Yayınlanan çevre mevzuatlarına karşın Zonguldak’ı yıllardan beri zehirleyen Çatalağzı Termik Santrali’nin özelleştirme sonrası verilen 2 yıllık süre içinde modernize edilerek salınımlarının Avrupa normlarına çekecek filtrasyon ünitelerini kurması gerekiyordu. Bunlardan biri de sık sık gündeme gelen Bereket Enerji’nin çalıştırdığı Çatalağzı Termik Santraliydi. Bu güne kadar santral ve yaşattığı olumsuzluklar konusunda sessiz kalan ve Bereket Enerji yönetiminin alması gereken tedbirler konusunda tek kelime etmeyenler sayesinde Zonguldak şimdi yeni bir darbe ile karşı karşıya kaldı.

ZONGULDAK’TA İKİ FARKLI GÖRÜŞ

Siyaset üzerinde etkin olan santral lobisi alınan kredileri bu yatırımları yapmak yerine başka alanlarda harcadı. Geçtiğimiz haftalarda Ak Parti Zonguldak Milletvekillerinin de hükümetin tasarısına evet demesiyle alınan yeni süre uzatımı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vetosuyla durduruldu. Aralarında ÇATES’in de olduğu santrallerin kapatılmasıyla ortaya çıkan tablo Zonguldak’ı ikiye böldü. Bir tarafta santralin yaşattığı kirliliğin son bulmasına sevinenler, diğer yandan bu süreçte süre uzatımına karşı çıktığı için CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ı tek sorumlu ilan edenler. Oysa ki 2014 yılından bu güne kadar sürekli süre uzatımı vermek yerine gerekli yatırımların yapılması konusunda baskı yapılmış ve tavizler verilmemiş olsaydı hem gerekli ve zorunlu yatırımlar yapılmış hem de santral kapatılmayarak Zonguldak’ın hayat damarlarından biri daha koparılmamış olacaktı.

TABLO VAHİM

ÇATES’in kapatılmasıyla 450 çalışan geçici olarak işsiz kaldı. Ancak sonuçlar bu kadarla sınırlı değil. ÇATES’in kömür aldığı rödevanslı saha sahipleri SOMA faciası sonrası büyük darbe yerken şimdi ikinci büyük darbeyi yedi. Soma faciası sonrası pek çok işletme işletmecilikten çekilmiş ve bazı ocaklar yüksek maliyetler nedeniyle yeniden faaliyete geçirilememişti. Zonguldak’ta 3 bin civarında madencinin işsiz kaldığı dönemde kaçak ocaklar hortlamış ve kontrolü zor bir dönem başlamıştı. Santralin kapatılmasıyla birlikte rödevanslı sahalar ikinci defa kilit vururken Eren Enerji’ye ürün veremeyen firmalar işçi çıkarmalara başladı.  Bununla  birlikte firmalar piyasaya olan borçları için erteleme isterken, bankalara olan borçları için mal varlıklarının satışına başlayanlar oldu. Yeniden işsiz kalan ve sayıları 2 binin üzerinde olduğu tahmin edilen çalışanlar kara kara düşünürken santrallerin kapatılması kent ekonomisine üst üste vurulan darbelerin sonuncusu oldu.

TTK KAPANACAK MI?

ÇATES’E kilit vurulması kamuoyunda “Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) kilit vurulmak isteniyor” yorumlarına neden oldu. TTK’nın ÇATES ile 3 yıllık sözleşmesi bulunurken 2020 yılı için verilecek kömürün miktarı ise 500 bin ton olarak öngörülmüştü. Bu süreç uzar ve TTK başka bir kurumla 2-3 yıllık anlaşma yaparsa ÇATES bu sefer TTK dışındaki kaynaklara daha fazla yönelmek zorunda. Bu duruma  göre asıl problemin sadece TTK açısından değil ÇATES açısından da yaşanabileceği öngörülüyor. EREN Enerji’nin TTK’nın kömürünü hangi oranda ve ne kadar süreli alıp almayacağı yeni sorulara neden oluyor.

SONUÇ

Sonuç olarak kentin yıllardan beri yaşadığı sahipsizlik, söz ve yetki sahiplerinin kent adına risk alıp tavır koymamaları, çözüm konusunda seyirci kalmaları kente, esnafa, çalışanlara, piyasaya büyük bir darbe olarak döndü. Şehir ise kentin asıl ve acı gerçeği ise politik tartışmalarla zaman kaybediyor. Bereket Enerji’ye vaktinde uygulanmayan yaptırımlar Zonguldaklılar için yeni bir cezaya dönüştü. Bu güne kadar göz göre göre zehirlenen halk şimdilerde daha fazla işsizlik, daha fazla açlık, daha fazla göç, daha fazla sosyal ve aile içi travmalarla karşı karşıya.