Sevgili okurlarım, geçmiş yüzyıllardaki büyük salgınları tarih kitaplarından biliyorduk. Son birkaç on yıldır ise, bölgesel ölçekte salgınları okuyup etkilerine şahit olmuştuk. Ama, yaşantımızın bu diliminde insanlığın ilk kez pandemi adı verilen küresel ölçekte bir salgınla karşı karşıya kaldığına şahit oluyoruz. Dünya’nın dört bir köşesinde insanlık olarak bir yandan ne olduğunu anlayamadığımız bir hastalıkla mücadele ederken, diğer yandan sosyal anlamda mutlaka uymamız gereken ciddi bir tecrit sürecindeyiz.

Peki bütün bunlar olup biterken, bu süreci sizce sürekli ötelediğimiz ya da görmezden geldiğimiz yaşam tarzlarımız ve küresel sorunlar üzerine kafa yorarak da değerlendirmemiz ve hatta ders almamız gerekmez mi? Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki; Doğada her şey iç içe, birbiriyle ilişkili ve zincirleme etkileşim halindedir. Dünyamız bir gezegen olarak 4,6 milyar yıldır süregelen iç ve dış dinamik sistemleriyle sürekli değişmektedir. Buna milyonlarca yıldır devam eden ve son birkaç yüzbin yıldır ısınma ve soğuma periyotları şeklinde gerçekleşen küresel iklim değişikliği döngülerini de eklersek, içinde bulunduğumuz yaklaşık son on beş bin yıllık periyot, ısınma dönemine karşılık gelmektedir. Son ısınma döngüsünün sanayi devriminden sonra insan eliyle hızlandığı da artık kaçınılmaz bir gerçektir. Gezegenimizin tarihinde bu döngüler binlerce yıllık süreçlerle defalarca gerçekleşmiş ve bu sırada su yolu bağlantılarının ve akıntı sistemlerinin değişmesi, su seviyesi değişimleri, kara, göl veya deniz gibi ortamların oluşumlarına sebep olmuştur. Tüm bu olayların etkileşimi ile yaşam da öngörülemez şekilde evrilmektedir. Faunal ve floral göç, adaptasyon, evrim vb gibi önemli olaylar gerçekleşmiş ve gerçekleşmektedir. Bunu son pandemi olayıyla virüsler özelinde daha çok farkına varmış durumdayız: ‘Virüsler bir mikrobiyal yaşam formlarıdır, hızla mutasyonlara uğrayabilir ve yeni adaptasyonlarla sürekli evrim geçirirler. Bu durum da onların takibini ve mücadeleyi güçleştirir.’

Görünen o ki; tüm bu olayların insan yaşamına etkileri, önümüzdeki yıllarda da devam edecek ve çözülmesi gereken ciddi bilimsel, toplumsal, sosyo-ekonomik ve psikolojik problemler karşımızasıklıkla çıkacaktır.

Covid19 pandemisi bize neler söylüyor?

Covid-19 pandemisi ile ilgili çok şey söyleniyor. Doğru veya yanlış olduğunu doğru dürüst irdeleyemeden her gün yeni şeyler duyuyoruz. Aklımız her gün karışıyor ve mücadele etme konusunda fiziksel ve ruhsal anlamda çok yoruluyoruz. Evet, bugünlerde sosyal mesafemize tedbirler kapsamında çok dikkat etmek zorundayız. Ama burada esas değinmek istediğim konu, acaba insanlık olarak alacağımız dersler neler olabilir? Çok konuşulmuş olmakla birlikte, pandeminin ve sosyal izolasyonun biz insanlara söylemek istediği şeyleri, ‘insan ve yaşam’ penceresinden anladığım haliyle bir kez de ben kısaca özetlemek istiyorum:

1) Bilimsel araştırmaya daha çok bütçe ayır. Özellikle doğa bilimlerine daha çok değer ver; öncelik ver

2) Halk sağlığına ve eğitime daha çok önem ver. Halk sağlığı konusunda psikolojik destek ve güven oluşturma duygularına önem ver

3) Küresel ısınmaya dur de. Bunun için de fosil yakıtları kullanmayı artık terket ve temiz enerji kaynaklarına yönel.

4) Dünya gezegeninde yalnız yaşamadığını hatırla. Doğaya dön, doğayla yaşamayı öğren. Onu kirletip yoketme, hayvanlara zarar verme.

5) Sevgiye ve insan ilişkilerine değer ver. Sevdiklerine daha çok zaman ayır. Bulunduğun anın ve zamanının değerini bil. Bencillik yapma. Her bencillik sonunda sana döner.

6) Daha çok oku, daha çok araştır, doğru bilgileri öğren.

7) Temiz hava, temiz su, temiz ortamlarda yaşamaya önem ver. Gelecek nesillere de böyle ortamlar bırak

8) Herkesinöncelikle Dünya vatandaşı olduğunu hatırla. Dünya’nın bir yerinde olan herhangi bir olay herkesi etkiler. Bunu unutma.

9) İnsanlığın ve doğanın iyiliği için çalış. Empati kurarak ve saygıyla hareket et

10) Aldığın nefesin değerini bil. Sanal ortamlarda gezerken sevdiklerini, dostlarını, aile bireylerini ihmal etme.

Şiir kitabımdan bir şiir…

Sevgili okurlarım, kötü günlerin bir an evvel sona ermesi ve aydınlığa çıkmamız dileğiyle,

‘Vişne Tadında Düşler’ isimli şiir kitabımdan bir şiirimle yazımı tamamlamak istiyorum:

AH DÜNYA

Ateşi var,

Ah yanıyor Dünya

Pandora'nın kutusu

Bitmedin mi hala?

İyilik can çekişiyor,

Bekliyor hala umudu

Açmış kollarını zalime

Umutsuzca...

04.07.2019-Zonguldak