“Şehrin sahibi yok” sözü bu şehirde gelenekselleşmiş bir terminoloji haline gelmiş olabilir. Ama böyle. Yalan yok. Niye böyle düşündüğümüzü anlatmak için 50 tane örnek sayabiliriz. Bürokratlarımız ve siyasetçilerimiz gerçekten görevlerini tam yapsalar pek çok sorunumuzu çoktan çözmüştük. En basiti dün yaşandı. Karayolları’nın bir türlü bitmek bilmeyen yol çalışmalarında bugüne kadar onlarca kazanın ve çok sayıda ölümün yaşandığı 8-10 kilometrelik alanda yine bir kaza yaşandı. Araç dereye uçtu. İçindekiler komalık oldu. Aynı yerde daha önce yayınlar yaptık. Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz geldi video çekti. Kimine göre sorunu aktardı kimine göre şov yaptı. Ama aynı yerde insanlar uçmaya, ölmeye devam ediyor. Bu şehirde sorumlular kör ve sağır. Kimse Karayolları’na yeterli önlemleri niye almadığını sormuyor. Geçen gece yine aynı güzergahta 2 saat içinde beş ayrı kaza yaşandı. Bizimkiler yine kör ve sağır. Allah aşkına biri de çıksın desin ki; “Bu kazalar niye oluyor. Bu insanlar neden ölüyor. Çalışmalar esnasında tedbirler neden alınmıyor?”
Çünkü olayların iki sorumlusu var.
Birincisi kader!
İkincisi sürücüler!
Bırakalım.
Konuşmayalım.
Ne zaman ki bir milletvekilimizin ne zamanki bir üst düzey siyasetçinin, belediye başkanının veya bir bürokratımızın aracı uçacak o zaman farkına varacaklar!
Nasrettin Hoca misali.
Ya uçarsa!

Z HABER’den
Siyasilerimiz, yöneticilerimiz eksiklerin söylenmesinden, tartışmalı konuların haber yapılmasından pek mutlu olmazlar. Övgü güzeldir. Bizler elbette yapılanlara, iyi niyetli çabalara destek olmalıyız. Ama topluma, siyasete ve kurumlara karşı asıl görevimiz eleştirel anlamda gördüklerimizi anlatmak, paylaşmak. Kendi adımıza konuşuyorum. Bardağın her zaman boş tarafını veya dolu tarafını gösterme gibi bir çabamız yok. Bardakta ne varsa onu göstermeye çalışıyoruz. Bölünmüş, çatışmaya hazır, kemikleşmiş kitleler vicdanlarını terk ettikleri sürece olayların tek taraflı gösterilmesini ister. Detayına girmiyorum. Z HABER olarak hiçbir olayda tek taraflı bakma gibi bir çabamız yok.  Kimseye yaranma gibi bir çabamız olmayacak. Biz sadece işimizi samimiyet katarak yapmaya çalışıyoruz.

Yakışan buydu!
Zonguldak Kent Ormanı yıllardır farklı müstecirlerin elinde oyuncak edilmişti. Hem yönetimsel anlamda hem de vatandaşlar olarak hor kullanılan Kent Ormanı’nın bir kısmı Elvanpazarcık sınırında olmasına rağmen Zonguldak Belediyesi uhdesine verilmemişti. Nihayet güzel bir gelişme oldu ve Zonguldak Belediyesi’ne devredildi. Burası çok temiz ve araçlar sokulmadan işletilirse eski cazibesine kavuşabilir. Oraya gidenler yürümeyi göze almalı veya eşyasını bırakıp araçlarını dışarıda bırakmalı. Zonguldak Belediyesi orasını yine eski usul, beceriksiz müstecirlere verme yoluna giderse tablo değişmez. Kısa sürede tadilat, bakım ve düzenlemeler ile burası güzel olacaktır. Emeği geçenlere şimdiden teşekkür ediyoruz.

Kamil Altun- Servet Üstün!
Kamil Altun Kilimli Belediye Başkanı. Servet Üstün ise Karaman Belediye başkanı. Seçimleri kolay olmadı. Genç olmaları, tecrübesiz olmaları, heyecanları dikkat çekiyordu. Özellikle Servet Üstün’ün yapabileceği şeyler çok sınırlı. Kamil Altun’un ise işi çok. Her iki ismin de dikkat çeken yönleri sakinlikleri ve pozitif yüzleri. Ucuz polemiklerden kaçınmaları kendilerine artı yazıyor. Altun’un son dönem başlattığı çalışmalar dikkat çekiyor. Elbette eksikleri, hataları vardır. Her iki isim sakin yapıları ve çabalarıyla bence bu dönemin şu ana kadar iyi çıkış yapan ve seçmenleri tarafından daha fazla kabul gören iki isim oldu. Başarılar diliyoruz.