Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı tarafından Genişletilmiş İl Divan toplantısı yapıldı.

Dedeman Otel Karaelmas Salonunda yapılan Genişletilmiş İl Divan toplantısı Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol İle birlikte yönetim kurulu üyeleri ile kadın kolları başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Burak Erol divan toplantısında şu ifadeleri kullandı:

“ Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı 2021 yılının Ekim ayı İl Divan toplantımızın Şehrimize , Ülkemize hayırlar getirmesini ve Partimizin iktidarına vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum .  İl sorumlumuz , İl Müfettişimiz , il yönetim kurulu üyelerimiz , İlçe Başkanlarımız , İlçe Yönetim Kurulu üyelerimiz , Hanım Kollarımız , Gençlik Kollarımız , misafirlerimiz,  basın temsilcilerimiz ve emniyet görevlilerimiz bu kutlu toplantımıza hoş geldiniz safalar getirdiniz .

29 Ekim Cuma günü Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. Yıldönümünü idrak ettik. Her türlü zorluğa ve imkansızlığa rağmen aziz milletimizin vatan sevgisi , hürriyet ve istiklal aşkıyla , kadınıyla erkeğiyle , yaşlısıyla genciyle, topyekun inanç ve kararlılıkla giriştiği İstiklal mücadelemiz , her safhası eşsiz kahramanlık destanlarıyla dolu bir zafer ile sonuçlanmıştır .

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü , istiklal mücadelemizin isimsiz nice kahramanlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle , gazilerimizi minnetle anıyor ve aziz milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tekraren tebrik ediyorum .

Kıymetli katılımcılar ; Ülkemizin ve Dünyamızın  ekonomik , sosyal , kültürel ve ahlaki manada gün geçtikçe kötüleşen bir atmosferini hep birlikte teneffüs etmekteyiz . Dünyaya yön vermeye çalışan zorbalar bizim gafletimizden, duyarsızlığımızdan, suskunluğumuzdan cesaret alıp, şiddeti yaymaya çalıştılar ve yeryüzünün dengesini bozarak halkları yoksullaştırdılar.

Yoksulluk bütün dengeleri alt üst etti ve insanlar günü kurtarmanın dışında bir şey düşünemez hale geldiler.

Yoksulluğun ortadan kaldırılması elbette hepimizin temennisidir ama kemikleşmiş, kronik bir sorunu çözüme götürebilmek için evvela zulmü yayan hegamonik sistemin bileğinin kırılması ve adalet merkezli bir düzenin hâkim olması gerekir ki, Rabbim bu görevi Müslümanlara vermiştir. Davamız haktır diyen fertler yüklendikleri bu sorumluluğun farkına varıp, önce kendi hayatlarını imar etmeleri sonra da dualarını, niyetlerini, emeklerini, çabalarını birleştirerek zulmün kalelerini yıkmaları gerekir. Eğer bugün bu anlamda ciddi anlamda bir yol kat edemiyorsak bunun nedeni hayatlarımızda köklü bir değişime gidemeyip mevcut sistemin kokuşmuşluğuna dâhil olmamızdandır.

Varlığını para ve rekabet üzerine kuran kapitalist sistem, insanı maddi kazanımları üzerinden değerlendirerek, toplumun farklı tabakalarında yer alan bireyleri birbirlerinden uzaklaştırıyor.

Milli Görüş düşüncesine sahip olan Saadet Partisi işet tam bu noktada devreye girer ve şunu ifade eder ; Durun kalabalıklar bu yol çıkmaz yol . Kapitalist sistemin uzantısı olan mevcut iktidarın 20 yıldır uygulamış olduğu ekonomi politikaları neticesinde fakirleşmiş bir hazine , yoksullaşmış bir halk , dışarıya bağlı bir üretim sistemi , tarımda kendine yetemeyen bir ülke ve çoğu alanda başarısız bir tablo ile karşı karşıyayız .

Paranın İtibarı, Ülkenin İtibarıdır!

"Para; bayrak gibi, milli marş gibi, bir ülkenin itibarını, bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı ülkenin itibarıdır. Ama maalesef ülkemizde paranın itibarıyla birlikte ülkenin itibarını da yıllarca beş paralık ettiler."

Bu sözler, ekonominin temel ilkeleri dışında hareket edip, atılacak en yanlış adımları atarak Türk lirasının, her geçen gün değer kaybetmesine yol açan Sn. Erdoğan'ın 2005 yılında yaptığı bir konuşmasından alınmıştır.

Cumhurbaşkanı gerçekten de çok önemli bir şey söylemiş; bir ülkenin itibarı ne saraylar, ne köprüler, ne makam arabalarıdır. Bir ülkenin itibarı parasıdır, parasının değeridir, demiş.

Ve unutulmamalıdır ki bu bir gerçektir; para, bir hak ölçüsüdür. Emeğinin karşılığında insana para veriyorsunuz, o ölçüyü korumakla da mükellefsiniz.

Peki, şu an bizim paramızın bir itibarı kaldı mı? Türk lirası neredeyse oyuncak paralara karşı bile değer kaybedecek kadar güçsüzleşti!

Yüreğiniz Sızlamıyor Mu?

Avrupalı emekliler, öğrenciler bir aylık maaşlarıyla ya da harçlıklarıyla ülkemize gelip bu cennet vatanın tadını çıkarıyorlar. Ceplerine koydukları 1000 Euro ile burada rahat bir hayat sürüyorlar...

