Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Ertuğrul Güner aşı haftası etkinlikleri kapsamında yazılı bir açıklamada bulundu.

Güner açıklamasında,  “  Her yıl Nisan ayının son haftasında kutlanan Aşı Haftasının amacı, her yaştan insanı hastalıklara karşı korumak için aşılamayı teşvik etmektir. Aşılama her yıl milyonlarca insanın hayatını kurtaran en başarılı, etkili ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden birisidir. Ancak bugün hala dünyada yaklaşık 20 milyon aşılanmamış veya eksik aşılı çocuk bulunmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bu yıl ki temamız, aşılama çalışmaları sonucu hastalıkların yok edilmesi ile giderek uzayan ömür ortalamasına vurgu yapmak amacıyla, “Herkes için Uzun bir Yaşam”olarak belirlenmiştir.

İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalık günümüzde aşılamanın bir zaferi ve aşının gücü olarak artık görülmemektedir. Örneğin çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren aşılama sayesinde tamamen yok edilmiş, hastalık etkeninin yok edilmesi üzerine 1987 yılında çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmadığından aşılaması tüm dünyada durdurulmuştur.

Ülkemizde, 1981 yılında Genişletilmiş Bağışıklama Programı başlatılmış olup program kapsamında çocukluk çağı aşılama takvimimizde 13 hastalığa (boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, suçiçeği, hepatit A, hepatit B ile S. pneumoniae ve H.influenzae tip b’ye bağlı invaziv hastalıklar karşı aşı uygulaması yapılmaktadır. Ülkemizdeki tüm çocuklarımıza ve risk grubunda olan erişkinlere ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Aşılama takvimini tamamlayan bir çocuk; difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ve aşı ile önlenebilen hastalıklarla oluşan karaciğer iltihabı, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden, yaygın verem hastalığından, menenjitten, zatürreden, orta kulak iltihabından ve tüm bu hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunmaktadır.

Ulaştığımız yüksek aşılama oranları ile birlikte aşılama programımızda yer alan tüm aşı ile önlenebilir hastalıklarda önemli düşüşler sağlanmıştır. Örneğin Ülkemizde, 2002 yılından bu yana yürütülmekte olan kızamık eliminasyon programı kapsamında gerçekleştirilen yoğun aşılama çalışmaları ile kızamık vaka sayılarında önemli bir azalma kaydedilmiştir. Ancak, halen dünyada kızamık virüsü dolaşımı devam etmektedir. 2009 yılından itibaren de özellikle de Doğu Avrupa’dan başlayarak Batı Avrupa ülkelerine sirayet eden büyük kızamık salgınları yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Bu nedenle, virüs dolaşımının devamlılığında rol oynayabilecek olan aşısız veya eksik aşılı tüm çocukların kızamık içeren aşı ile aşılanmaları son derece önemlidir.

Çocuk felci hastalığı ise 20 yıldır Ülkemizde görülmemektedir.

Yine, ülkemizde olduğu gibi dünyadaki pek çok ülkede uzun yıllardır sürdürülen aşılama  programları ile difteri hastalığı da görülmemektedir. Ülkemizde son difteri vakasının görüldüğü 2011 yılından bu yana difteri görülmemektedir.

Son yıllarda, dünyada toplumlar arasında ortaya çıkan bebeklik ve çocukluk çağı aşılarını reddetme bu konuda gösterilen tereddüt; dini, politik veya coğrafi gerekçelerden bağımsız olarak, giderek artmaktadır. Aşılanmamış veya eksik aşılı kişiler nedeniyle; küresel dolanımın artması, göçler, savaşlar vb. sonucu, aşı ile önlenebilen bulaşıcı hastalıkların görülme riski yükselmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılı için öngördüğü on küresel sağlık tehdidinden birisinin “aşı reddi/tereddütü” olduğunu bildirmektedir. Bu kapsamda tüm dünyada çeşitli adımlar atılmakta ve önlemler alınmaktadır.

Henüz daha sonlanmamış olan pandemi süreci, “Aşılara Umut Bağlama”nın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. Covid-19 pandemisinin de eninde sonunda aşılar sayesinde üstesinden gelinecektir.

Sonuç olarak;

Aşılama hizmetleri her çocuğun hakkıdır, yüksek aşılama oranlarına ulaşmak başta birinci basamak sağlık hizmetleri ve güçlü sağlık politikalarını gerektirir. Rutin aşılama hizmetleri yaşamın başlangıcında sağlık hizmetlerine erişim için en erken temas noktasıdır ve her çocuğa hayatının en erken döneminden yaşlanıncaya kadar sağlıklı bir yaşam şansı sunar.

Aşılama ebeveynlerin bir sorumluluğudur ve çocukların ise hakkıdır “

Editör: TE Bilişim