…Memleket ahvalini onlardan sor. /Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen'i. /Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni... /Ben türkülerden aldım haberi.”
Sözleriyle büyük şair Bedri Rahmi Eyüboğlu ne güzel anlatmıştır türkülerimizi.
Binlerce yıldır sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu toprakları aynı zamanda türkülerin harman olduğu coğrafyadır.
Her bir yöresinden, her bir köyünden ayrı türküler yükselir.
Mezopotamya’nın efsunlu güzeli Mardin’de olduğu gibi.
Dillerin ve dinlerin hemhal olduğu kadim şehrin yüreğinden arşa yükselen en meşhur türküsünün adıdır Sabiha.
Eskiden Mardin'den Şam'a, Halep'e atlar ve devlerle mal alıp satmaya gidilirken yolculuklar da uzun sürer, bu süreçte haliyle sevgililer de birbirinden uzak kalırmış.
Bu uzak kalış, sevgiliye duyulan hasret bugün “Bir tel çektim Mardin’den” olarak bilinen “Sabiha” türküsünü yazdırmış.
“Bin ah çektim derinden/Le le le yar Sabiha/Bab-ı Sor suyu gibi/Yaş gelir gözlerimden
Le le le yar Sabiha…”

Mısralarında Sabiha’ya duyulan hasretle gözlerden akan yaşların Bab-ı Sor suyuna benzetildiği Türkünün sözleri, Türk Halk Müziğinin yaşayan efsanesi İzzet Altınmeşe tarafından derlenmiştir.
İzzet Altınmeşe ve Bedri Ayseli gibi güçlü sanatçılarımız  “Sabiha”yı seslendirmeye devam ederken hatırlamamız gereken bir başka Sabiha’ya geçiyoruz.

TBMM ve Anıtkabir’e İmza Atan “Sabiha”
Bu Sabiha, bambaşka Sabiha…
İlk kadın pilotumuzun adı da Sabiha (Gökçen) ama bu o Sabiha değil.
Köprülere, okullara, yollara ve binalara ilk kadın eli değen, kısaca Türkiye’yi ve gönülleri inşa eden Sabiha Gürayman.
Yüksek Mühendis Mektebi’nin ilk kadın öğrencisi.
Yunan Başbakanı Venizelos’un bile hayran kalıp tebrik ettiği Anıtkabir Başmühendisi.
Türkiye’de bir dönemin kapısını aralayan Sabiha Gürayman, 1927 yılında İstanbul Yüksek Mühendis Mektebi’ne(İTÜ) girdi.
O yıla kadar sadece erkek öğrencilerin alınabildiği Yüksek Mühendis Mektebine o yıldan itibaren Atatürk’ün emriyle kadın öğrenciler de alınmaya başlandı.
İlk kadın öğrenci Sabiha Gürayman da,  1933 yılında Cumhuriyet’in ilk kadın inşaat mühendisi olarak mezun oldu.
Aynı yıl başladığı Ankara Bayındırlık Müdürlüğünde merkezdeki bazı okul ve çeşmelerin yapımını başarıyla yerine getirdikten sonra Ankara-Beypazarı yolunun 86. kilometresindeki köprüde görev almak istedi.
O günün koşullarında bir kadın olarak, gözlerden uzakta bir şantiyede işçilerle birlikte görev yapmaya talip olmak, cesaretin sınırlarını aşan sıra dışı bir durumdu.
Diğer taraftan böyle bir göreve bir kadını görevlendirmek idareciler açısından hiç de kolay değildi. Zamanın Ankara’nın kudretli valisi Nevzat Tandoğan’a kadar sıralı amirlerinin hepsi  ‘Dağ başında bir şantiyede kadın mühendis olmaz’ dediler.
Ancak o inatla görev talebinde ısrar edince istediği olur, köprünün inşasına gönderilir.
Görev emrini alır almaz şantiyeye koşar. Ayağına çektiği golf pantolonu ile sabah-akşam işçilerle birlikte çalışır. Bu sırada işçilerin ve çevre köylülerin gönüllerini de kazanır.  Ona yemek bile getiren köylüler olur.
Genç bir kadın olarak, şantiyeden bir gün bile ayrılmadan kendisini emanet edilen köprüyü zamanında tamamlamayı başarır. Asıl adı Karaboğaz olan köprüye yöre halkı tarafından Gürayman'a ithafen 'Kız Köprüsü' adı verilir.

Venizelos’u Şaşırtan Kadın Mühendis!
Anadolu’nun ısısız bozkırında adeta destan yazan Gürayman’ın bu başarısı 1941 yılında TBMM inşaatının kontrol şefliği göreviyle ödüllendirilir.
Atatürk’ün açtığı yolda yürüyerek ülkemizin ilk kadın mühendisi olan Gürayman, henüz 35 yaşındayken 1945 yılında Anıtkabir’in inşaat başmühendisliği gibi ulvi bir görevle taçlandırılır.
Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da tanıdığı bir mühendistir artık.
Anıtkabir’i ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Venizelos da “Hayatımda ilk defa büyük bir işin başında bir kadın görüyorum.” diyerek Sabiha Gürayman’ı tebrik eder.
Bu görevi yerine getirmekle, Türk kadınına çağdaş uygarlık yolunu açan Atatürk`e olan borcumun çok küçük bir bölümünü ödeyebildim.” diyen Gürayman, Türkiye’nin ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ilk kadın voleybolcusu olarak bir başka ilke daha imza atar.
2003 yılında aramızdan ayrılan Sabiha Gürayman;   azmi, güçlü ve kararlı kişiliğiyle adını tarihe altın harflerle yazdıran bir mühendislik öyküsüdür.
Kendinden sonra gelen kadınlar için en etkin bir rol modelidir.
Sabiha Güraymanların çoğalması temennisiyle saygı ve minnetle anıyorum.