Yarım kalan asırlık hikâyenin adıdır Safranbolu Treni.

Batı Karadeniz’de Keltepe’nin eteklerinde İpekyolu üzerinde kurulmuş, Hititler’den günümüze çok sayıda medeniyete beşiklik etmiş korumanın başkenti…

Sıcakkanlı insanları, Safran kokulu toprakları, özgün mimariyle mücehhez büyüleyici mekânları ve yürüyenlere zindelik veren Arnavut kaldırımlarıyla zamanın durduğu şehir…

Hemen her gün dünyanın yedi kıtasından gelen sevenleriyle çocuklar gibi şenlenen, hayal ötesi bir efsane…

Hayallerinde sadece Türk’ün nazlı gelini, kara tren sevdası içinde ukde kalan Safranbolu…

Bir türlü kavuşamadı Safranbolu, siyah pelerinli nazlı gelinine, üstelik onun elinden tutmaya ramak kalmışken…

Cumhuriyet’le şahlanan çelik kanatlar

Ülkemiz tarihinde adını altın harflerle yazdıran demiryolları ve onun özelinde çelik kanatlı trenlerin Anadolu topraklarındaki hikâyesi Osmanlı’yla başlamış, Cumhuriyet’le şahlanmıştır.

“Bir karış fazla şimendifer inşası”, Cumhuriyet’in kuruluşuna müteakip başlatılan kalkınma projelerinin amiral gemisiydi.  

Demiryolu sevdalısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle ülkemizi demirağlarla örme seferberliği başlatıldı. Bu dönemde demiryolu inşası “Milli vahdet, milli mevcudiyet, milli istiklal” meselesi olarak görüldü.

Demiryolu seferberliği kapsamında, taş kömürünün Ankara’ya ve diğer şehirlere ulaştırmak üzere Ankara-Karadeniz Ereğli arasında demiryolu yapımı planlandı.

Başlangıçta planlanan Ankara-Ereğli arasında direkt demiryolu hattından vaz geçildi. Bunun yerine iç kesimlerden dolaşıldığı Çankırı üzerinden Ereğli’ye ulaşmayı amaçlayan yeni bir güzergâh tercih edildi.

Bu yeni güzergâh aynı zamanda trenlerin rotasını Safranbolu’ya çevirmesi, “Safranbolu ve Tren” hikâyesinin de başlaması demekti.

Safranbolu - Söğütözü demiryolu

Ankara ile Ereğli’yi iç kesimlerden geçen yeni bir güzergâh üzerinden bağlamayı planlayan, Safranbolu’nun da demiryoluyla birlikte anılmasını sağlayan söz konusu Kanun, TBMM’nin 20 Aralık 1926 tarihli oturumunda müzakere edildi.

Ankara - Ereğli arasında direk demiryolu inşa edilmesine dair kanunun ikinci maddesi tadil edilerek, hattın güzergâhının Irmak -Safranbolu - Ereğli olarak belirlendiği Kanun ile Safranbolu - Söğütözü (Azdavay)arasında da demiryolu hattı yapımına karar verildi. Daha önce inşasına karar verilen Ankara-Ereğli hattının değiştirilme nedenleri ile Irmak–Safranbolu-Ereğli hattının faydalarının belirtildiği Kanun gerekçesinde, Safranbolu-Söğütözü demiryolu hattının önemine değinilmiştir. Azdavay yakınlarındaki Söğütözü havalisinde kömür havzası bulunduğu haberi alındığı, memleketimize lâzım olan demir fabrikaları ihtiyacının buradan temin edilebileceği belirtilerek, Söğütözü’nden kömür tedarik edilebilmesi için Safranbolu-Söğütözü demiryolunun yapımının gerekliliği vurgulanmıştır.

Kanuna göre Safranbolu iki koldan demiryoluna kavuşacaktı.

Birincisi Ankara-Irmak-Çankırı-Safranbolu-Zonguldak-Ereğli hattı,  diğeri de Safranbolu-Söğütözü hattı.

Ankara’dan gelip Zonguldak yönüne devam eden demiryolu hattı, Safranbolu’nun 8-10 km uzağından bugünkü Karabük İstasyonu’ndan geçti.

Esasen Safranbolu’nun demiryoluyla hemhal olabileceği Safranbolu-Söğütözü hattı idi. Karabük’den ayrılacak bir kolla Safranbolu’ya, oradan da Söğütözü’ne bağlanacak demiryolu hattı da yapılmadı.

Bunun yanı sıra Kastamonu heyetlerinin Safranbolu-Söğütözü üzerinden demiryolunu Kastamonu’ya ulaştırmaya yönelik girişimleri de sonuçsuz kaldı.

Bu hat yapılmadığı için Safranbolu’nun tren hikâyesi de yarım kaldı.

Düdüğünü duymak istediği, dumanını koklamak istediği tren hayalini bir başka bahara bıraktı.

Karamsarlığa gerek yok!

Mazide olmayan müstakbelde olmayacak değildir.

Ünlü bestekâr Mustafa Seyran’ın “Elbet bir gün buluşacağız/Bu böyle yarım kalmayacak” dediği gibi Safranbolu da elbet bir gün trenine kavuşacak, hikâyesi yarım kalmayacak.

Yazımıza Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iki demiryolu vecizesiyle nokta koyalım:

“Demiryolları bir memleketin toptan, tüfekten daha mühim bir emniyet silahıdır.”

“Demiryolları, Türk milletinin refah ve uygarlık yollarıdır.”

KAYNAKÇA

1-T. B. M. M. Zabit Ceridesi Onyedinci İçtima, 20 Kânunuevvel 1926 Pazartesi

2-Yard. Doç. Dr. Mustafa Eski,  İmparatorluktan Cumhuriyete Kastamonu Ekonomisi, KATSO, Kastamonu 2016