Almanya’nın 9.büyük şehri Essen’in Belediye Başkanı Thomas Kufen bir dizi temaslar için Zonguldak’taydı.
Program kapsamında Nejdet Tıskaoğlu’nun yeni fabrika binasının temel atma törenine de katılarak çok anlamlı bir konuşma yaptı.
Burada yapılan sadece bir fabrika temeli atma töreni değil aslında Almanya ile Türkiye, Zonguldak ile Essen ve gurbet ile sıla arasında atılan veya sağlamlaştırılmak istenen adımların töreniydi.
Vali Mustafa Tutulmaz başta olmak üzere pek çok isim ve siyasetçi bu törendeydi.
Ancak Ak Parti adına törene hiç kimsenin katılmaması organize bir durummuş izlenimi uyandırdı. Aynı gün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Filyos programları vardı ancak Çaycuma’da pikniğine katılım sağlayan Ak Partili milletvekili ve diğer isimlerin buradaki buluşmayı piknik kadar önemseyememiş olmalarının elbette nedenleri vardır.
Son dönem sıkça duyulan;
“Tıskaoğlu Milletvekili adayı olmak istiyor” söylemlerinin artması bu törene katılmamalarında etkili olmuş olabilir mi?
Olabilir. Haksızlık yapmayalım... Daha önce ilk ürün gönderme törenine katılmışlardı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Zonguldak’a geldiğinde protokole bile alınmak istenmeyen Tıskaoğlu, İstanbul’dan sonra, Adana’daki gençlik buluşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile el sıkışıp, pek çok bakan ile yan yana fotoğraflar çektirip paylaşırsa, televizyon televizyon gezip, Zonguldak’ı, Filyos’u, ekonomiyi anlatarak hem şehrin hem de kendi reklamını yaparsa, siyasi bir tehdit veya rakip olarak görülür!
Bugüne kadar buna benzer çok örnekler yaşandı.
Zonguldak bunları aşabilseydi zaten asıl sorunu çözmüş olurdu.
Neyse!
Yine de art niyetli bakmayalım.
Tamamen tesadüf diyelim.
Bazı şeylerin siyaset üstü olması gerektiğine olan inancımızı koruyalım.
Tıskaoğlu’nun siyaset yapma heyecanı olabilir.
Ancak, bu şehrin gençlerinin ufkunu açma, gelecek nesillerine cesaret aşılama adına yaptığı çabalar tüm politik kaygıların ve heyecanların ötesinde olan bir şey!
İki hikaye!
Bir tarafta MFA’nın Kazakistan’da yaptırdığı maske fabrikasının açılış sürecinin hızla devam etmesi, diğer yanda Çaycuma OSB’de Elcab Kablo’nun yeni fabrika temeli.
Son dönem duyulan güzel haberlerden sadece ikisi.
İki yatırımcı.
İki güzel hikaye.
İki farklı nokta.
Biri Güney Afrika’da fabrika kurmuş ama İstanbul’da bulunan yatırımını doğduğu şehre taşıyan eve dönüş heyecanı.
Diğeri, Zonguldak’ta tüm siyasi ve bürokratik engellere rağmen verdiği varoluş mücadelesini kazandıktan sonra uzak diyarlarda küresel anlamda Türkiye’yi temsil etme heyecanı.
Elbet başka örnekler de var.
Zonguldak’ta bazı şeylerin değiştiğini gösteren iki güzel hikaye.
Ama aynı zamanda Zonguldak’ta kıskançlığın, hasetliğin, komplekslerin, sabotajların, hazırcılığın da devam ettirildiğini gösteren iki güzel hikaye!
Anladınız siz!
Hamdi Uçar’ı arkadan vuracaklar!
Daha önce de yazdım.
Ak Parti Milletvekili Hamdi Uçar ile hesaplaşma planları yapanlar bu planlarını askıda tutuyor.
Daha önce edilmiş yeminlerin kayıtları ortada.
Bugün Uçar’ın yanında görünen bazı siyasi isimler kısa süre önce Uçar aleyhinde yapılan bazı karalama haberlerinin planlayıcıları arasındaydı.
Uçar’ın bizim aklımıza ihtiyacı yok.
Bunları görüyor veya göremiyor.
Bilemiyoruz.
Bugün en çok; “Hamdi vekilim” diyen isim ilk virajda Uçar’ın arkasından ilk tekmeyi vurmak isteyen isim!
Son 20 sene!
Zonguldak’ta güzel şeyler de oluyor.
Peki bunca yıl neden bekledik bazı şeyleri?
Yıllardır yazdığımız gibi.
Bizim şehrimizin milletvekilleri hizmet kavgası ile kişisel kavgalarını karıştırdılar.
Bizim şehrimizin milletvekilleri asıl meseleleri bazı bakanlar, genel müdürler ile çözmeye çalıştılar.
Ne zaman Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a doğrudan ve tam olarak anlatılmaya başlandı bazı meseleler.
Çözümleri ondan sonra hızlandı.
Bunu 15- 20 sene önce de yazdık.
Bugün de yazıyoruz.
Maalesef haklı çıktık.
Eğer bu şehirde görev yapan meslektaşlarımızın ve basın organlarının gündeme getirdiği konular Sayın Erdoğan’a vaktinde anlatılmış olsaydı bugün sorunların çoğunu çözmüş, Mithatpaşa ve devamındaki tünelleri çoktan açmış, yolları bitirmiş, dere ıslahı, lavuar alanı projesi, hastaneler, kaymakamlıklar, stadyum, tersaneler, OSB’ler, tarımsal kalkınma ve turizm projelerimizi çoktan bitirmiş olacaktık.
Düne bakalım.
Yarın için ders çıkaralım.
Aynı hatalarda ısrar etmenin anlamı yok.
Aynısını isteriz!
İstanbul’un fethi kutlamaları kapsamında harika bir çalışma yapıldı.
Gazipaşa Caddesi’nden gemi yürütüldü.
Emeği geçenleri kutluyoruz.
Yalnız!
Aynı güzellikte ve görsellikte etkinliklerin, diğer milli bayramlarda da yapılması gerekir.
Bekliyoruz.
