Sayın Ak Parti Milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ve Hamdi Uçar’a zaman zaman hatırlatıyoruz.
Sanki bu üç Zonguldak evladı TTK’ya işçi alınmasına sıcak bakmıyor. Veya öyle anlaşılmalarına neden olacak söylemlerde bulunuyorlar.
Mesela yine Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Selim Alan’ın da TTK’nın özelleştirilmesi gerektiği yönünde görüş paylaştığı konuşuluyor.
Yıllardan beri yazıyoruz.
Yeri gelmişken bir daha hatırlatalım.
Sizler Zonguldaklının, bu madencinin oyu ile, şehitlerin ruhu ile milletvekilliği mertebesine ermiş insanlarsınız.
Zonguldak Milletvekilliği, Zonguldak’ta Belediye Başkanlığı başka bir yerden seçilmiş olmaya benzemez.
TTK’nın zararı varsa, kurum yanlış yönetiliyorsa bunun en birinci sorumlusu iktidarın Zonguldak milletvekilleridir.
Enerji Bakanlığı politikalarıdır.
Keyfi işler oluyorsa.
İşe gitmeden maaşlar alınıyorsa.
Özel sektör mantığı ile çalıştırılamıyorsa.
Bunun sorumlusu işçi değildir.
Zonguldaklı, esnaf, memur, pazarcı, lokantacı, oto galerici, yedek parçacı hiç değildir.
Nedir sürekli TTK ile hesaplaşma anlayışı?
Nedir bu TTK düşmanlığı?
Bunlar öyle iki müdüre, üç sendikacıya kızarak yapılacak işler mi Allah aşkına.
Ne koyduk bu güne kadar TTK’nın yerine şu şehire?
TTK’ya bağımlı olmaktan kurtulmanın yolu farklı sektörlerin gelişmesi, istihdam yaratmasından geçiyordu.
Hangi birini hayata geçirdik?
Hangi oranda geçirdik?
Çok şükür Filyos’ta çalışacak kişi sayısı hızla düşüyor!
Gün olur Türkiye kömür üretiminden vazgeçebilir.
Ama o güne kadar sizlerin görevi bu kurumu daha iyi şartlarda yaşatmak ve üretim için destek olmaktır!
Bu şehirde kaçak ocaklarda kaç insan çalışıyor?
Siz onların cenazelerine bilen gelmiyorsunuz?
Siz Urfa’dan değil.
Zonguldak’tan seçildiniz.
Bu şehrin kimi var?
Kime diyeceğiz bunları?
Bu arada maden mühendisi Polat Bey’i de Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamasında gördük.
Yaşadığına çok sevindik!

Tebrikler Trabzonspor
Trabzonspor’un şampiyonluk serüveni üzerine çok şey söylenir.
Sonuç itibariyle şampiyon.
Ve hasret bitmiş durumda.
Türk futbolu keşke Anadolu’dan başka şampiyonları çıkarabilecek kadar adaletli yönetilebilse.

1 Mayıs ve Zonguldak
1 Mayıs her yönüyle anlamlı.
Ve uzun tartışmaların sonrasında bayram olarak ilan edilmesi önemliydi.
Ancak acı olan bir gerçek var.
O da böylesi önemli zamanlarda alanlarda olması gereken gerçek emekçi ve işçilerin ötesinde daha çok siyasal ve sendikal kimliği olanların alanları doldurmaya çalışması.
Derin çelişkiler bunlar.
Ve 1 Mayıs’lar siyaset üstü olmalıydı.
Sendikal statü şart olmamalıydı.
İnsanlar, sadece politik bir duruş adına değil, insanlar hak, hukuk, adalet, eşit paylaşım, daha fazla demokrasi, daha fazla üretim, daha güçlü sendikalar adına alanlarda toplanabilmeliydi.
Oldu mu bunlar?
Bu şartlarda buna şükür.
Ancak bazı şeyleri eksik yapıyor veya şölene dönüştürmekte eksik kalıyoruz.
Alanlara bile çatışa çatışa gidiyoruz.
1 Mayıs’ın anlam ve önemini gerçek mecrasından uzaklaştıran veya kabullenmekte zorlanan anlayışların her biri bir sabotaja dönüşüyor.
Zonguldak, 1 Mayıs denilince derin bir anlam kazır yüreklere.
Eksik de olsa fazla da olsa teşekkürler tüm maden işçilerine ve emeği geçenlere.

Z HABER’den
Bazı şeylerin tadı kaçsa da şehirde insanoğlu yaşadığına sevinebilmeli.
Fakirleşmenin, gelir adaletsizliğinin, şiddetin, adaletsizliğin, icra ve iflasların hızla arttığı bir dönemden geçerken her bayram mesajı bir nefes oluyor.
Umut oluyor.
Mesai arkadaşlarım, yazarlarımız, gönüldaşlarım ve sevgili dostlarım ve okurlarımızın bayramını kutluyorum.
Yüce mevladan sizler için en büyük dileğim sağlık.
Sonrası bir şekilde hallolur ümidiyle.
Sizleri seviyoruz.