Bir insanın kentine olan sevgisi kendine olan sevgisinden daha az değildir. Çünkü insan için doğup büyüdüğü ve yetiştiği yerler o insanın üzerinde ömür boyu iz bırakan yerlerdir. Öğrencilik yıllarımın geçtiği 80’li yıllarda evinde kaldığım, hakkını asla ödeyemeyeceğim değerli büyüğüm, kıymetli amcam Ahmet Tunç’un evinin bulunduğu Üzülmez aşağı Asma sokakları, okulumuzun (İmam Hatip Lisesi) bulunduğu Topbaşı mahallesi ve Zonguldakspor aşkımızın perçinlendiği Kemal Köksal stadyumu ve arkadaşlarla maç yaptığımız Fener Sahası ve o günkü Zonguldak caddeleri hala dün gibi aklımızda ve gönlümüzdedir.

O günlerde altmış bin madencinin yaşadığı Zonguldak’ta madencinin en çok olduğu yerlerden biri olan Üzülmez’de geçti hayatımız. Aşağı Asma Camii’nin karşısında merhum Niyazi Özdemir ve amcamın ortak açmış olduğu pastaneden pide, simit alır ve satardık Asma sokaklarında. Eski cezaevinin olduğu tarafa ve Dilaver istikametine, yukarı Asma’ya doğru bir sürü kahvehaneler ve bu kahvehanelerde tıklım tıklım madenciler vardı. Yollar madenci doluydu. Hele vardiya çıkışlarında bir başkaydı Asma sokakları. 12, 13 yaşlarında, harçlığımızı çıkarabilmek için pide, simit sattığımız o günler, işte bize emeğin değerini öğreten ve emeğin başkenti Zonguldak sevdasını kalbimize nakşeden günlerdi. O güzel günlere selam olsun…

Önceden bazı illerimizde insanlar kendi aralarında büyük paralardan bahsedince “bende ne gezer o kadar para, ben Zonguldak’tan mı geldi” derlermiş. İşte o günlerin Zonguldak’ını özlüyoruz.

O günlerden bu günlere çok şey değişti Zonguldak’ta. Kemal Köksal boşaldı, madenciler azaldı, o tıklım tıklım lokanta ve kahvehaneler, pastaneler tarih oldu. İnsanlarımız aş bulamaz, iş bulamaz oldu. Maalesef dışarıya göç başladı. Madencinin evlatları gurbet elleri mesken tuttu.

Yıllarca hep çöküşte olan bir kentin evlatları olarak Zonguldak’ta meydana gelen her yeni gelişme bu şehre sevdalı herkes gibi bizi de sevindiriyor, bizi de ümitlendiriyor. Zonguldak açıklarında bulunan doğalgaz ve bununla birlikte Filyos’ta başlayan kıpırdanmalar bizi son derece memnun ediyor, sevindiriyor.

Bu kent bizim, bu kent hepimizin. Buraya bir çivi çakan herkese minnettar olur, saygı duyarız. Bu vesile ile doğalgazın bulunmasında ve Filyos projesinin canlanmasında büyük emekleri olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

Doğalgaz müjdesi ile başlayan süreçte adım adım kalkınmasını sağlamış ve göçü durdurmuş bir Zonguldak hayal ederek kaleme aldığım şiirimi o güzel günlerin en kısa zamanda gelmesi duası ve dileği ile burada paylaşmak istiyorum.

“ Sana bir de Çaycuma'dan baktım bugün
Sevinç gözyaşlarını gördüm Göldağı'nın ardında
Ne zaman dinecek diyordun ya hep, bu ızdırap
İşte Fatih geldi, Kanuni de burada, geleceğin parlak
Bu sefer güleceksin inşaallah, gözünaydın Zonguldak 


Gözlerimde tütüyor o eski ihtişamlı günler, 
Ne de çok özleniyor Volkan'lı, Sercan'lı tribünler
Bitecek inşaallah pek yakında hüzünler
İşte Fatih geldi, Kanuni de burada, geleceğin parlak
Bu sefer güleceksin inşaallah, gözünaydın Zonguldak

Sana ne şiirler, ne yazılar yazdım ömrüm boyunca
Yüreğim bir başka çarpar, Tuna-1’i, Türkali-1'i duyunca
Ümitlenmemek ne mümkün, olanları görünce, okuyunca
İşte Fatih geldi, Kanuni de burada, geleceğin parlak
Bu sefer güleceksin inşaallah, gözünaydın Zonguldak.”

Bir de Zonguldakspor aşkımız var ki, onu da inşallah bir başka yazıya bırakalım.

Ama Z HABER tribünlerinden, yine o eski ihtişamlı, dört büyüklere kök söktüren efsane Zonguldakspor’u görmemiz dileğiyle üçlümüzü çekelim...

Kırmızı…