Zonguldak’ın en işlek kavşaklarından biri olan Uğur Mumcu Kavşağı’nın tam ortasındaki Zonguldak anıtındaki harfler ve simgeler Zonguldak Tarih Editörü Hayati Yılmaz’ın son yazısına konu oldu.

Yılmaz Zonguldak yazısındaki harfler ve kıyısına köşesine yerleştirilmiş sembollerin hikayelerini anlatarak bugün için ne anlam ifade ettiklerini teker teker yazdı.

İşte yılmaz’ın Zonguldk’ın Zo’su başlıklı yazısı

“Geçtiğimiz yıl açılan Kozlu yolu üzerindeki "kavşak"ın adı, Uğur Mumcu Kavşağı olarak adlandırıldı.

Uğur Mumcu demokrasi şehidimiz. Kendisini sağlığında ve ölümünden sonra da kitaplarını okumuş bir kişi olarak saygı ile anarım. Herhalde Uğur Mumcu adına saygı duyanların en başında gelirim. Zonguldak`ta ki adresim de Uğur Mumcu Sokak`tır.

Uğur Mumcu ile ilgili bir çok yerde sokak, cadde ve bulvar ismi var. Hatay`da da var, Muğla`da da, Istanbul`da da, Ankara`da da; dolayısı ile bulvar veya kavşak olarak Zonguldak`a özel bir isim olmuyor. Bana göre, bu kavşak`ın ismi daha çok Zonguldak`la ilgili bir ad olmalıydı. Kavşak ismi yerine, Uğur Mumcu’nun 1991 yılında Büyük Grev`de Ankara Yolu`nda GMiS Genel Başkanı`nın koluna girdiği anın bir figürünü yansıtan anıt yapıp, Ankara Yolu istikametine konması daha iyi olmaz mıydı?

Daha başta, kavşak hakkında ki yazıya yanlışlarla başladık.

Kavşakta bir "dikit" bulunuyor. Bu dikili taşta, bazı simgeler figürlenmiş. Şimdi bu figürlere bakalım ve bugün Zonguldak için "ne anlama geliyor" yorumlayalım.

1) Madenci Şapkası
42 bin maden işçisinden, bugün sadece 8 bin işçi kalmış. İşçiler azaldıkça şehirde madenci heykelleri çoğaldı. Ocakların küçülmeye başlandığı 80`li yıllardan sonra şehre bir bir üstüne madenci heykeli yapıldı. Sanırım gün gelecek sadece simgeleri kalacak.

2) Kalp
Bu figürde Zonguldak sevgisini simgelemişler. Doğrudur! Biz şehri seviyoruz ama bir birimizi sevmeyiz. Bu sevginin insanlar arasında olduğunu düşünmüyorum. Aslında bu şehrin en büyük ihtiyaçlarından biri, bu simgedir...

3) Hızlı Yükleme İskelesi
En son ne zaman kullanıldı bu iskele? Herhalde 1992`de kıyısına "Deniz Gülü" adı verilen İstanbul Vapuru yanaştığında... Bugüne kadar bu iskelenin önünde halkın girmemesi için zincir vardı. Madem Zonguldaklının ise bu simge neden engellendi?

4) Lokomotif
Demiryollarını simgeleyen bu figür, şehrimize büyük katkı sağlayan gelişimlerden biri idi ama yaklaşık 10 senedir kullanamıyoruz. Bir ara "lütfettiler" açtılar. Şimdilerde ise Pandemi bahanesi ile tekrar kullanım dışı. Zonguldaklılar hiç alışık olmadığı bu uygulamayı 10 senedir hayret ile izliyor.

5) Dere
"U" harfini sarıya boyamışlar-Sanırım bu simge deniz olamaz. Deniz olsa mavi olurdu. Sarı olduğuna göre ve kıvrımlı ise dereyi simgeler. Oysa "Orhan Veli" bu dereye "siyah akar" demişti. Ne büyük çelişki ! Önceden kara idi, şimdi sarı mı akıyor ki !.

6) Lavuar
İki büyük lavuarımız vardı.Biri söküldü, sadece kuleleri kaldı; diğeri ,kör topal çalışıyor Çatalağzı`nda. Uzun süreden beri de Lavuar alanının projesinin yapılması bekleniyor. Bu konu ile ilgili o kadar vaatler ve projeler çizildi ki; o kadar çok animasyonunu seyrettik ki: Bir türlü yapılmadı.Yine su sıralarda "yapılacak" diye sözler veriliyor.

7) Deniz Feneri
Deniz feneri halen ışıkları yanıyor ama Zonguldak`a artık gemi gelmiyor artık; Zonguldak açıklarından transit geçen gemilere selam veriyor.

Deniz Feneri, nostalji özlemi konumunda kaldı. Yakında onu da gereksiz diye yıkarlar.

8) Ağaç
Sekizinci figürde sanırım Zonguldak ormanlarının simgesi olarak oraya bir ağaç koymuşlar. Eğer dünyanın en yaşlı ağaçları arasında olan Porsuk Ağacı simgesi ise ,neden çam ağacı figürü bu ?

Hadi "ormanların simgesi" diyelim! Son zamanlarda hiç uydudan Zonguldak`ın tepelerine baktınız mı? Her yer taş ocağı. Yeşillikler bir bir yok ediliyor. Zonguldak Ormanları bildiğin "keltoş" olmuş.

Porsuk Ağacı simgesi olduğuna inanmak daha iyi!

9) "K" harfine bir simge koymuşlar ama ben diyeyim fabrika siz deyin Uzun Mehmet anıtı.,
Ya da ikisi birlikte.

Zaten Uzun Mehmet anıtının ismi de yanlış kondu. Aslı "Üç Mehmet" anıtıdır.

En kısası 4,5 metrelik olan, Uzun Mehmet, ortadaki 9 metrelik, Madenci Mehmet, 13 metre olan ise, şehit olan asker Mehmetler, yani Mehmetçiği simgeler.

Sadece "Uzun Mehmet Anıtı "diye hitap edildiği için, kimse heykeli Uzun Mehmet ile bağdaştıramaz.

Aslında anıtı yapan Yılmaz Soylu, bu anıt figürünü "alev" olarak çiziyor. Sonradan üç Mehmet Simgesi deniliyor. Neyse bu da başka bir konu.

Zaten trafik açısından kavşağın sorunlu yapıldığını düşünüyorum. Gelen şikayetlere bakılınca trafik yoğunluğunda asıl sıkıştıran bu kavşak.

Oradan geçmek matematik denklemi gibi bir şey.

Ülkede bu kadar karışık başka yer var mı acaba.

Şehrimizde bunların gerçeğini bir bir kaybederken, bari simgeleri kalsın demişler herhalde.

Ne diyelim! Buna da şükür artık.”

Editör: TE Bilişim