Sık sık Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’ı soranlar oluyor.
İlk günden beri söylediklerimi söylüyorum
Diyorum ki;
“Belediye başkanı.
Hataları var.
Acemilikleri var.
Yaptıklarını da anlatamıyor.
Şehir olarak, iktidar partili olmasının avantajını değerlendirmek zorundayız.
Kızabiliriz.
Sevmeyebilirsiniz.
Ama başarılı olmak zorunda.
Mesele Selim Alan meselesi değil.
Mesele Zonguldak olmalı.
Alan’ın başarılı olması şehrin başarılı olmasıdır.
Bu nedenle söz konusu hizmet olduğunda şehir kendisine destek olmak zorunda.
Selim Alan’dan şehir için daha fazlasını istemek zorundayız.
Her eleştiride bir kasıt, her öneride bir düşmanlık arasa da şehir adına daha fazlasını yapması için destek olmalıyız.
Zonguldak iktidar partili belediyenin avantajlarını çok daha iyi değerlendirmeli. Başkanın bir sürü yanlışına takılıp şehri baltalamaya gerek yok. 
Keşke bunca hata yapmasa da Zonguldak’ı bir beş sene daha yönetecek gönül köprülerini de kurabilse.”
Dediğimiz budur özetle.
İlk gün de bunu söyledik.
Bugün de bunu söylüyoruz.

Hangi Devlet!
Gündemde 104 emekli üst düzey askerin bildirisi tartışmaları var.
Ülkede onca konuşulacak mesele varken tartışmanın bu yöne evrilmesi manidar.
Bu isimler her ne kadar emekli olsa da, kanunlar içerisinde fikir hürriyeti çerçevesinde açıklama yapmış olsalar da, ülkenin geleceği adına endişelerini dile getirmiş olsalar da; şeklen, zamanlama olarak darbe çığırtkanlığı yapmakla eşdeğer bir tavır ortaya koydular. 
Ankara’da, olayın sadece emekli amirallerin işi olmadığı ve halen görev başında olan üst düzey bazı subaylar ile bazı dış etkenlerin adına böyle bir girişim yapıldığı yönünde güçlü bir algı var.
Kaldı ki bu isimlerin pek çoğu zaten bazı siyasi partilerde siyaset yapıyor.
O siyasi partiler de Lozan veya diğer konular üzerine kamuoyuna sesleniyorlar.
Sonuç olarak.
Önce demokrasi.
Önce devlet.
Devletten kastımız Devlet Bahçeli değil.
Bugün emekli subayların yaptığı açıklamalar için her şekilde cezalandırılmalarını isteyen Bahçeli 2004 yılında Genelkurmay başkanı ile birlikte 313 generale siyasi iktidarı uyarmaları için mektup yazmış, bu olay Hürriyet’te manşet olmuştu.
Ne çabuk unuttuk! En acı olan ne biliyor musunuz? "İktidar gitsin de nasıl giderse gitsin" mantığı ile hala askerden o da olmazsa emekli askerlerden medet umanlar. Muhalefet partilerinin kitleleri etkilemekte gösterdiği başarısızlığı emekli askerlerin açıklamalarından beklemek garip!

İşsiz avukatlar!
Pek çok günden biri Avukatlar Günü.
5 Nisan hepimiz için sıradan bir gün.
Avukatların ve baroların çağrısı önemli.
En önemli mevzu yargıya güven.
Bugün avukatların çok büyük bölümü çok önemli bir parçası oldukları yargıya asla güvenmiyor.
Yine de tüm avukatlarımızın bu anlamlı günü kutluyor, avukat olup işsiz kalan genç kardeşlerimize, fazla avukat olduğu için iş bulamayan avukatlarımıza bol şans diliyoruz.