Şair Oktay Rifat, 1937’de Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirir. Doktora yapmak için Maliye Bakanlığı bursuyla Paris’e gider, ancak 1940’ta İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla öğrenimini yarıda keserek yurda döner. Askerlik hizmetini yaptıktan sonra Maliye Bakanlığı’nda ve Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çalışır; bir süre de Ankara ve İstanbul’da serbest avukatlık yapar.

Oktay Rifat askerliğini Zonguldak'ta yapmıştır. Zonguldak valisi Halit Aksoy’un kızı Türkan Hanım’la tanışır ve 13 Şubat 1943’te evlenirler. 

Evlenme arifesinde Şevket Rado’ya yazdığı mektupta sevinç içindedir: 
“Çok sevgili kardeşim Şevket, Ben bekarlar kralı, gece kuşu Oktay Rifat, on güne kadar evleniyorum. Kâğıtlarım askıda… Ben hiç değişmedim; eski hamam eski tas. Yalnız deli gibi aşığım ve hanımımın emri veçhile erken yatıp erken kalkıyorum. Sigarayı azaltmaya çalışıyorum.”

Bu evlilik maalesef uzun sürmez. Vali kızı Türkan Hanım, 10 Temmuz 1943’te verem nedeniyle yaşama veda eder. Zonguldak'ta büyük bir törenle toprağa verilir.

Türkan'ı çok erken kaybeden Oktay Rıfat Türkan için şiirlker kaleme alır.

TÜRKAN İÇİN

Ve kalbin sevda diye yandığı zaman
Ayın ondördüne karşı pencerede
Saçların çıplak omuzların gecede
Mısralarım dökülsün dudaklarından

Sen faydalı nisan yağmuru gibisin
Bereket ve huzur getirirsin şiire
Edebiyet çığrını açtın kadere
Bu baharın ve bu gönlün sahibisin

KUŞ GİBİ

Türkan’a

Kuş gibi uçarım yollarda
Koluma takınca karımı
İçimden geldi mi dinlemem
Beline atarım elimi

TÜRKAN'A AĞIT

bir gemidir dalgalara karışır
benim derdim tazelenir gelişir
bana artık ölüp gitmek yaraşır
kanar durur ciğerimin yarası

ölen ile kolay kolay ölünmez
hem ölünmez hem ölenden geçilmez
benim derdim ölmeyince unulmaz
ağla gözüm ağlamanın sırası

Oktay Rıfat

Fotoğraf: Vali kızı Türkan'nın Zonguldak'ta bir piknik hatırasından.
(y.yıldırım-15 Kasım 2021)
Zonguldak Nostalji

Editör: TE Bilişim