Zonguldak Nostalji editörü Yüksel Yıldırım soyadı kanunu öncesinde Asma’da Osman hikayesini anlattı.
Yıldırım’ın paylaşımı şu şekilde:
Bazı şehir hikayeleri vardır, dilden dile, nesilden nesile anlatılır ve yaşatılır. Deyim olarak kültürümüze yerleşir. Şehrimizin de böyle hikayeleri var. En meşhurlarından biri “Asma’da Osman” hikayesidir. Eski yıllarda soyadı kanunu kabul edilmeden önce insanlar lakaplarıyla tanınır ve anılırmış. Adresler de çevresindeki yapılar ile tarif edilirmiş. 1930 tarihli resmi noter sözleşmesinde bile adres “Yeniçarşıda demiryolu karşısında” olarak belirtilmiş. Belediye başkanı “Elbasanlı Mehmet” olarak yazılmış. Hal böyle olunca “Asmada Osman” telgrafına da şaşırmamak lazım. Ancak yarım asırdan fazla bir zaman geçtikten sonra “Üzülmez’de Corç (George)” yazılı bir mektubun adrese teslim edilmesi ister istemez insanı şaşırtıyor. Günümüz şartlarında “Üzülmezde Corç” açıklamasıyla adrese teslim edilen bu mektup nasıl gerçekleşmiş olabilir…
Zonguldaklı Corç’un hikayesini anlatmadan önce ‘Asma’da Osman”ın hikayesini tekrar hatırlatalım…
ASMA’DA OSMAN…
“Eski yıllarda ulaşım gibi haberleşme de zor. Telefon yok, mektupta haftalar sürüyor. Telgraf da herkesin istediği uzunlukta kullanacağı kadar ucuz değil herhalde... 
Trabzon'dan Zonguldak'a bir telgraf gelir bir gün: 
"Tari yoladur, Fadime oradur, Asma'da Osman, alasın oni..." 
Derler ki, bu telgraf o günün koşullarında 
Tarı vapuruyla Trabzon’dan Zonguldak’ta, Asma'da çalışan kocası Osman'nın yanına deniz yoluyla gönderilen Fadime’yi karşılaması için yollanmış… 
Bu telgraf haberinden sonra Fadime Zonguldak’ta Osman’a ulaşmış. Osman da vapurla gelen Fadime'sini karşılayıp helaline kavuşmuş…
ÜZÜLMEZ’DE CORÇ (GEORGE)…
1943 doğumlu Zonguldak insanı “Orhan Özgümüş” bu isimle kaç kişi tanır bilinmez. Halen Zonguldak’ta yaşıyor ve onu tanıyıp isminin Orhan olduğunu bilen sayısı çok sınırlı.
TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) Üzülmez Materyal Müdürlüğünden emekli. Çalıştığı işyeri dahil çevresi, hatta bütün Zonguldak tarafından “Corç (George)” olarak tanınıyor. Gençliğinde gittiği İngiltere macerası dönüşünden sonra İngilizlerin en çok kullandıkları ‘George’ ismini lakap olarak almış. Corç aşağı, Corç yukarı. Öyle bir duruma gelmiş ki asıl ismini kimse bugüne kadar kullanmamış. İşyerine gelen ziyaretçiler bile kendi ismiyle bulamamışlar. Evine gelen tüpçü bile adresi bulamamış geri dönmüş.
Çalıştığı işletme müdürü Zafer Yüzbaşıoğlu, kendisine ismiyle hitap ettiği için, işin işleyişi yanlış anlama yüzünden hep sekteye uğruyormuş. Müdürüne çıkıp özellikle lakabı olan “Corç” olarak hitap etmesini rica etmiş. Müdür de bu duruma kızıp ne yani resmi evraklara da Corç olarak mı yazayım deyince, iş iddiaya kadar gitmiş ve Ankara’daki bir tanıdıktan, üzerine sadece “Üzülmez’de Corç (George)” adres gösterilerek mektubun postaya verilmesi istenmiş.
Mektup, Üzülmez Materyal Müdürlüğü nokta adresine, bizzat Corç’a postacı tarafından teslim edilmiş. Corç’ta postacıya mektubu Materyal Müdürü Zafer Yüzbaşıoğlu’na teslim etmesini istemiş. Kazandığı iddianın şerefine de müdürün vereceği akşam yemeği ziyafetine de mektubu getiren postacıyı da davet etmiş…
Asma’da Osman gibi, Yeni nesil Üzülmez’de Corç’ta muradına ermiş…

Editör: TE Bilişim