GELİK’TEN BİR GELİN GEÇTİ…

İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya’nın iki günlük Zonguldak ziyaretinde bilinmeyen yeni bir anı daha ortaya çıktı. O günlere tanıklık eden Mehmet Soylu gezinin bilinmeyen bir ayrıntısını bizlerle paylaştı.
1940 yılında doğup büyüdüğü, çalıştığı Gelik’te yaşadığı o günü şöyle anlattı...

Benim bugün halen yaşadığım ve doğup büyüdüğüm yer Gelik…

Bugün terk edilmiş bir kasaba görünümünde olsa bile eskiden burada 20 bin kişi yaşıyor, Zonguldak maden kömürünün büyük bir kısmı da buradan çıkarılıyordu. Kömür üretiminin yanında, maden tesislerinin modernliği ve sosyal hayatın zenginliği Zonguldak merkezi kadar hareketliydi. Erken Cumhuriyet döneminde yapılan bu tesisler bugün için kayboldu. Yaşayan insan sayısı da 3 binlere kadar geriledi.

Benim çocukluğumda ve gençliğimde devlet büyüklerinin sürekli ziyaret ettiği Gelik, defalarca Cumhurbaşkanı ,başbakan ve bakanlarında ziyaret ettiği bir yerdi.
Yabancı uyruklu ziyaretçileri ve misafirleri de Gelik sokaklarında görmek sıradan bir hale gelmişti…
On-onbeş yaşlarımda bir çocuktum. Evimizin önünden geçen yolda arkadaşlarımla oyun oynuyordum.
O yıllarda alışık olmadığımız bir araç konvoyunun geldiğini ve ormanlık alan içerisinden bize doğru yaklaştığını gördük. Arkadaşlarımdan biri gelin arabası geliyor yolu keselim diye bağırdı. Refleks olarak hızlı davranıp evimizin önünde bulunan ipi kapıp yolun iki tarafından gererek arkadaşlarımla yolu kestik. Konvoy yaklaşmaya başladı, ancak en önden gelen motosikletli bir polis hızla bize yaklaştı. Çocukken nereden bilebilirdik eskort olarak öncü giden polis motosikleti olduğunu.

Bizi azarlayarak;
-Çekilin ne yapıyorsunuz, hemen ipinizi kenara çekin… Diye bağırdı.

Çok korkmuş ve şaşırmıştık, sağa sola kaçışıverdik. Ancak hızla yaklaşan konvoya kenardan meraklı gözlerle baktım. Beyaz üstü açık bir arabayı, arkasında başka arabalar takip ediyordu. Beyaz üstü açık araba gelin arabası olmalı diye düşündüm. Arkada oturan gelini gördüm, çok heyecanlandım. Çocukken yaşadığım bu olay bugün bile beni heyecanlandırıyor.

Heyecanım, olayın gerçek yüzünü öğrenince daha da arttı. Gelin arabası diye önünü kestiğimiz araç Gelik’ten geçen gerçek bir kral ve kraliçeyi taşıyan bir makam arabasıymış…

Eve dönünce büyüklerime olayı anlattım, onlar da bana gördüklerimin İran Şahı Rıza Pehlevi, eşi Prenses Süreyya ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın olduğunu söyledi. Gelik’ten bir prenses geçmişti. ..

Hayal ötesi olabilecek bir ziyaret yaşadığım evimin önünden tozu-buluta katarak geçiş yapmıştı. Bu olay benim çocukluk hayatımda yaşadığım özel bir anı olarak hafızamda saklı kaldı.
Daha sonra öğrendik ki, İran şahı ve prenses, Üzülmez bölgesinden gelip, Kırat üst yolundan geçerek Gelik’e gelmiş.
Gelik baca ağzında, prenses Süreyya meraklı gözlerin önünde beyaz üstü açık arabada beklemiş,
İran şahı Pehlevi ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar ayaklarına beyaz çizme giyerek Gelik madenlerini gezmişler.

20 Mayıs 1956 yılında gerçekleşen bu gezi 3 gün, 2 gece sürmüştü, bir gece Çatalağzı Termik Santrali’ne (ÇATES) ait o zaman köşk olarak hizmet veren misafirhanede, bir gece de (EKİ) Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) Fener A Tipi Misafirhanesi'nde konakladılar. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar refakat etmişti.

Gelik’te geçen bu tarihi gün Prenses Süreyya’nın Zonguldak gezi notları arasındaki yerini almış oldu…

Editör: TE Bilişim