Son zamanlarda toplumda ‘aşı yüzünden inme geçirdi’ gibi bir algı olduğuna dikkat çeken Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, “Bu nedenle aşı olmak istemeyenler de oluyor. Fakat, inme ve aşı arasında bizim bulduğumuz bilimsel bir bağlantı yok” dedi.

Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, inme rahatsızlığının belirtileri, dikkat edilmesi gerekenler ve tedavi yöntemine ilişkin bilgi verdi. Uzun yıllardır konuşulmasına rağmen inmenin toplum tarafından bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, “İnmeye beyin krizi diyebiliriz. Beynin belirli bölümü besleyen damarda ani olarak tıkanıklık oluşuyor. Bütün semptomlar aniden başlar, öncesinde bir belirtisi olmaz. Kalp krizi gibi kişiler birden fazla inme geçirebilir ama belirti vermez” diye konuştu.

İNME RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER

Doç. Dr. Yılmaz, “Ama risk grupları vardır. Sigara, alkol, stres, fazla kilo, düzensiz beslenme ve uyku inme riskini artırır. Bide kronik kalp rahatsızlığı olanlarda inme riski artar. Hastalar bize, pıhtı eğer hareket merkezindeki damarı tıkadıysa felç, konuşma merkezindeyse konuşamam, denge merkezindeyse denge problemi ve bilinç kaybıyla geliyor” ifadelerini kullandı.

İNMENİN KAHRAMANLARI

İnmeden korkmamak gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, erken müdahaleye dikkat çekerek, “Fark edip, uygun merkeze getiren kişilere biz inmenin kahramanı diyoruz. Yarım saat içerisinde bütün işlemleri tamamlayıp bize gelen hastaya anjiyo yapıyoruz. Bu işlem sırasında bütün beyin damarlarını görüntülüyoruz. Nerede ve nasıl bir tıkanıklık olduğunu anlıyoruz. Her bilinç ve güç kaybı inme olmayacağı için hastanın anjiyodan önce MR ve tomografi çektirmesini istiyoruz. Bu konuda bilinçli bir ekip yetiştirmek gerekiyor. İnme tek kişinin, birimin yapacağı bir iş değildir. Acil, nöroloji, radyoloji, beyin cerrahının ekip halinde çalışması gerekir” dedi.

MÜDAHALENİN ZAMANI ÇOK ÖNEMLİ

Hastaya müdahale etme sistemlerini anlatan Doç. Dr. Yılmaz, “Bizim inme kodumuz var. Hastaya bu şüpheyle geldiği anda herkes alarma geçiyor, kişi birinci sıraya alınıyor. Çünkü müdahale etmek için bir zaman dilimi var. O zaman geçtikten sonra yapılan müdahalelerin büyük bir kısmı hiçbir işe yaramayacaktır. İlk 3 saatte müdahale altın standarttır bu 6 saate kadar uzatılabilir. 6 saatten sonra yapılacak bir şey kalmıyor. Hasta, evinde, iş yerinde, trafikte olabilir inmeyi geçirdikten sonra zaman artık altın değerinde. Çünkü her geçen dakika vücut fonksiyonlarından bir şeyi kaybedecektir ve bunlar geri gelmeyecektir” diye konuştu.

BELİRTİLER ANİ GELİŞİR

İnme hastalığına yönelik farkındalık oluşmasını istediklerini belirten Doç. Dr. Ali Yılmaz, “Hastanın sol kolu ve bacağında uyuşmalar, konuşmasında, bilinç durumunda değişiklik olur ki bu da daha önce hiçbir şikayeti olmayan hastalarda görülür. Bu belirtiler ani gelişir, inme soru işareti deriz. Müdahale edelim ama inme çıkmasın ama farkında varmış olalım. İstanbul’da 112 bu konuda çok iyi çalışıyor. Hastaneler kapasiteleri dolsa bile boş yatak tutuyor, hastanın tedavisi mutlaka yapıyor. Hasta yakınlarının farkındalığı çok önemli, ‘sabahı bekleyelim düzelmezse hastaneye gidelim, yüzünü yıkayalım, kafasına su dökelim, kolonya sürelim’ gibi cümleler kurarak kişinin ömründen kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.

GENÇLER DE RİSK ALTINA, HAYATİ TEHLİKE VAR

Ödem ve su toplamasına dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, “İnme, genelde ileri yaştaki kişilerde meydana geliyor ama genç yaşta görmeyeceğiz anlamına gelmez. 20li yaşlara kadar inme görüyoruz, genç yaşta çok daha kötü seyrediyor. Çünkü beynin kapasiteli bunu tolere etmeye mümkün olmuyor. İnme hücre ölümü demektir. Vücut ölü hücreleri temizler. Temizlerken de birtakım şişme yani ödem, su toplaması olacaktır. Bu da beyne bası oluşturacak ve beraberinde hayati tehlike gelişecektir. Kalp hastalığı olan kişilerde inmeyi daha çok görüyoruz” dedi.

İNME VE KOVİD-19 AŞISI ARASINDA BAĞLANTI YOK

İnmenin koronavirüs aşısıyla bağdaşmayacağını söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, “Toplumda ‘aşı yüzünden inme geçirdi’ gibi bir algı var, bu yanlıştır. Bu yüzden aşı olmak istemeyenler de oluyor. İnme ve aşı arasında bizim bulduğumuz bilimsel bir bağlantı yok. İnmenin tedavisi vardır, farkında olmak çok önemli. Birçok hasta erken müdahale edildiği zaman sağlığına kavuşuyor” diye konuştu.

GENETİK GEÇİŞLİ BİR HASTALIK

Hastalığın genetik geçişli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, “Unutkanlık başladı, baş ağrısı arttı diyelim kişilerin beyin damarlarına baktırmakta fayda var. Bide bu hastalık genetik geçişli bir hastalıktır. Ailede bir kişide damar hastalığı varsa mutlaka kalp ve beyin damarlarını kontrol etmek lazım” ifadelerini kullandı.