Merhaba değerli okurlarım, bugün biraz spordan, biraz gençlerden, biraz da çocuklarımızı neye yönlendirebiliriz bunlardan bahsedeceğim. Futbol dışındaki sporlara ne yazık ki gerekli önemi göstermiyoruz, toplum olarak. Madalyalar, rekorlar, başarılar… Sağda solda iki satır… 
Geçtiğimiz günlerde iki milli atlet ve antrenörleriyle röportaj yaptık. Başarılarını biliyor muyuz? Verdikleri emeği görüyor muyuz?
Melike Malkoç ve Doğukan Kilcioğlu…
Zonguldak’ta yetişen iki milli atlet. Öncesi sonrası… pandemi süreci… Bütün zorluklara rağmen rekorlar kırıyorlar. 
Mesela Melike, 2 yıl süren sakatlıktan çıktığı gibi 60 metre koşusunda 7.50 saniye altında yapan 7 Türk kadınından biri oldu. Geçtiğimiz günlerde Erzurum’da 100 metrede yeni bir Türkiye rekoruna imza attı. Sakatlık olmazsa diyor, hedef olimpiyat. 
Doğukan ise 23 yaş altı 110 metre engelli branşında Balkan ve Avrupa şampiyonalarında milli formayı giymeye hak kazanan tek Türk atlet. Yani kendi kategorisinde bayrağımızı taşıyabilecek tek kişi. 20 yaş altında Fenerbahçe formasıyla da Türkiye şampiyonu kendisi.
Ortak tavsiyeleri ise hareket etmek… Zinde kalmak ve güçlü olmak için spor yapılmasını tavsiye ediyorlar.  
Kişisel azim ve özverinin de dışında antrenörün de önemi büyük. Utku Duman hoca keşfetmeye çalışıyor, genç yetenekleri. Hatta bütün çocukların da belli spor dallarına yönelmesini tavsiye ediyor. 
Yollayın çocuklarınızı; bir bakalım, deneyelim. 
‘Hayır hocam, ne sporu, okuluyla ilgilensin’ tepkisini sık sık duyduklarını söylüyor Utku Hoca. ‘Zaten çocuk yetenekli mi belli değil; önce bir bakacağız yetenek var mı?’ diyor. 
Ayrıca günümüzde televizyonla, tabletle, bilgisayarla 5-6 saat zaman geçiriyor bir çocuk, biz bunun birkaç saatini istiyoruz, bu koşular, antrenmanlar için diye devam ediyor Utku Hoca.
Gelelim Faydalarına
Bir çocuk spor yapmaya başladığında disiplini öğrenir. Koordinasyonu öğrenir. Kendi başına başarabilmeyi öğrenir. Kısaca hayatı öğrenmeye başlar. Bu anlamda da isteği arzusu olursa da hayatına devam edebileceği bir yol çizmiş olur.
Bedensel gelişim harekete bağlı olarak zaten olacak ancak zihinsel gelişim için de çok önemli bir katkı sağlar. Canlı yayın röportajımızda da atletlerimizin kendilerini nasıl geliştirdikleri bence ortada.
Diğer taraftan Melike güzel bir noktaya değiniyor. Fedakarlık ve gelecek kaygısı…
Günümüzde kısa yoldan bir şeyleri başarmış olmayı istiyoruz. Hızlıca zengin olalım, hızlıca en üst pozisyona gelelim… bu bir an önce olması istenenlerin listesi uzar da gider. “Ne ekersen onu biçersin.” Atasözünü bir düşünelim tekrar. Genelde bu sözü kendin ettin kendin buldun gibi kötü bir olayın ardından kullanırız.
Ancak verdiğinin karşılığını alırsın da diyor bu söz. Tarlaya tohumu bıraktın, yapılması gerekeni yaptın. Meyve hala yok ortada. Çünkü, zamana ihtiyacı var. Melike ve Doğukan yıllarını vermişler, hayatlarını kısıtlayıp başarıya odaklanmışlar. O forma için, o unvan için fedakarlıklar yapmışlar.
Günümüzün en önemli sorunlarından biri ise gelecek kaygısı… Hepimizde var. Ne olacak, diyoruz. Nasıl olacak? Karanlığın içinde çarpa çarpa yürüyoruz, yaşam tahtasında. Sonumuz ne olacak sorusu bile çok sonraki aşamada kalıyor. Yarın ne olacak? İki günlük adımlar atamıyor, planlar yapamıyoruz çoğumuz. 
Melike’den örnek alınabilecek bir söylem daha aktarmak istiyorum. Akranları dolaşırken kendi antrenmanlarına devam ediyor. Bütün hayatında önceliği antrenmanına veriyor. Göz korkutucu gelebilir ama kendisi gelecek kaygısı taşımadığını belirtiyor. “Mesleğim var, hayatımı bunun üzerine kuruyorum. Beni etkilemiyor. Spor sayesinde güzel yerlere geldim, para kazandım, okula girdim.”
Bir seçenek mi?
Utku hoca, hem beden eğitimi öğretmeni hem de atletizm antrenörü. Doğukan ve Melike’yi amatör sporculuktan profesyonele taşımış; rekor kırdırmış hoca. Yurtdışında bütün gençler spor yapıyor. Türkiye’de sosyal ortamda spora ilgi azalmış durumda diyor. Aileler, benim çocuğum sporcu olmayacak hocam, niye çağırıyorsunuz, çağırmayın diyorlar. Profesyonel olmak için zaman gerekir, uzunca çalışmalar gerekir. Ancak spor yapmak çocuğun hem fizyolojik hem de zihinsel gelişimine büyük katkı sağlar.
Sporculuğu meslek olarak seçmek zorunda değiller. Hem profesyonel atletizm koşup hem de hukuk okuyan bir öğrencisi de varmış. Sporculuğun başlardaki, genç yaşlardaki maddi faydaları için ise kişisel gelişimin ötesinde, ülke görmeyi, şehirler gezmeyi, başarılar neticesinde para kazanmayı sayıyor.
Nasıl daha iyiye gidebilir noktasında yönetimin çok önemli olduğunu vurguluyor, Utku Hoca. Gençlik ve Spor Müdürü Hakan Yüksel’e bu anlamda teşekkür ediyor. Salonlar, sahalar; araç gereçler bu anlamda çok önemli. İlk başta yeteneğini ortaya koyan ve gelişmeye çalışan biri bu imkanlara kendi başına ulaşamaz. Bu anlamda, evet idarenin desteği çok önemli. İlerleyen aşamalarda; profesyonelleştikçe zaten imkanlar genişliyor. Ancak bir yıldızın keşfi yine il yöneticilerine kalıyor.
1 Temmuz itibariyle yeni bir normalleşme sürecine gireceğiz. Yasaklar kalkacak, muhtemelen birçok etkinlik de yıllar sonra serbest hale gelecek. Çocuklar için, yarını daha da güzel yapabilmek için neler yapılabilir; konunun takipçisi olacağım ve tekrar yazacağım.
Belki de yarın dünyanın en iyi sporcuları, beraber yürüdüğümüz, beraber yaşadığımız kentin sokaklarından çıkar.