Zonguldaklı Halit ve Pınar Çilingir çifti, beraberlerinde 3 çocuklarıyla birlikte Türkiye’nin Yunanistan’a açılan kapısı olan İpsala gümrüğüne giderek, kendilerine sınır kapılarından geçişlerinde engel konulmayacağı kararının alınmasının ardından serbest bölgede toplanan mültecilere yardım amaçlı yola koyuldular.
İPSALA SINIRINDAN, KÖYLERE YÖNLENDİRİLDİLER
İstanbul’dan şahsi otomobillerine yükledikleri yardım malzemeleriyle yola çıkan Zonguldaklı çift, önce İpsala sınır kapısına gitti. Kendilerine burada güvenlik problemi yaşanabileceğinin söylenmesinin ardından Elçiler ve Doyran köylerine yönlendirilen çift, köylerin de boşaltılmış olduğunun anlaşılmasının ardından en son birçok mültecinin konaklamak zorunda kaldığı Edirne otogarında soluğu aldı.
“TÜRKİYE’NİN 4 BİR YANINDAN GELEN MÜLTECİLER VARDI”
Konuyla ilgili açıklama yapan çift bireysel olarak yola çıktıklarını, ancak yolculuk öncesi yardım etmek isteyen arkadaşlarının da yardımlarını aldıklarını belirterek şunları aktardı, “İlk başta İpsala sınır kapısına gittik, sınır kapısından Edirne’nin Elçiler ve Doyran köylerine yönlendirildik. Ancak köylerde kimse olmadığını, köylerin boşaltıldığını gördük. En son Edirne otogarına gittik. Mültecilerin çoğu orada kalıyorlardı. Çok kalabalıklardı. Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş olduklarını fark ettik.
“EN BÜYÜK İHTİYAÇLARI İLAÇ”
Çoğunun çadır sıkıntıları vardı. Durumları çok vahim görünüyordu. Tamamen dışarıdan gelen yardımlarla geçiniyorlar. En büyük ihtiyaçları öncelikle ilaç. Özellikle çocuklar için ateş düşürücü. Elimizden geldiğince yardımda bulunduk. Ancak yetişkin olan mülteciler içerisinde de hasta olanları çok sayıda ve onların da ilaca ihtiyaçları var. Çocuklar her şeyden habersiz oyun oynamak için ‘top’ istediler bizden.
“İMKANI OLAN HERKESİ YARDIMA DAVET EDİYORUZ”
Biz elimizden geldiğince bebek maması, ıslak mendil, simit, ayran, su, ateş düşürücü, kışlık kıyafet, ıslak mendil, çocuk bezi, ped, bisküvi, kraker götürdük. İmkanı olan herkesi yardım yapmaya davet ediyoruz çünkü sınırda bulunan insanların durumları gerçekten vahim halde.”
