'nın, yayla evine girdikten hemen sonra Pınar Gültekin'i boğazını sıkarak öldürmeye kalktığı ve eylemini bir an önce tamamlamak istediği, eziyet çektirme kastının bulunması halinde uzun süre eylemini devam ettirmesi gerektiği kaydedildi. Avcı'nın, profesyonel sağlık personeli olmadığı gözetildiğinde, Gültekin'in boğazını ölümü gerçekleştirecek nitelikte kırık oluşmasına neden olacak kadar sıktıktan sonra henüz ölmemiş olduğunu bilemeyebileceği, bu nedenle de yakma fiilini gerçekleştirmekteki amacının, eziyet çektirmeye yönelik olmayıp, cesedi yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etme amaçlı olduğu belirtildi.

BAKAN BOZDAĞ: BUNLARI TARTIŞMAKTA SON DERECE FAYDA GÖRÜYORUM

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'haksız tahrik' indiriminin yarattığı infialin ardından konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

"Haksız tahrik konusunun Türkiye'de tartışılmaya açılmasında son derece fayda gördüğümü buradan ifade etmek istiyorum. Bir soru sorarak da bu tartışmayı Yüksek Yargıtay'ımızın huzurunda Türkiye kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum. Sadece soru. Bir kanaatimi ifade etmeden. Tasarlayarak ya da canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun işlenmesi halinde tahrik nasıl uygulanmalı? Ya da uygulanmamalı mı? Uygulanacaksa bunun diğer suç tipleriyle acaba tasarlayarak ya da canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme suçunun cezai yaptırımı uygulanırken hepsi eşit mi olacak? Aralarında bir skala, bir kademelendirme olacak mı, olmayacak mı? Bunları tartışmakta bunlarla ilgili değerlendirmeler yapmakta son derece fayda görüyorum.

"Ceza hukukçularımızı da hukukçularımızı da bu meselenin enine boyuna tartışılmasına davet ediyorum. Ve bu tartışmaların hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'mize hem de Yüksek Yargıtay'ımıza ve ilk derece mahkemelerimize büyük yararlar sağlayacağına yürekten inandığımı ifade etmek istiyorum. Haksız tahrik müessesesini doğru ve hakkı olan bir yere ve istikrarlı bir uygulamaya kavuşturmak, ne yaparsa yapsın; TBMM hangi maddeyi düzenlerse düzenlesin eninde sonunda Yüksek Yargıtay'ımızın çok saygın üyelerinin vereceği ya da verdiği istikrarlı içtihatlarla mümkün olacaktır. Yolu siz açacak, istikameti siz gösterecek, rehberliği siz yapacak, ilk derecede ve istinafta görev yapan herkesi sizin verdiğiniz kararlar elbette aydınlatacak, aydınlatıcı olacaktır."

Editör: TE Bilişim