Bir
Ak Parti Milletvekili Sayın Ahmet Çolakoğlu ile Çaycuma caddelerinde bir yayın ve röportaj yaptık.
Pek çok şey konuştuk.
Kendisine teşekkür ediyorum.
*
İki
Son sorulardan biri de TTK’nın bugünü ve yarını üzerineydi.
Çolakoğlu’na; “TTK’ya işçi alımına pek sıcak bakmadığınızı düşünüyorum” diye fikir beyan ettikten sonra sorumuzu yönelttik.
*
Üç
Ahmet Bey ise şu yanıtı verdi;
“Biz cari tabloya bakarız. 
Ticari anlamlarda girdilere çıktılara bakarız. 
Ben bunu daha önce yapmış olduğum bir röportajda söyledim. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu güne kadar işleyen bir ticarethane. 
Belli bir zaman kar etmiş belli bir zaman sonra zarara doğru ilerliyor. 
Ve devlet sübvanse ediyor. 
*
Dört
Bir mağaza düşünün. 
Burası yüz yıla yakın bir işletme. 
Belirli bir süre kar etmiş ve ilerleyen sürçte devlet burayı her yıl sübvanse etmiş bu yıl 1 milyona yakın. 
TTK şu anda dünyada söz sahibi olması gereken bir kurumdur. Madencilik anlamında. 
Sadece kendi kazancı değil, devlet buraya sürekli sübvanse etmiş para yatırmış böyle bir kurumdan bahsediyoruz. 
*
Beş
Bence şuan TTK olması gereken noktada değil.  
Buradaki eksiklik siyasetçininse siyasetçinin yöneticininse yöneticinindir. 
Bunu masaya yatırmamız gerekiyor. 
Kimsenin başını kuma gömmemesi gerekiyor. 
Biz hala TTK anlamında başımız kuma gömerek bir şeyler konuşmuyoruz, konuşamıyoruz. 
Artık bunları konuşmamız gerekir, bu konuların masaya yatırılması gerekiyor. 
*
Altı
Dünya’da kömür madeni işletmeciliği adı altında yarım mekanize işletme konusunda destekler verdik. Bu konuda çalışmalar yapıldı. 
Ama bu çalışmalar belli bir noktada kaldı.  
Ve yine bizler işçi ihtiyacı konusunda bakanlığa gidilmesi gerekiyorsa TTK Genel Müdürümüzle konuşuruz ve gereğini yaparız.  
Bizce TTK artık farklı bir boyutta masaya yatırılması gerekiyor” 
*
Yedi
O farklı boyut ne diye sorulabilirdi.
Biraz daha derinlemesine inilebilirdi.
Ahmet Bey’in Cuma namazına yetişmesi gerekiyordu.
O da bizim eksiğimiz olsun.
Röportaj içinde de Sayın Çolakoğlu’na geçen 18 yılı hatırlattım.
Son olarak söylemek gerekirse;
TTK’yı 18 senedir Ak Parti’nin bakanları ve o bakanların atadığı genel müdürler yönetiyor.
*
Sekiz
18 sene boyunca TTK’da atılan güzel adımların yanında mali tablo ve üretim endeksini hala düzeltemediysek ve zarar nedeniyle TTK, kapatılması gereken kurum olarak anılıyorsa;  bunun faturasını kente, işçiye, bu şehrin esnafına kesmeye hakkımız yok!
Çünkü bizim bu şehirde son dönem Filyos’ta atılan önemli adımların ötesinde istihdam adına kentte yaptığımız bir yatırım yok.
Bunun sorumlusu da halk değil.
*
Dokuz
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan bu olumsuz tabloya rağmen işçi alımını sürdürdü.
Ama Erdoğan’ın güvenini pek çok kişi tarafından suistimal edildi.
Daha geçenlerde yazdık.
Karadon Müessese Müdürü Fazlı Uncu, maden ocağında olması gereken 5 işçiye 2 hafta boyunca lojman tadilatı yaptırdı?
Müdürler böyle yapar, sendikacılar bazılarını korumaya alır ise o zaman madenci üretime nasıl odaklanacak?
*
On
Milletvekili Çolakoğlu’nun kesinlikle haklı olduğu noktalar var.
Ama!
Şimdi röportajda eksik kalan soru şu;
TTK masaya nasıl yatırılmalı?
Enine mi?
Boyna mı?
Dikine mi?