Montrö Sözleşmesi'yle ilgili bir bildiri yayımlayan 104 emekli amiralden 14'ü hakkında gözaltı kararı çıkmasının yankıları sürerken bir bildiri de eski milletvekillerinden geldi.

Üç gün önce 126 eski büyükelçinin Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi’yle, önceki gün 104 emekli amiralin yine Montrö’yle ilgili açıklama yapmasının ardından bu kez de eski milletvekilleri bir bildiri yayımladı. “Cumhuriyetimizin temel nitelikleri tartışılamaz! Kanal İstanbul yapılamaz! Montrö tartışmaya açılamaz!” başlıklı bildiri metni şöyle:

Önce 126 eski büyükelçi Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi'yle ilgili önemli bir açıklama yaptı. Ardından 104 emekli Amiral görüşlerini bildirdi. Kişi grup ya da kurumların ülke çıkarları söz konusu olduğunda, görüş açıklamalarından daha doğal ne olabilir? Bu hem haktır hem de yurttaşlık görevidir. İstanbul Sözleşmesinin Anayasaya aykırı biçimde Cumhurbaşkanı tarafından feshedilmesinin verdiği cesaretle hızlandırılan, Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi tartışmalarının geldiği nokta, bu açıklamaları zorunlu kıldı.

LOZAN’DAN SONRAKİ EN BÜYÜK BAŞARI

Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik çeşitli emeller taşıyan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul'da ısrar edilmesini, Atatürk Türkiye’sinin Lozan Antlaşması’ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan, İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğimizi sağlayan, Montrö Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasını, öneminin azaltılmasını biz de doğru bulmuyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk ve ilkelerini, Anayasanın değiştirilemez maddelerini sahiplenmek, ülkemizin geleceğini ilgilendiren konularda kamuoyunu bilgilendirmek, temel bir anayasal haktır. Anayasal hakların güvencesi olması gerekenlerin, toplumu susturmaya, sindirmeye, korkutmaya çalışmaları kabul edilemez.

DARBECİLİKLE SUÇLANMALARINI KINIYORUZ

Çoğulcu demokrasinin gereği olarak en doğal yurttaşlık hakkını kullanıp, Kanal İstanbul ve Montrö konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşan kişi ve gruplara yönelik tehdit, suçlama, saldırı korkutma, sindirme ve soruşturma gibi girişimler, yurttaşlık haklarını ipotek altına almaktır. Bu yaklaşımı ve bu girişimleri kınıyor, hala bir hukuk devleti olduğumuzu hatırlatıyoruz.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkeleri ve temel felsefesi ve kurumları vicdansız darbelerle yıkılmaya çalışılırken, düşünce açıklama hak ve özgürlüğünü kullanan kişilerin darbecilikle suçlanmasını, baskı altına alınmasını esefle karşıladığımızı kamuoyuna duyururuz. Saygılarımızla.

Bu bildirinin altına imza atanların arasında Zonguldak Milletvekilleri A.İhsan Köktürk, Hasan Gemici, Nadir Saraç ta bulunuyor.

Editör: TE Bilişim