Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Atasoy, otizmde erken tanının önemine dikkat çekti.
Otizm konusunda farkındalık oluşturarak otizmden kaynaklanan sorunlara çözümler üretmek amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 2 Nisan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edildi. Her yıl, “Otizm Farkındalık Ayı” olan Nisan ayı boyunca dünya genelinde otizmin sorunlarını ve çözümleri konuşuluyor, araştırmaların teşvik edilmesi ve erken teşhisle tedavinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu çerçevede ZBEÜ Psikiyatri Anabilim dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Nuray Atasoy otizme dair paylaşımda bulundu.
Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılık olduğunu belirten Prof. Dr. Atasoy; otizmin, literatürde beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığının düşünüldüğünü ifade ederek erken tanı konulması ve erken tedavi girişimlerinin sağlanmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Nuray Atasoy; “Çocuk göz teması kurmuyorsa, ismini söylediğinizde bakmıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa, oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa, konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa, sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa, gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa çocuk psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirilmelidir” dedi.
Atasoy, erken tanı ve tedavi çocuğun gelişimsel sorunlarını aşması ve akranlarıyla uyumu açısından hayat kurtarıcı olabileceğini ifade etti.

Editör: TE Bilişim