Sağlıklı bir gelişim için yapıcı eleştirilere ihtiyaç vardır elbette. Ancak her zaman eleştirel pencereden bakmak doğru değildir. Sıra dışı atılımlar için sıra dışı önerilere ve yol göstericiliğe daha çok ihtiyaç vardır. Sıra dışı önerilerle yaşadıkları topluma yön vermek, kentlere dokunmak en çok da bilim insanlarının görevidir. Çoğu zaman ben de kent için dertlenerek eleştirilerde bulunsam da, bu eleştirilerin yanında yaşanabilir bir şehir için öneriler sunarak, yol göstermeye ve önerilerde bulunmaya da gayret ediyorum.  Geçmişte yaptığım bu önerilerinin bazılarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşmanız mümkündür.

*

http://www.elmas67.com/zonguldak-icin-kentsel-donusum-onerileri-makale,737.html?fbclid=IwAR2U9AtRQobHXJIuEBnT5wFYBo4k8mUOTKj2Sb2R6PdyV2ATzYVOAnOXHec
http://www.elmas67.com/secim-sonuclari-zonguldak-icin-bir-avantaj-olabilir-mi-makale,749.html?fbclid=IwAR2d33HgyoULqE-yqQs9yzdC8SEnkJ20bbjf0d1mYkVvpKV3k7fRsVI_V-w
http://www.elmas67.com/gercek-bir-universite-ve-zonguldak-makale,675.html
http://www.elmas67.com/zonguldak-bindigi-dali-kesiyor-makale,685.html
http://www.elmas67.com/zonguldak-in-yuzuk-taslari-makale,728.html
http://www.elmas67.com/zonguldakta-turizm-olur-mu-makale,778.html
http://www.elmas67.com/zonguldak-icin-son-sans-makale,710.html
http://www.elmas67.com/m_450/moralsiz-sehir/

*

Bu yazımda da yaşanabilir kent oluşturabilmek adına bir öneride daha bulunmak istiyorum. Hemen herkesin hemfikir olduğu üzere Zonguldak Merkez ilçede yeni bir yaşam alanı yaratmak için boş alan bulabilmek neredeyse imkânsız. O halde yapılması gereken mevcut alanların rehabilite edilmesidir.

*

On Temmuz Mahallesi konumu itibariyle şehrin en güzel ve en özel yerlerinden biridir. Ancak mahalle düzenli bir yapılaşmaya sahip değildir. Bunun yanı sıra uzun yıllar mahalle altında sürdürülen madencilik faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan tasman nedeniyle pek çok bina hasar görmüş durumdadır. Bildiğim kadarıyla bu bölgedeki madencilik faaliyetleri uzun yıllar önce sona erdirilmiş durumdadır. Tasman dediğimiz yüzey deformasyonunun yüzde doksanını madencilik faaliyetinden sonraki ilk yılda gerçekleşir. Geriye kalan yüzde onluk kısımda 8-10 yıllık bir dilimde sona erer. Sonuç itibarıyla dediğim gerçekten de On Temmuz’un altındaki madencilik faaliyeti uzun yıllar önce sonlandıysa yüzey deformasyonları sona ermiş olmalıdır. Eğer durum böyleyse On Temmuz Mahallesi Zonguldak’ın en gözde yerleşim alanlarından birine dönüştürülebilir. Ancak şehrin başka mahallerinde yapılan çarpık yapılaşmaya çanak tutulmaması şartıyla.

*

Öyleyse ne yapılabilir? Medeni bir yaşam, önünde bir parça da olsa bahçesi müstakil evlerden oluşan bir mahallede mümkündür. Bu türden yaşam alanları Zonguldak’ta yok denecek kadar azdır. Bu mahallede yaşayan vatandaşlarımızın ise mevcut evlerinin yerine daha sağlıklı müstakil ev yapacak ekonomik durumu olmayabilir. Bu durumda sosyal belediyecilik devreye sokulmalıdır. Öncelikle mahalle için bir iki katlı garajı ve bahçesi olan evlerden oluşacak bir imar planı yapılmalıdır. Evler için birkaç tipten oluşan mimari proje de yine belediye tarafından çizdirilebilir. Eğer vatandaşların bu projeleri uygulayacak gücü yoksa belediye ile yapılacak bir sözleşme ile kendilerine maddi destek kredi veya doğrudan destek sağlanabilir. Böyle bir planlama vatandaşların hem arsalarının hem de evlerinin önemli derecede değer kazanmasına neden olacaktır. Dolayısıyla evin veya arsanın 3. şahıslara satılması durumunda oluşacak rantın bir kısmının sağladığı destekler ve yaptığı masraflar karşılığında belediyeye bırakılması sözleşmeyle kayıt altına alınabilir. İsteyen vatandaşlar ise doğrudan proje üzerinden arsalarını satma tercihinde bulunabilir. Böylece Zonguldak son derece değerli bir alanı kazanmış olacaktır. Aksi takdirde diğer mahallelerimizde yaşanan vahşi yapılaşma kent için önemli bir kayıp daha olur.

*

Bazılarının “Öyle iş mi olur? bu iş çok zor. Şu mevzuat, bu mevzuat” dediklerini duyar gibiyim. Ancak bilinmeli ki kolay olanı herkes yapar, önemli olan zor olanı yapmak ve değer üretebilmek. Son söz olarak On Temmuz Mahallesi’ndeki kardeşlerime ellerindeki arsalarını ucuz bir bedelle çıkarmamalarını tavsiye ederim. Biliniz ki şehrin son kalan değerli alanlarından birine sahipsiniz. Hayatı boyunca toplum için çalışan biri değil de haksız kazancı adet edinmiş biri olsaydım, şimdiye ellerinizdeki arsaları ucuzdan kapatmaya başlamıştım bile.