Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde işler kötüye gidiyor.
Bunun pek çok nedeni var.
Geçtiğimiz yıllarda başlangıç kaydı yaptıran öğrenci sayısı 9 bin iken bu rakam bu yıl 5 bin 500 olmuş.
Bu rakam seneye 4 bin 500’de düşebilir.
Pek çok Anadolu üniversitesinde buna benzer tablolar yaşanabiliyor ama bizde durum çok farklı.
Maden Mühendiliği Fakültesi’nde öğrenci kaydımız yok.
Öğrenciler gitmişler, Eskişehir’i tercih etmişler.
Çok büyük kayıp.
Üniversite ile kenti kucaklaştıramayan üniversite yönetimlerine, idarecilerimize, öğrenciyi kazıklama derdinde olan esnafımıza, fahiş kiralarla öğrenciyi bıktıran ev sahiplerimize, Zonguldak’ta okuma karşılığında burs sağlamayan vakıf, dernek, belediye, kurum ve diğer bilumum zevat kına yaksın!
Bir şehri marka yapmadan üniversitesini marka yapamazsınız.
Geçmiş tüm belediye başkanı, milletvekili, valilerimiz de kına yakabilir!
Yıllardır bunu anlatmaya çalışıyorum!
Bizimkiler goy – goy derdinde!
Sen daha caddene doğru dürüst asfalt atmasını başaramamışsın, üniversitenin önünü patates tarlası olmaktan kurtaramamışsın neden gelsin öğrenci bu şehre!
Soslu kebap yemeye mi?

Kutoğlu’ndan önemli mesajlar!
Kent Konseyi Başkanı Hakan Kutoğlu’nun daveti üzerine basın mensubu arkadaşlarım ve genel yayın yönetmenleri ile bu davete katıldık. 
Basın toplantısı değildi.
Fikir alış verişi üzerine sohbet toplantısıydı.
Kutoğlu, kent konseyinin başarılı çalışmalara imza atabilmesi için basının süreçlere ortak olması özlemini dile getirdi.
Pek çok ve soruna çözüm mantığını ortaya koydu.
Basının doğru sahiplenmesi ile sorunların çözümüne etkisi arasındaki bağlantıyı daha iyi kurmamızı sağladı.
Basının ne kadar önemli olduğunu da hatırlattı aslında.
Basının önemini sadece aleyhine haber yazıldığında anlayabilen tüm bürokrat, belediye başkanı, siyasetçi, iş insanı ve STK başkanlarının kuru inatlarını hatırlattı bana. Gazetecilerin, habercilerin fikir ve haberlerinin dikkate alınması gerektiğini de hatırlattı.
Hakan Kutoğlu ve yürütme kurulu üyelerini bu zorlu zamanda girdikleri ağır yük için bir kez daha kutluyorum. Kent Konseyi’nin yaptığı ve yapmak istediği çalışmaların kamuoyu gündeminde daha fazla yer bulması ve doğru tartışılabilmesi için bir zaten hazırdık.

Yalamalık prim yapıyor!
Bu şehirde fikirlerin pek önemi yok.
Ne kadar iyi yalamalık yapabiliyorsan, ne kadar görmezden geliyorsan o kadar başarılısın!
Doğru nerede?
Kime göre doğru?
Bunlara bakmaksızın yalamaya devam ediyorsan o kadar iyisin!
Bu şehrin yöneticileri başarılı olmak, kalıcı başarılar sağlamak ve halkı en doğru şekilde anlamak, kucaklaşmak istiyorlarsa yalama tayfasından kurtulmak zorundalar!

Muammer Avcı milletvekili adayı!
Ak Partili Muammer Avcı partisinin yeterince yapamadığı enformasyon açığını kapatmak için sık sık sosyal medyasından çalışmalar paylaşıyor.
Güzel de yapıyor.
Ama bunları yaparken vicdanlı olmak lazım.
Hastane inşaatının uzamasından CHP’li eski Milletvekili Şerafettin Turpçu’yu tek sorumlu tutmuş.
Birbirimizi kandırmaya gerek yok.
2006 yılında dönemin bakanı Recep Akdağ eski devlet hastanesinin yemekhanesinde konuşurken oradaydım.
“Araziyi bulun hemen yapalım” dedi.
Tam on beş sene.
Hadi diyelim ki bunun beş senesi Turpçu’nun firmasının yaşadığı ticari sıkıntılar, teslim edilen yerde yaşanan zemin sorunları veya başka nedenlerden dolayı gitti.
Geriye kalan 10 sene nereye gitti  Muammer bey.
Hadi hastane böyle.
Peki bugüne kadar yedi defa, açılış, ‘ışık görüntü’ töreni yaptığımız Mithatpaşa Tünelleri neden hala bitmedi.
Neden bu kadar yavaş gitti?
Ak Partili milletvekillerimiz sayesinde!
Eski İl Başkanları ve Muammer Avcı gibi çok değerli yöneticilerimiz sayesinde.
Hizmet siyasetin üstündedir.
Birbirimiz kandırmayalım lütfen!
Daha bu işin stadı var, teşviği var, OSB’si var, poliklinik binası var, yolları var, ticareti var!
Mesela şehir göçmüş.
Ticaret baltalanmış.
Şehir küçülmüş.
Sevgili dost Muammer Avcı’nın ticaret hacmi ve satışı son on yılda yüzde 50 küçülmüş!
Değil mi ama!
Emeklerine, çabalarına teşekkür ederiz ama kimse tek başına neden veya sonuç değildir!
Eğri oturup doğru konuşabilmek lazım Sayın Avcı!
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ile ilk seçimde muhtemel adaylar arasındasın.
Şimdiden hayırlı olsun!

Alkol meselesi!
Bu yazı alkol tüketimine bir övgü değildir.
Ancak!
Zonguldak sahillerinde elinde bira olan vatandaşlar mobeseden takibe alınırken, haklarında işlem yapılırken Ereğli sahilinde isteyen istediği yerde içiyor.
Kimse kimseye karışmıyor.
Saklamaya gerek görmüyor.
Nasıl oluyor?
Ereğli İstanbul’un bir ilçesi mi?
Zonguldak’ın valisi, emniyet müdürü başka mı?
Bu kadar baskıcı, ayrımcı uygulama doğru mu?

Bizden yararlanın!
Bu şehir için savaşıyoruz.
Bu şehrin kazanımları için savaşıyoruz.
Bu şehirde barışı, kardeşliği, paylaşımı, dayanışmayı, ortak aklı pekiştirebilmek için yayıncılık yapıyoruz.
İşinize gelmediğinde tehdit savurmaktan, eleştirildiğinizde küsüp darılmaktan vazgeçin.
Hem bizden hem de bu şehir için mücadele eden tüm basın yayın organlarından doğru yararlanmanın yollarına bakın.
Bizde küstahlık olmaz.
Lütfen sizde yalamalık istemeyin.
Abartılı sevgi beklemeyin!
Ayrımcılık beklemeyin.
Toplum dinamiklerini doğru okumak için halka inin!