Saldırıya uğrayan muhabir yaşadıklarını böyle anlattı

Geçtiğimiz akşam 22.30 sularında meydana gelen kazada Yaralının bazı yakınları kazayı görüntüleyen muhabire saldırarak görüntü çekmesini engellemeye çalışmıştı. 
Bazı yaralı yakınları görevini yapmaya çalışan gazeteciye "İnşallah yarın bir gün senin de çocuğun olur. Senin de başına gelir. İnşallah aynısı senin de başına gelir. Böyle görev mi olur? Böyle gazetecilik mi olur?" diyerek beddua etmesinin ardından Seval Yıldızhan yaşadığı sözlü ve fiili saldırının ardından tepkisini kaleme aldı. 
Muhabir Seval Yıldızhan “Ben bu bedduayı hak etmedim.” diyerek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Ben bu sefer kamu görevimi ve gazeteciliğimi yerine getirdiğim esnada aldığım beddua için yazmak istedim.
Biz gazetecileri sanıyorsunuz ki biz bir kazada veya intiharda gerçekten zevk alarak çekiyoruz. HAYIR. Biz işimizin gereğini ve siz vatandaşların en çok merak ettiği haberleri yapıyoruz.
Ben ilk önce, her şeyden önce bir kadınım.
Saldırıyı uğruyorum. Saldıranlar kadın veya erkek oluyor.
Kendime o bedduayı hak edecek bir şey görmedim, görmüyorum.
Kimse kimseye beddua edemez.
Düşünün ki işinizi severek yapıyorsunuz.
Biz gazeteciler o kaza haberlerini, cinayet haberlerini, hırsızlık haberlerini, cinsel istismar haberlerini ve birçok haberi yapmasak, yazmasak siz vatandaşlar nerede ne olduğunu nasıl öğreneceksiniz?
Her şeyi öğrenmek için veya merak ettiğiniz için yerel gazetelerden tutun da ulusal gazetelere bakıyorsunuz.
Şimdi size soruyorum.
Her şeyi öğrenmek için baktığınız o haberler için gece gündüz demeden çalışan gazetecilere ve bir bayana veya bir erkeğe hele ki şöyle bir beddua düşmana bile söylenmez.
Şimdi sizlere dün akşam saat 22.30 sularında gittiğimiz 3 yaşındaki çocuğun yaralandığı kaza haberinde telefonumun fırlatılmasını geçtim, köpek denilerek hakarete uğramamı ve yediğim bedduayı sizlerle paylaşmak istiyorum;
"İnşallah yarın bir gün senin de çocuğun olur. Senin de başına gelir. İnşallah aynısı senin de başına gelir. Böyle görev mi olur. Böyle gazetecilik mi olur?"
Ben bu bedduayı hak etmedim.
‘Beddua döner dolaşır sahibini bulur.’ Diye bir söz vardır. Ben korkarım beddua edemem o yüzden.
Kalın sağlıcakla…”