Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, trafik kazasında hayatını kaybeden asistan doktor Rümeysa Berin Şen'in ölümüyle ilgili iddialara yanıt verdi. Bazı kliniklerde 36 saatlik çalışıldığı durumların gerçek olduğunu ifade eden Koca, 25 yaşındaki Rümeysa'nın kazadan önce 36 saat çalıştığı iddiasının ise gerçek olmadığını belirtti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Yaptığı konuşmada Bakan Koca, Ankara Şehir Hastanesi'nde çalışan asistan doktor Rümeysa Berin Şen'in hayatını kaybetmesiyle ilgili iddialara yanıt verdi. Nöbetten çıkıp evine dönerken geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren 25 yaşındaki asistan doktorun 36 saatlik nöbetten döndüğü iddia edilmişti.

"KAZA DRAMATİKTİ"

Konuyla ilgili açıklamalarında Bakan Koca şunları söyledi:

Dr. Rümeysa Şen, mesleğine, bütün zorluklarına rağmen bağlı, hayatının baharında bir arkadaşımızdı. Geçtiğimiz Cumartesi günü kendisini bir trafik kazasında kaybettik. Kaza dramatikti. Hepimizi sarstı. Olay, Ankara Şehir Hastanesi'nde görev yapan bu gencecik hekimin nöbetini tamamlayıp, hastaneden ayrılmasından iki saat kadar sonra, evine dönerken meydana geldi.

"RÜMEYSA O KAHVALTI SOFRASINA OTURAMADI"

Annesinin şöyle dediğini öğrendik: "Kahvaltıyı hazırlamıştım, onu bekliyorduk." Bu acıyı bana en derinden hissettiren, anne yüreğinden gelen bu söz oldu. Rümeysa o kahvaltı sofrasına oturamadı. Dr. Rümeysa'lar kolay yetişmiyor. Bir hekim binlerce insan arasından çıkıyor. Bir hekimin kaybı hepimiz için büyük kayıptır.

Böylesine dramatik bir olayın içimizde yol açtığı duyguları kelimeler ifade edemez. Sevgili Rümeysa'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesinin, ablasız bir hayatı hayal bile edemeyen kız kardeşinin, çalışma arkadaşlarının başı sağ olsun. Sağlık camiamızın başı sağ olsun.

"36 SAAT ÇALIŞTIĞI ŞEKLİNDEKİ BİLGİ YANLIŞ"

Dramatik olaylarda birtakım yanlış bilgilerin, kasıt bile söz konusu olmadan, doğru bilgilermiş gibi yayılması olağandır. Bir noktaya açıklık getirmek, konuyu ele almak istiyorum.

Bazı kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalıştığı durumlar olduğu maalesef gerçektir. Dr. Rümeysa arkadaşımızın kazadan önce 36 saat çalıştığı şeklindeki bilgi ise yanlıştır. Arkadaşımız günlük mesainin ardından nöbet tutmuş, sabah hastaneden ayrılmıştır.

"36 SAAT, 24 SAATE VARAN ÇALIŞMA SÜRESİNİ İNSANİ BULMUYORUZ"

Olay özelinde doğru bilgi budur. Ama bu bilgi bizleri uzun çalışma saatleri gerçeğinden uzak tutmaz. Hemen belirtmek istiyorum ki, biz değil 36 saat, 24 saate varan bir çalışma süresini de insani bulmuyoruz. Sağlık Bakanı olarak bu netlikte konuşmamın dayanağını açıklayacağım.

"UZUN MESAİLER ESKİ BİR SORUN"

Uzun mesailer, yoğun nöbetler asistan hekimlerimizin muzdarip olduğu eski bir sorundur. Bakanlığımızın uygulama ile ilgili yönetmeliği ise tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık. Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. Maddesinde şu kural vardır: "Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uygulaması üç günde birden daha sık olmayacak şekilde düzenlenir."

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 41. Maddesinde "Gece nöbeti tutanlara ertesi gün görev verilmez." denmektedir. Bu madde ve devamında, başhekimler dinlenme süreleri konusunda ayrıca hassas olmaya teşvik edilmektedir.

"BİYOLOJİK KAPASİTEYİ ZORLAYACAK ÇALIŞMA SÜRELERİ KABUL EDİLEMEZ"

Biyolojik kapasitemizi zorlayacak çalışma süreleri kabul edilemez. Kaldı ki, hekimlik ancak dingin bir zihin ve ruh haliyle icra edilebilecek bir meslektir. Arada en az iki gün olmadan tutulan nöbet, sağlıklı bir uygulama olamaz. Fakat yönetmeliklere uymayan, çeşitli faktörlere dayalı uygulamalara gidilmektedir. Bunlara da değineceğim.

"36 SAATİN NE DEMEK OLDUĞUNU ASİSTAN OLDUĞUM YILLARDAN BİLİRİM"

36 saatin, 24 saatin ne demek olduğunu asistan olduğum yıllardan ben de biliyorum. Benim hocalarım da aynı şekilde asistanlık yıllarında 24 saat, 36 saat ter dökmüşlerdi. Zamanla bu uygulamalara meslek disiplinin, hatta hekimlik özverisinin bir tür eğitimi gözüyle de bakılır olmuş. İhtiyaçlar, mecburiyetlere yol açmış…

"DEĞİŞMESİ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR"

2021 yılındayız. Değişmesi gereken, yapılması gereken çok şey var. Öncelikle adil uygulamanın takipçisi olacağız.

Sevindirici bir gelişmeyi yeri gelmişken paylaşmalıyım: Birçok Tıp Fakültesi, nöbetlerin yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesi için harekete geçti. Tıp Fakültelerinden bir kısmının kendiliğinden aldığı bu karar inanıyorum ki yaygınlık kazanacak. Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici konumda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar aynı hassasiyeti gösterecekler.