Z HABER Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Atilla Öksüz 29 Ekim törenleri nedeniyle yaşanan polemikleri yorumlayarak sağduyu çağrısı yaptı.
İşte madde madde o tespitler.
- Bir
Zonguldak şehrin asıl meselelerini değil, politik ayrımcılığın püf noktalarından sızan ve kitleleri karşı karşıya getiren olayları tartışmayla zaman geçiriyor.
Yazık ediyoruz birbirimize.
Bu şehre.
- İki
Son olarak 29 Ekim Cumhuriyet kutlaması törenlerinde ortaya çıkan manzaralar - tartışmalar - yuhalamalar Türkiye’nin aydınlanmasında, sanayileşmesinde ilklerin ve ilk Cumhuriyet kenti Zonguldak’ın derin mazisine yakışmadı.
- Üç
Son dönemde yaşanan ve politik sahnede yeni polemiklere neden olan bazı söylem ve eylemler, ötekileştirici ve kırıcı sözlerin total yansıması gibiydi belki de.
Ama niye?
Ve neden?
Bu duruma gelmeye gerek var mıydı?
Kocaman bir ‘Hayır’
Kim getirdi toplumu buraya?
Gereksiz gerenler!
Gerilimden keyif alanlar!
- Dört
Son yılların halk katılımı açısından en kalabalık ve en güzel 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yapıldı.
Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Ancak!
Zonguldak merkezde yapılan etkinliklerde ‘Mehteran da bizim İzmir Marşı’da” diyemeyen anlayışın ‘Mehteran Marşı’ dayatması tadını kaçırdı ve gereksiz polemiklere neden oldu.
- Beş
Fener Alayı sırasında veya sonrasında ‘İstiklal Marşı’ okunur diye bir kanun maddesi veya zorunluluğu bulunmadığı halde tartışmalar ve basına yansıyan haberler; “İstiklal Marşı’nın bilerek ve isteyerek okunmadığı” yönünde bir düşünceye- algıya neden olacak cinsten.
Mesela CHP’li Belediyelerin organize ettiği pek çok konser sonrasında da İstiklal Marşı okunmadı.
“Vay efendim siz İstiklal Marşı’nı neden okutmadınız diyenlerin da önce samimi olması gerekir.
- Altı
Zonguldak Belediyesi öncülüğünde yapılan Fener Alayı gösterilerinde sabahki resmi törenlerde olduğu gibi Mehteran takımı dinletisinin sürekli hale gelmeye başlamasıyla başlayan eleştiriler tepkiye dönüştü.
O da yetmedi sloganlara ve ‘yuh’ çekmelere dönüştü. Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ve Hamdi Uçar o ‘yuh’lar arasında geri dönüp tek kelime etmeden yavaş adımlarla uzaklaştı.
Bu tablo Zonguldak, siyasetçilerimiz ve Cumhuriyet adına kötü bir görüntü oldu!
Şehre eksi beş.
Siyasetçiye eksi on yazdı!
- Yedi
Siyaset stratejisi açısından bakıldığında da; CHP’lilerin sandığa gitmeyerek veya bizzat şahsına oy vererek seçilmesine destek oldukları Ömer Selim Alan, fener alayı sonrası konseri herkesi daha fazla kucaklayacak – kucaklaştıracak bir atmosfere sokabilirdi! Böyle davranabilseydi haklı tepkilerle başlayan ancak provakatif bir hal alan tepkiler sonrasında beş karış suratla değil el ele- gönül gönüle gidebilirdi!
- Sekiz
Ne Vali Mustafa Tutulmaz Atatürk düşmanı olabilir ve Ömer Selim Alan ne de Milletvekilleri Polat Türkmen, Hamdi Uçar ve Ahmet Çolakoğlu. Ama bu organizasyonları yaparken Zonguldak’ın Cumhuriyet’in ilk kenti olduğunu ve organizatörlerin toplumun tüm kesimlerinin gönlünü hoş tutacak – aklıyla dalga geçmeyecek detaylara dikkat etmeleri gerekirdi.
- Sekiz buçuk!
Bir zamanlar Abdullah Gül vardı.
Her milli bayramda nezle olan, gazı olan, kravatını bulamayan.
Çok şükür bizimkiler hiç öyle olmadı ama bu tantanaya da gerek yoktu.
- Dokuz
Gereksiz şekilde olaylı biten Fener Alayı ve konser sonrası Valiliğin yani yüce devletin ev sahipliğinde balo yapıldı.
Orada çok sayıda STK, siyasi çevreler ve diğer kitleler vardı.
Ama şişe yoktu.
Büyük yoktu!
Küçük yoktu!
Rakı yoktu!
Şarap yoktu!
Bedavacılar yoktu!
Peki!
Devletin tertip ettiği ve buraya mutlak katılması gereken pek çok siyasetçi ve hepimizden daha çok Atatürkçü olduğunu söyleyenler neden yoktu?
Bakın bu da insanın aklına geliyor işte!
- On
Osman Bey ve Osmanlı Devleti’nin kurulmasıyla başlayan ve Cumhuriyet ile taçlanan şanlı tarihimiz içinde elbet politik görüş ayrılıkları olacak.
Ancak nereden gelip nereye gittiğimizi unutmayacağız!
Atatürk düşmanlığı nedir?
Nerede başlar?
Nasıl devam eder?
Bir slogan ile Atatürk ölmez!
Bir slogan ile Atatürkçü olunmaz!
Unutmayalım ki;
Atatürk’e, onun hatırasına saldıranlar, insanları kamplaştıran ve bölenler ne kadar hain ise Atatürk’ü veya Atatürkçülüğü tapulu malı zannedip, diline doladığı halde aynı kamplaşma ve ötekileştirme anlayışı içinde olanlar da haindir!
- On bir!
Ayrıca?
Şehir olarak- ülke olarak birbirimizi ötekileştirme lüksümüz yok!
Ötekileştiren ötekileşir!
Ötekileştiren kaybeder.
Biraz empati insanların birbirini kazanmasını, ülke olarak, şehir olarak kucaklaşmasını sağlar!
Sahi!
Atatürk Zonguldak’ın bu halini görse ne derdi acaba?
