Zonguldak’ta son yıllarda pes etmiş, kenara çekilmiş insanlar görüyoruz.
Bu şehir adına belki de en fazla konuşması, sözü dinlenmesi gereken yüzlerce insan kenarda bekliyor.
Bu şehirde insanlara iş, ekmek vermek için, geleceğe yatırım yapmak, bilgi, tecrübe ve önerilerini karşılıksız paylaşmak için hazır bekleyen insanlar var.
İş dünyasından.
Siyasetten.
Kent bilincinin geliştirilmesinden.
Spordan.
Kültür alanından.
Kiminle konuşsak küskün.
Herkes bir isyanda.
Çoğu, konuşmanın, fikir beyan etmenin, boş ve bir işe yaramayacağına inanmaya başlamış.
Kenti yönetenlerin, atanmışların, seçilmişlerin tarzı ve tavrı karşısında uzaktan bakmayı, iş- güç ile uğraşmayı tercih ediyorlar.
Bazıları da korkuyor.
Bu şehirde konuşan herkesin başına bir durum gelmiş çünkü.
Tefecileri makamlarda ağırlanan, hırsızları saygı ile karşılanan, dönekleri ödüllendirilen bir şehirde bu kadar küskün olması normal!
Onlara da hak vermek gerekiyor.
Siyasetçilerimizin bu ayrımı iyi yapamadığı, tavır koyamadığı, bürokratların şartlara göre yalpaladığı bir şehirden ne bekliyoruz?
Şehri barıştırmanın yolu öncelikle siyasetçilerimizin samimi olmasından, dik durmasından, liyakate önem vermesinden geçiyor!

Alan ve Ayçiçek ilişkisi!
Her partide vardır kan uyuşmazlığı.
Normaldir.
Ama Ak Parti’de öyle şeyler yaşanıyor ki bazen akıl alır gibi değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güven ve desteğine yakışmayan hareketler bunlar.
Zonguldak Belediye Başkanı seçilen Ömer Selim Alan ile eski Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan arasında dolaylı, doğrudan ve basın üzerinden yaşanan polemikler sonrasında Çağlayan’ın devre dışı bırakılmasıyla dönemsel bir rahatlama sağlandı.
Yoksa olay başka yerlere gidecekti.
Çağlayan sonrası göreve gelen yeni merkez ilçe başkanı Mükerrem Ayçiçek ile başkan Alan arasında da soğuk rüzgarlar çabuk esmeye başladı.
Yüzleşmenin olmadığı yerde laf taşıyan çok olur.
Aradaki komisyoncular devre dışı bırakılmaz ise yeni bir kriz kaçınılmaz olur.

Mükemmel Ayçiçek!
Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Mükerrem Ayçiçek’ten bir Mustafa Çağlayan performansı beklemek hayalcilik olur.
Mükerrem Bey de sürece yeni yeni ısınıyor.
İyi insandır, hoştur ama siyasi vitrin çalışması için bunlar yeterli değil.
Tarzları farklı.
Hayalleri farklı.
Gerekçeleri farklı.
Mükerrem Bey aynı performansı gösterebilecek olsa zaten ismi de Mükemmel Ayçiçek olurdu.
Bu nedenle bir mukayese yanlış olur.