Araştırmacı -Yazar İbrahim KEKEÇ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ünlü Servet-i Fünûn dergisinde yer alan Safranbolu’ya dair bilgilere yer verdi.
Yazısına “Türk basın ve edebiyat tarihinin en uzun soluklu ve en etkin yayın kuruluşları arasında bulunan ünlü Servet-i Fünûn dergisinde tarihi şehrimiz Safranbolu izleri…” diye başlayan KEKEÇ, Recaizade Mahmut Ekrem, Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil ve Cenap Şehabettin gibi önemli şair ve yazarların eserlerini okuyucularıyla buluşturan Servet-i Fünûn dergisi yayın hayatına 1891 yılında başladığını hatırlattı.
KEKEÇ, “Türk edebiyatının bu ünlü dergisinde özgün mimariye sahip evleriyle ünlü Dünya Miras Kenti Safranbolu’ya da yer verilmiş. Derginin 1899 yılı 433. sayısında Safranbolu’da bir köy düğünü, 1900 yılı 481. sayısında ise Safranbolu umumi manzarası yer alıyor.” ifadesinde bulundu.
HÜZÜNLÜ BİR AŞK HİKÂYESİ!
Paylaşımında, yayın hayatını 1944 yılına kadar sürdüren Servet-i Fünûn dergisinin yöremizle olan bağının sadece Safranbolu’dan ibaret olmadığını dile getiren KEKEÇ, şöyle devam ediyor:
“Yöremizin bir değeri ve Ülkemizin önemli şairleri arasında bulunan Rüştü Onur da bazı eserlerinin adresi de Servet-i Fünûndu.
1920 yılında Devrek’te dünyaya gelen Rüştü Onur, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi Edebiyat Öğretmeni Behçet Necatigil’in elinde yetişen öğrencilerden biriydi. Kısacık ömrüne çok sayıda eser sığdırmayı başaran Onur, Ereğli Kömür İşletmeleri’nde memuriyet görevindeyken hastalanınca İstanbul Heybeliada Senatoryumu’nda tedavi görür.
Hastane dönüşünde vapurda Mediha Sessiz Hanımefendi ile tanışır. İstanbul’da oturan bir ailenin kızı olan Mediha Sessiz, Karabük Demir Çelik İşletmeleri sınavını kazanarak Karabük’te memuriyet hayatına başlar.
İstanbul’dan koparak Karabük’e gelip, şehrin havasını teneffüs eden Mediha Sessiz de Fabrika’nın ve Karabük’ün binlerce değerinden biridir artık.
BAHARI BEKLERKEN KIŞA DÖNEN HAYATLAR
Birbirini seven Rüştü Onur ve Mediha Sessiz ikilisi 7 Ağustos 1942’de nişanlanır. 15 Ekim 1942’de de evlenirler.
Hayat onlar için yeni başlamışken, bir anda her şey alt üst olur.
Evliliklerinin üzerinden henüz 18 gün geçmiştir ki, Mediha hastalanarak aniden hayata veda eder. Ölüm acısıyla iyice sarsılan Rüştü Onur da yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak eşinden tam bir ay sonra vefat eder.”
Son bölümde Karabük-Zonguldak-İstanbul müsellesinde başlayan mutluluk yolculuğunun aynı yıl içinde başlayıp bitecek kadar çok kısa sürdüğünü dile getiren Araştırmacı- Yazar İbrahim KEKEÇ, “Kurtuluşu olmayan hastalıkların pençesinde hüzünlü bir veda ile hayatları sona erer. Ünlü bestekâr Selçuk Tekay’ın ‘Baharı beklerken ömrüm kış oldu’ adlı eserindeki gibi baharı bekleyen ömürleri tez zamanda kışa dönüşür.” diye tamamlıyor.
