Zonguldak Belediyesi’nin ücretsiz otopark uygulaması geçtiğimiz hafta yazılı ve görsel basın vasıtası ile tartışmaya dönüştü.
İlk olarak Türk Sağlık Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara konu ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Belediye katlı otoparkının sadece doktor ve hemşireler için ücretsiz tahsis edildiğini bu kararın çalışanlar arasında ayrım yaptığını gündeme getirdi.
Belediye yetkililerine ve Selim Alan’a sitem etti. Açıklamanın sonuna Belediye Başkanı’ndan 5 defa randevu talep ettiğini ve görüşemediği notunu ekledi.
Katıldığı televizyon programında konu ile ilgili yöneltilen soruya cevap veren Ömer Selim Alan, belediye imkânlarını sağlık çalışanları içinde kullandırdıklarını, kendisine isteyen herkesin ulaşabileceğini ve bir sağlıkçı olarak yapılan açıklamayı kınadığını söyledi.
Sağlıkçı arkadaşlarla kimsenin arasına giremeyeceğini ve sendika başkanının sağlıkçıları temsil etmediğini belirten Alan modanın Ömer Selim Alan’la didişmek olduğunu,  okunmak ve ses getirmek için kendisinin isminin kullanıldığını belirtti.
Aynı zamanda bir hekim olan Ömer Selim Alan’ın sağlık çalışanları arasında bir ayrım yapmasını mümkün görmüyorum.
Muhtemel ki otoparkın yalnızca doktor ve hemşirelere ücretsiz tahsis edildiğinden de haberdar değildi.
Alan’ın Belediye Başkanı olarak belediyenin yanı sıra iktidarın imkanlarını da seferber ederek Zonguldak’a hizmet gayretini görüyoruz.
Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Arzu Kara’nın özellikle pandeminin başladığı günden beri Sağlık Çalışanlarının sorunlarını çözüme kavuşturmak için çaba gösterdiğine şahit oluyoruz.
Arzu Kara’nın Belediye Başkanı Selim Alan’ın ifade ettiği gibi okunmak ve ses getirmek için Selim Alan’la didişmesine ihtiyacı da yok.
Şehirlerin de insanlar gibi bir kaderi olduğuna inananlardanım.
Cumhuriyetin ilk kenti Zonguldak’ın da kendine özgü bir kaderi var.
Zonguldak’ı yönetenlerin, siyasetçisinden dernek yöneticisine kadar en çok kendisinin çalıştığı en başarılı kişinin yine kendi olduğu düşüncesinin şekillendirdiği bir kader.
Eleştiriye tahammülü olmayan yöneticilerin sergilediği bir kader.
Birbirini görmezden gelen, tanımayan, yok sayan kader.
Göz göze gelmemek, selam vermemek için Gazipaşa Caddesi’nde kaldırım değiştirenlerin çoğunlukta olduğu bir kader.
Sorunların kişileştirildiği için çözülemediği hep başa dönülen bir kader.
“Ben” diyen bürokratın, başkanın, müdürün, işadamının, gazetecinin çok; biz diyenlerin az olduğu bir kader.
İstisnalar var mı? İyi ki var. Bu şehirde güzel işler oluyorsa istisnalar sayesinde oluyor.
En çok da empati ve diyalogdan uzak tavırların şehri sardığı bir kader.
Amacım belediye ve sendika başkanını suçlamak değil tabi ki.
Konuyu diyalogsuzluğa örnek olması açısından değerlendirdim.
Zonguldaklı vatandaşlarımıza hizmet veren, her türlü övgüyü hak eden sağlık çalışanlarını ilgilendiren bir konu halkında tarafların bir araya gelememesi çok üzücü.
Zonguldak Belediyesi ile sendika şubesinin birbirine mesafesi 15 metre yok.
Pencereye çıksalar birbirlerine seslerini duyururlar.
Şehri süregelen kaderine terk etmemek bu şehre yapılacak en büyük iyiliktir.
Kalın sağlıcakla.

Haftanın Sözü
İhtiyaç duyduğunuz tüm bilgiler diyalog halinde verilebilir.
Elmore Leonard