Prof. Dr. Hakan Kutoğlu ve aynı zamanda Kent Konseyi Başkanı hocamız, Adliye binasının olduğu yerde aslında otel olması gerektiğini söylemiş.
Bu fikri o adliye binası yapılmadan önce defalarca söylemiş, yazmış bir kardeşiniz olarak bu fikre katılmamak mümkün değil.
Dönemin Baro Başkanı Av. Kerem Ertem’i bile ikna edememiştik!
Bu şehrin geleceğini gerçekten dert eden siyasetçilerimiz, belediye başkanlarımız, sivil inisiyatif olsaydı veya görev ve sorumluluklarının hakkını verselerdi bugün orada adliye binası değil otel olurdu ya da Atatürk Kültür Merkezi yapılabilirdi.
Bu kentte radikal kararlar alarak değişim ve dönüşümde doğru adımlar atılmalı.
Plansızlığın zirve yaptığı yıllardan geçerken ne yazık ki hem iktidar temsilcilerimizin hem de yerel yönetimin gücünü bu yönde tam kullanamadık.
Mesele doğruları söylemek değil ki karar vericilerin, seçilmişlerimizin o doğrulara sahip çıkması.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile doğrudan görüşebilen bir belediye başkanına (Ömer Selim Alan) sahipken.
Zonguldak’a bu kadar duyarlı olan ve tam destek olan bir Çevre ve Şehircilik Bakanına (Murat Kurum) sahip iken.
Bölge milletvekilleri geçmiş yılların aksine uyum içinde çalışıp istedikleri bakana ulaşabilirken bu radikal kararlar ve değişim için her fırsat şehir adına daha fazla kullanılmalı.
Bazı alanların kamulaştırılıp yıkılması.
Eski hal binasının olduğu yere yeni bir merkez yapılıyor.
Hummalı bir çalışma var.
Detayına girmeden emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Peki devamı?
Mesela Acılık Sanayi Sitesinin taşınarak burada geniş çaplı bölgesel bir şehirleşme planının yapılması.
Yeni bir şehir merkezinin planlanması.
Bit pazarı ve çevresinin hal binası ile birlikte boşaltılarak Üzülmez Deresi koridoruna uygun hala getirilmesi.
Hazır o kadar başlamışken adliye binasını da diğer bazı kamu binaları gibi Baştarla’ya taşıyamaz mıydık?
Konu çok.
Öneri çok.
Fikir çok
Bunlar ve daha fazlası bu dönem yapılmazsa ne zaman yapılacak?
Hazır dinamik bir kent konseyi varken kamuoyunun da desteğini alarak üç günde yapılacak işleri bir günde yapmak için çalışmak zorundayız!
Bir mimarımız diyordu ki;
“Yeniden yapmak için yıkmak lazım”
Asıl yıkılması gereken ne varsa hepsini yıkalım!

Siyasetçiler neden bu kadar gergin?
Bu kadar gergin olmayın!
Biz eskiden arada sırada gülebilen siyasetçiler izliyorduk.
İktidar.
Muhalefet.
Şimdilerde ne milletvekillerimiz gülüyor.
Ne il başkanlarımız.
Ne belediye başkanlarımız.
Ne bürokratlarımız.
Siyasetçilere şunu sormak lazım.
Yahu ne oldu seçimde güller açan yüzleriniz.
Sıkıntı.
Stres.
Sorunlar.
Eleştiriler.
Gelecek kaygılarınız.
Parti içi çekişmeler.
Piyasada yaşanan daralma.
Ekonomik sorunlarınız.
Anlıyoruz.
Ama halkın karşısına bu kadar asık yüzlerle çıkmayın.
Yapılan güzel şeyleri anlatırken bile yüzünüz gülmüyor.
Milletin zaten derdi var.
Bu gergin yüzlerinizle bir de siz germeyin.

Ankara’ya şikayet yağıyor
Her partinin genel merkezi ‘Zonguldak’ denilince bir duruyor.
Her geleninin, her dosyanın, her şikayetin altından ne çıkacağı merak konusu oluyor.
Sayısal bir veri yok ama genel kanaat bu yönde Ankara’da.
Zonguldak en fazla şikayet gelen illerin arasında.
Her partide yaşanabilen bazı sorunlar, kişisel çekişmeler anında Ankara’ya yazılıyor.
Hemen söyleyelim.
Milletvekillerini Ankara’da en çok teşkilat içindekilerden gelen şikayetler yıpratıyor.

Halka dokunun!
İnsanlar zor günler geçiriyor.
Haberler insanların içini karartıyor.
Sürekli ölüm haberleri bunalttı.
Kovid zaten bunalttı insanları.
Bu nedenle sosyal dokunuşlar şart.
Bizler yayın politikamız içinde bunları biraz daha fazla yapmaya çalışacağız.
Ancak!
Her bürokratın, her işverenin, her idarecinin idaresinde olan çalışanlarla, esnafın, öğretmenin, memurun muhatap olduğu insanlarla küçük sosyal dokunuşları şart.
Mesela tüm belediyelere görevler düşüyor.
İnsanları biraz olsun mutlu edecek şeyler yapın.

Tam zamanı!
TTK’da son iki yılda bin 300 emekli olurken kömür üretiminde bir yıl öncesine göre yüzde 18 artış var. 
Önümüzdeki yıl ise ilave yüzde 20’lik üretim artışı daha hedefleniyor.
Mekanize üretim ayakları ise uzuyor.
Bunlar da güzel şeyler.
Kömürün durumu ortada.
Demir Çelik Fabrikalarının durumu ortada.
Bu durumda TTK’ya işçi alımı için tam zamanı.
GMİS yönetiminin süreci olgunlaştıran adımları hızlandırdığını görüyoruz. 
TTK yönetimi zaten talebi iletiyor.
Sayın Cumhurbaşkanı ile doğrudan görüşebilen siyasetçilerimiz varken bu sürecin çok uzamadan işçi alımının yapılması gerekiyor.
Mesele Zonguldak meselesi!