Zonguldak’ın kronik sorunları üzerine çok fazla kafa yormaktan hasta olacağız bu gidişle!
Esas olan bir olgu var.
Topraktan uzaklaştırılan halk.
Fakirleştirilen halk.
Hazıra alıştırılan halk.
İşsizliğe sürüklenen halk.
Tembelliğe itilen halk.
Sosyal zeka geriliğine itilen halk!
*
Son yıllarda yaşanan olaylar insanların toprağa yeniden dönüşü için bir fırsat gibi.
Ama üretim kültüründen tüketim kültürüne alıştırılmış bizler bir daha başa dönebilir miyiz?
*
ZONSİAD Başkanı Sayın Necdet Tıskaoğlu’nun; “Eve dönüş çağrısı” sadece sanayici ve iş insanlarının memleketlerine yatırım yapma fikri gibi algılanmış olabilir ama bunun çok ötesiydi.
İstanbul’dan memleketine göç eden, köyünde sebze ve meyve bahçeleri kurma çabası içinde olan vatandaşlarımızı görüyoruz.
Hatta artış var.
Arayış hız kazanmış.
*
Ve bölgemiz yöneticilerinin bu anlayışı destekleyici çalışmalar yapmaları gerekir.
Mesela yerel üreticinin ürünlerini almak gibi.
Kamu.
Belediyeler.
Marketçiler.
Diğerleri.

*
Bu konuda yerel üreticiler desteklenirse bu memleketin her yamacında yeniden üretim filizleri açar!
*
Kimi defne toplar, kimi kuş burnu, kimi armut!
Süt ve besi sığırcılığı gelişir.
Bu toprakların taşı toprağı yetmez keçisinin tırnağı bile para eder!
Manda yoğurdu ve kestane balını bile anlatamadık!
*
Bu şehirden sorumlu siyasetçi ve yönetici olmak, böylesi girişimleri desteklemeyi esas kılar.
Yani sadece Sayın İl Müdürü Cemalettin Çataklı ve ekibinin, ilçe tarım müdürlerinin çabasıyla olacak işler değil bunlar.
*
Mesela başlangıç olarak tüm kurumlar mutfak ve diğer giderleri için önceliklerini yerel üreticilere versin.
Bakalım ne oluyor!
*
On sene önce başlasak bugün çok şey değişebilirdi.
Yerel kalkınma modelleri diyoruz.
Çerçeve genişletilebilir.
Belediyeler niye var?
Köylü pazarları çok daha modern, estetik ve ziyaret edilebilir hale getirilmeli!
Bizde pazar yerde köylü ayaklar altında!