Bizim vatandaşımız ise pikniğe giderken bile bir kilo et alabilmek için kara kara düşünüyor.

İnsanımızın bu küçük mutluluğunu bile elinden aldığınız için vicdanlarınız sızlamıyor mu?

Yabancı Youtuberlar internette "Türkiye'de 10 dolarla ne yapabilirsiniz?" diye video çekiyorlar.

Ülkemizi Avrupa'nın "bir milyoncusuna" çevirdiğiniz için yüreğiniz derinden sızlamıyor mu?

Ülkemizi "turiste cennet, kendi halkına zindan" ettiğiniz için yüreğiniz sızlamıyor mu?

Yalan yanlış politikalarla, Merkez Bankasına verdiğiniz talimatla her geçen gün, hatta artık her geçen saat daha da yükselmesine sebep olduğunuz döviz kuru yüzünden vatandaşın fakirleşmesi karşısında ne hissediyorsunuz?

Halk mutfağından, kendi ihtiyacından kısıp geçinmeye çalışırken, sizler diğer tarafta lüks ve şatafat içinde yaşarken vicdanınız buna rıza gösteriyor mu?

Önümüz kış... Ama insanımız bir bot ile montu bile aynı ay içinde alamıyor. Hele bir de asgari ücretliyse ve çocuğu varsa mont bile imkânsız oluyor. Halkımızı bu yoksulluğa mahkum ettiğiniz için yüreğiniz sızlamıyor mu?

18 Yılda Borcumuz %670 Arttı!

Muhterem arkadaşlarım;

Biz bunu sadece iş olsun diye söylemiyoruz, rakamlara baktığımızda bunu açıkça görmemiz mümkün.

AK Parti iktidarı döneminde borç stoku 283,2 milyar TL’den (189,8 milyar dolar) 2 trilyon 181 milyar TL’ye (273,1 milyar dolar) çıkmıştır.

Bu dönemde yapılan borçlanma tutarı 1 trilyon 897 milyar TL’dir. Aynı dönemde ödenen faiz tutarı toplamı ise 1 trilyon 208 milyar TL (511,6 milyar dolar)'dir.

Merkezi yönetim borç stoku 2003 yılından 2021 yılı Eylül ayı sonuna kadarki dönemde %670 oranındaartmıştır.

Aynı dönemde (2003-2021/Eylül) yapılan yatırım harcamasının toplamı ise 787,6 milyar liradır. (278,9 milyar dolar)

Ve yine aynı dönemde 62,3 milyar dolarlık özelleştirme yapılmış ve bütçeye gelir kaydedilmiştir. Yani yeni fabrikalar yapmak yerine olan da satılmıştır.

Peki o halde soruyoruz; alınan bu borç paralar yatırıma gitmedi ise nerelere harcandı? Nasıl çarçur edildi?

Bu paralar yatırıma tahsis edilmedi, ne oldu bu paralar? İktidar bugüne kadar bunun hesabını vermedi, vermemekte de ısrarlı gözüküyor.

Ülke, boş harcamalar nedeniyle mi trilyonlarca liralık borç batağına sokuldu?

2022 bütçesine baktığımızda da faiz giderlerinin 240.4 milyar lira olduğunu görüyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi öncesindeki 15 yıllık süreçte 758.2 milyar lira olan faiz giderleri; yeni sistem ile birlikte 2018-2022 yılları arasında, sadece 5 yıllık sürede 727.8 milyar lira oldu.

Ak Parti Sebep, Enflasyon Sonuçtur!

Muhterem arkadaşlar;

Bu beş yıllık bilanço bile hükümetin faiz karşıtı söylemlerine rağmen faize göbeğinden bağlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır!

Böylesi bir tabloda; dolar kurundaki bir kuruşluk artış dahi kamu borçlarının faizinde 5 milyon TL’lik bir artışa neden olmaktadır.

Sn. Erdoğan her ne kadar "Faiz Sebep, Enflasyon Sonuç" dese de gerçek şudur; Ak Parti sebep, Enflasyon Sonuçtur!

Ak Parti sebep; yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru, yüksek borç sonuçtur!

Ak Parti sebep; yüksek faiz ve yüksek işsizlik sonuçtur!

Ak Parti olduğu için bunlar yaşanıyor; izlediği politikalarla sadece borçları değil, işsizliği de arttırıyor.

Biz Saadet Partisi olarak bu "yüksekler sarmalını" tersine çevirmeye kararlıyız.

Paramızın itibarını yeniden sağlamaya, borç batağından hem ülkemizi hem de insanımızı çıkarmaya ve alın terimizin faizcilere akıtılmasına bir son vermeye kararlıyız!

İsraf ve borca dayalı ekonomik anlayış nedeniyle ülkemizin boşa akıtılan kaynaklarını, üretime ve istihdama yönlendirmeye kararlıyız.

Vatandaşımızın alım gücünü yükseltmeye, hayat pahalılığına son vererek sofrasındaki ekmeği büyütmeye kararlıyız.

Milletimiz bilmeli ki kurtuluş reçetesi Saadet Partimizin politikalarında yatmaktadır.

Saadet Partimiz; Milli Görüşü bir ideal olarak benimsemiştir, adil bir kalkınma modelini benimsemiştir.

İktidar olduğu dönemde de bunun ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyor, toplantımıza katılımınız için teşekkür ediyorum.”

Editör: TE Bilişim