TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi 47.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Öztürk, EPDK’nın aldığı 10889 sayılı kararını 'yerli kaynaklarla/kömürlerle üretim yapan santraller devre dışı kalsın, yerli kömür üreticileri de kapatsın’ olarak algıladıklarını belirtti.

Yerli kömür kullanarak elektrik üreten şirketlerin teker teker kapılarına zincir vuracaklarını ifade eden Öztürk, kararın acilen yürürlükten kaldırılmasını istedi.

Öztürk açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

"29 MART 2022 tarihinde Enerji Piyasası Denetleme Kurul’u (EPDK) ülkemizde yerli kömür üretimini ve yerli kömürle çalışan termik santaralleri etkileyecek önemli bir karar(10889 sayılı) alarak ilgili kurum ve kuruluşlara duyurdu.

EPKD’nin kararına göre; enerji santrallerinin ürettiği enerjiye, MW/h başına yerli kömür kullanılarak yapılan elektrik üretiminde üst limit olarak 1200 TL, ithal kömür ve doğalgaz kullanılarak yapılan elektrik üretiminde ise üst limit olarak 2500 TL fiyat uygulaması (teşvik) yapılması öngörüldü. EPDK bu kararını, 2013 yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.Maddesinin 11.Fıkrasında yazılı ‘kaynak bazında destekleme fiyatının belirlenmesi’ şartına dayandırdı. Amacınıda; elektrik fiyatlarını denetim altına almak ve elektrik fiyatlarını düşürmek olarak kamuoyuna duyurdu. Böylece, bir formül icat edilerek ithal yakıtla enerji üreten firmalar için bir fiyat belirlendi. Buradaki amacın elektrik fiyatlarını aşağı çekmek değil, devletin kendi zararını minimize etmek olduğu anlaşıldı.

Karara göre; ulusal kaynaklardan yerli yakıt kullanarak elektrik üreten santrallere maliyetlerinin altında tavan fiyat belirlenip faaliyetlerine devam etme baskısı uygulanırken, ithal kömür ve doğalgaz kullanarak elektrik üreten santralleri korumak için bir formül/yol bulundu .Bu formülü ‘gelir garantili formül’ olarak tanımlayabiliriz. İthal kömür ve doğalgaz ile elektrik üreten santaller böylece gelir garantili bir sisteme kavuşmuş oldu.

Yerli kömür kullanarak elektrik üreten şirketler bu koşullarda zararına çalışmak istemeyeceklerdir. Dolayısıyla teker teker kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaklardır. Sonuç olarak EPDK’nın aldığı bu karar doğal olarak domine etkisi yaratacak; yerli kömür üreticisini ve tedarikçilerinide zor durumda bırakacaktır. Burada en önemli husus yerli ve milli kelimesini söylemlerinden düşürmeyen EPDK ve mevcut hükümet, yerli kömürden/kaynaklardan elektrik üreten santralleri, maliyetin altında ve zararına üretim yapmaya zorlaması ve ithal yakıtla üretim yapan şirketlerin imtiyazlı konuma getirilmesidir. İthal kömür ve doğalgaza bağlı elektrik üreten şirketlere gelir garantisi sağlayarak ayakta tutulmak istenmeleri için bulunan yol anlaşılabilir olmaktan çok uzaktır. EPDK’na ve bu kararı aldıranlara şu soruları hep birlikte sormalıyız. 10889 sayılı kararla Türkiye; bazı ülkelerin doğalgaz ve kömür üreten sektörlerini süsbanse etmiş olmuyor mu?

İthal kömür ve doğalgazla çalışan santraller, yüksek fiyatlarla gelir garantili elektriği sisteme verip satarken, yerli kaynaklardan/kömürden elektrik üreterek ülkeye katma değer sağlayan, cari açığı bir nebze engelleyen, enerji arz güvenliğine önemli katkı sağlayan ve özellikle fiyatları dengeleyen yerli kömür kullanan santrallere ve yerli kömür üreticilerine reva görülen bu mu? Ayrıca dünyada kömür ve enerji bu kadar önem kazanmışken ve gündemde iken; yerli kömür kullanıp elektrik üreten santraller ile yerli kömür üreticilerine önem verilmesi gerekirken, tam tersi uygulamalar neden? Asıl cevaplanması gereken sorular bunlar.

Bize göre ülkemiz için önemli ve el üstünde tutulması gereken yerli yakıt kaynakların işletilmesi ve yerli kaynaklar kullanılarak elektrik üretilmesidir. Bunun tam tersi uygulamaların hayata geçirilerek ithal kömür ve doğalgazla çalışan santrallerin korunup kollanması ulusal  çıkarlarla çelişmekte ve kamusal yarar içermemektedir. Zaten 2019/2023 kalkınma plânında yerli kömürlerin ekonomiye kazandırılmasından hiç bahsedilmemiştir. Ülkemizin bu konuda vakit kaybetmeye tahamülü yoktur. Yerli kaynaklara gereken önem verilmeli, gerekli plânlamalar ve yatırımlar bir an önce yapılmalıdır.

İthal kömür ve doğalgaza verilen her destek, mevcut kaynaklarımızın (özellikle kömürün) devre dışı kalmasına, işsizliğe, cari açığın büyümesine neden olduğu gibi borçlanmaya ve daha da önemlisi enerji arz güveliğinin tehlikeye girmesine neden olur.

Düşüncemizi kamuoyu huzurunda bir kez daha açıkça beyan ediyoruz. EPDK’nın aldığı 10889 sayılı kararı ‘yerli kaynaklarla/kömürlerle üretim yapan santraller devre dışı kalsın, yerli kömür üreticileri de kapatsın’ olarak algıladık. Görüşümüz, bu kararın acilen yürürlükten kaldırılması yönünde olup, yerine ülkedeki uzman kişilerin, kuruluşların ve ilgili meslek odalarının eşit sayıda temsilcisinin katılımları ile hazırlanacak ulusal çıkarlarımıza uygun ve kamu yararı gözeten yeni bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesidir."

Editör: TE Bilişim