Semra Özal, eşi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatına ilişkin, “Evde bir doktor olsaydı, düştüğü anda müdahale edebilseydi belki kurtarılabilirdi. Bir devlet liderinin sağlının nasıl korunacağına dair bir mantalite henüz oluşmamıştı” dedi.

Semra Özal eşi merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatının 28. yıldönümünde onu anlattı. 39 yıl aynı yastığa baş koyduğu Turgut Özal ile aynı yerde çalıştıklarını ve tanışıp evlendiklerini söyleyen Semra Özal, “Turgut çok iyi bir insan, çok iyi bir eş ve de çok iyi bir babaydı. Hiç kimseyi kırmazdı, çok yumuşak huylu, anlayışlı bir insandı. Çok sevecendi, çocuklar ondan çok benden çekinirdi” diye konuştu. Eşinin son derece hoşgörülü olduğunu dile getiren Özal, eşini şu sözlerle yad etti: “Medyada kendisine yönelik eleştirilere hiç aldırmıyordu. Hatta eleştirilere o kadar açıktı ki kendisiyle ilgili karikatürlerin orijinallerini isteyip duvarına asardı. Benim ön planda olmam Turgut’u hiçbir zaman rahatsız etmedi. Hatta beni hep desteklerdi. ‘Sen eleştirilere aldırma, bildiğin yolda ilerle’ derdi.”

SİYASET ZOR VE NANKÖR
Geriye dönme fırsatı olsa eşi Turgut Özal’a siyasete girmemesi yönünde telkinde bulunmak isteyeceğini belirten Özal, “Siyaset çok zor ve nankör. Yaptığınız iyi şeyler de gün geliyor inkâr ediliyor. Çocuklarım veya torunlarımın da siyasete girmesini istemem, eğer bana sorarlarsa” değerlendirmesinde bulundu.

AMBULANS ÇALIŞMIYORDU BİLE
Eşinin son gününde yaşananları anlatan Özal, “O son gün ben kahvaltı hazırlıyordum, o da spor yaparken birden düştü. Geldiler apar topar araca aldılar, müdahale yapılamadı. Ambulans beklenmedi, arabaya konuldu. Bahçede bir ambulans vardı ama ne şoförü vardı ne de çalışıyordu. Evde bir doktor olsaydı, düştüğü anda müdahale edebilseydi belki kurtarılabilirdi” dedi.

Editör: TE Bilişim