Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, AK Parti Milletvekilleri ve Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan ile birlikte 19 Mayıs Töreni kutlamalarından sonra Zonguldak Sahil Projesi’ni inceledi. Limandan şehri seyreden Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Memurlar Lokali’nin altında bulunan 2 katın görüntü kirliliğine neden olduğunu ifade ederek Zonguldak Belediye Başkanı Alan’dan boşluğun branda ile kapatılmasını istemiş.
*
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Memurlar Lokali işletmecisinin daha önce birkaç kez uyarıldığını ve tekrar uyarı olacağını söylemiş.
Ve anlıyoruz ki uyarılar da yapılmış.
*
Eskiden herkesin önünde bu kaçak yapının nasıl yapıldığından rahatsız olurduk.
Şimdilerde neden branda ile kapatılmadığından rahatsız oluyoruz.
Ve o kaçaklar, plansız, projesiz yapılaşmalar ola ola ortada çarpık bir kent olduk.
*
Yanlış hatırlamıyorsam Selim başkan bugüne kadar pek çok daveti Memurlar Lokali’nde yaptı.
Yani geçmişte olduğu gibi.
Mesele Sami Aydın meselesi de değil.
Adam ne vali taktı ne belediye başkanı.
“He… he…” dedi işine baktı.
Ama ilişkilerini kullandı, ama birilerini satın aldı!
Bilemem.
Bir marifet olarak algılandığı için samimiyetle söylüyorum bu durumda Sami Aydın gerçekten büyük adam!
Sorun yaşayan, iş yapmak isteyen varsa Sami Aydın’a gitmeli.
*
Mesela yaşanan onca tartışmaya rağmen devlet, belediye ve mal sahibi TTK, veda yemeklerini, emeklilik yemeklerini, düğünlerini, iftarlarını, kahvaltılarını burada yaptı.
Ne kadar ilginç değil mi?

Muharrem Akdemir döneminde buraya nasıl yol verildiğini hepimiz biliyoruz.
Dönemin TTK Genel Müdürü Burhan İnan’ın kendi arazisine kaçak binayı neden yaptırdığını da biliyoruz.
O binanın kaçak tarafından TEKDER’in iftarına konuk olduğunu da biliyoruz.
Ve; “Yapılmış ise yıkmanın ne anlamı var” diyen zihniyeti de anlıyoruz.
Daha da fazlası tümden bu çirkinliklere af getiren hükümetleri de biliyoruz.
*
Acı bir gerçek söyleyeyim mi?
Zonguldak’ta kaçaklar tüm hızıyla devam ediyor.
Hele ki koronavirüs döneminde yapılan kaçak katlar, çıkmalar.
Vali Bey brandanın neden asılmadığına takılırken Fener’de sit alanında bir inşaattan habersiz.
Daha önce Deniz Kulubü’nde yapılan inşaatlarda olduğu gibi hemen üzerindeki B Tipi’nde denizin üzerine doğru çıkma yapılmış.
Mühürlenmişte miş miş!
Yıkım kararı alınmışta mış mış!
Adam yapar tabi.
Nasıl olsa yapanlar itibar görüyor!
Yapılan yıkılmıyor.
Adamın suçu değil ki kesinlikle.
*
Şehri bu saatten sonra fabrika ayarlarına döndürmek mümkün değil.
Çünkü her taraf talan olmuş.
Talanlar yapanın yanına kar kalmış.
Kurumlar ve idareciler garibanın tepesine binerken imtiyazlı, cebi dolu, ensesi kalın, dayısı meclis üyesi, eli sopalı, ağzı bozuk olandan korkmuş!
*
Elbirliği ile yazık ettik güzelim kente.
Hala içine etmek için yarışıyoruz!
Çünkü açız.
Gözümüz doymuyor.
Büyümek istiyoruz.
Çok para kazanmak istiyoruz.
Kendimizi düşünüyoruz.
Yeşil alanlara, çocuk parklarına dev binalar diktiriyoruz.
Uzay dairelerde çağ atlıyoruz çünkü.
Tüm çarpıklığın adına da “hizmet” diyoruz!