CHP İl Başkanı Murat Pulat, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'a sert sözlerle yüklendi. 
Yaşanan yozlaşmanın gün geçtikçe halkı olumsuz etkilemeye başladığını belirten Pulat, "Başkanlığı Gaca’dan, olmadı locadan fotoğraf paylaşmak zanneden, en iyi yaptığı iş Zonguldak halkının omzuna kibir abidesi gibi oturmak olan sayın Belediye Başkanı Ömer Selim ALAN, Zonguldak tarihinde görülmemiş beceriksizliklerle, öngörüsüzlüklerle, basiretsiz ve başarısız yönetimine yeni örnekler ekleyerek artık yetersizliğini her boyutu ile ispat etmiştir." dedi.  

Pulat'ın açıklaması şu şekilde:
"3 Kasım 2002’den bugüne tek parti iktidarı olarak ülkedeki tüm kurumları kamu görevi bakışı ile halka hizmet için elinde tutmak yerine satan, özelleştiren, içini boşaltan ve tüm yönetsel yapıları liyakat ilkesinden uzaklaşarak dolduran AKP iktidarının ülkemizi ve insanlarımızı nasıl tükettiğini her geçen gün daha çok kanıtla görmekteyiz. 
Bu yozlaşmanın etkisi günlük hayatta her boyutta bizleri etkilemekte halk otobüsünden ekmeğe, elektrik sudan ısınmaya kadar her alanda günlük en temel ihtiyaçlarımızı sağlama konusunda halkımız mahrum bırakılmakta, mağdur edilmekte ve ardından da hiçbir sorun yokmuş gibi yapılan açıklamalarla adeta aşağılanmaktadır. 
Halka hizmet konusunda bilgi birikimden yoksun, kamu yönetiminden bihaber, halkla ve kurumlarla iletişimi Bakanla fotoğraf çektirmekten ibaret olan, halka hizmetin ne olduğu, nasıl yapılacağı konusunda zerre fikri olmayan, devletin projelerini kendi kişisel varlığına bağlayarak 81 milyonun vergilerinin hakkını kenara itip böbürlenen, başkanlığı Gaca’dan, olmadı locadan fotoğraf paylaşmak zanneden, en iyi yaptığı iş Zonguldak halkının omzuna kibir abidesi gibi oturmak olansayın Belediye Başkanı Ömer Selim ALAN Zonguldak tarihinde görülmemiş beceriksizliklerle, öngörüsüzlüklerle, basiretsiz ve başarısız yönetimine yeni örnekler ekleyerek artık yetersizliğini her boyutu ile ispat etmiştir. 
Kendisine “belediye nedir, başkan kimdir” diye sorulsa artık “23 Nisan Başkanı” gibi yanıt vereceğinden zerre şüphemiz kalmamıştır.AKP seçtirdiği Başkanla ilgili savunma açıklamaları yaparak sadece kendisini kandırmaktadır.Seçmenleri olan değerli Zonguldaklı hemşerilerimiz de isyanlardadır, oylarının hesabını sormaktadır. Caddedeki esnaf, evindeki Ayşe teyze, emekli Salih dayı, işsiz Ahmet, öğrenci Melike, ev kadını Hanife, emekçi Cemal… Herkes artık yeter demektedir. Artık çok nettir ki kral çıplaktır. Ömer Selim ALAN bu şehrin belediye başkanlığı koltuğunda oturmayı hak etmemektedir. Bu halk kibir ve nefret dolu söylemleri ile halkı ayrıştırma çabasındaki “sarayın kötü kopyacısını”, bu beceriksiz, basiretsiz, öngörüsüz ve halkına karşı saygısız Başkanı hak etmemektedir. 
İçinden geçtiğimiz bu günlerde adeta sayın Başkana ilahi bir ders verilmektedir. Halkına hizmet üretmek yerine başı sıkıştı mı hamaset edebiyatı ile algı yönetimi yaparak halkını kandırma üstüne kurulu siyaseti tercih eden sayın Başkana ilk önerimiz “insana saygı”yı öğrenmesidir. Evinde günlerdir elektriksiz, susuz, soğukta kalıp bir de işlerine yürüyerek gitmek zorunda bırakılan bu halk kendisine ne söylese haklıdır. 18 yıllık iktidarın yereldeki en üst seçilmiş temsilcisi olan sayın Başkan yaşanan sorunları başka kurumların üstüne atıp kurtulamaz. O özelleştirilmiş kurumların hepsi abilerinin belirlediği şirketleridir. Abilerinin atadığı insanlarla yönetilmekte, içlerindeki kadrolar da o abilerinin oluşturduğu listelerle şişirilmektedir. O kurumların içindeki birçok liyakat sahibi insan ya emekli olmuş ya da işi bırakıp ayrılmıştır. Kalan iş bilenler de yanlarına yerleştirilen ve hatta işe bile gelmeyen yandaşlarla iş üretemez halde bırakılmıştır. 
Bugün bu şehirde günler öncesinden yapılan uyarılara rağmen yollar açılamıyor, kaldırımlar temizlenemiyor, en temel ihtiyaç su ve elektrik verilemiyorsa bunun kök sebebi AKP’nin ülkede yarattığı yozlaşmadır, liyakatsizliktir, sözde olan ama “özde olmayan vatan millet sevgisi”dir. 
Bu gerçeğin şehrimizdeki en belirgin örneği Belediye Başkanlığını işgal eden kişidir. 300’e yakın işe aldığı insana maaş verebilmek için “suyu ucuzlatacağım” diyerek seçim meydanlarında hava attığını unutup yaptığı %30 zamlı suyu bile halkına ulaştıramayan kişi o makamı işgal ediyor demektir. İşe 300 adam alıp kaldırımları temizletemeyen kişi o makamı işgal ediyor demektir.Önceki belediye başkanının önünü merkezi siyasi oyunlarla kesip asfalt serdirtmeyip, seçim kampanyası boyunca “yol yapacağım” diye propaganda yapıp“merkezi hükümetin desteği ile asfalt serebilen” ama ne o yolları ne de şehrin tek ana caddesindeki kaldırımları bir kar yağışında açamayan kişi o makamı işgal ediyor demektir. Halkın otobüsünü kendi otobüsü gibi görüp kişisel hırs ve intikam hesapları ile halkını 4 ay mahrum eden kişi o makamı işgal ediyor demektir. Bakandan emir aldım diye şehrin yolunu bilmeyen adamı özel kalem müdürü yapıp haddini aşarak bu şehrin seçilmiş milletvekiline edepsizce sataşan kişi o makamı işgal ediyor demektir. Belediye bütçesinde tüm müdürlüklerde %30 tasarrufa gidilirken kendi özel kalem bütçesini arttıran kişi bu şehrin sırtında yük demektir. Şehre değil sermayeye çıkar sağlayacak bir kararı 32 kişilik mecliste 19 kişi ile geçiremeyen, doğruların savunucusu 12 kişilik CHP grubuna teslim olan basiretsiz kişi o makamı işgal ediyor demektir Siyasi ayrım gözetmeksizin tüm hemşerilerimize sözümüzdür; Bu şehrin başkanlık makamı ilk seçimde işgalden kurtarılacaktır. 
Yaşanan sorunların temelinde AKP’nin ben yaptım oldu zihniyeti vardır. Bu antidemokratik, tek adamcı, ayrıştıran, bölen, parçalayan, halkın yeter artık dediği zihniyetten kurtulmanın zamanı yakındır. İlk seçimde işgal bitecek, AKP eliyle yaratılan Cumhuriyetin duraklama devrinin sonu gelecektir.
Saygıyla kamuoyuna duyurulur…"