Zonguldak'ın Gökçebey ilçesine bağlı Muharremler köyünde yaşayan ve ahşap mutfak eşyaları yapıp satan emekli imam Hasan Gider'e (80), fincan satın alan B.K. (27) 'poşet delik' diyerek, bıçakla saldırdı. Saldırganın elinden oğlu ve kızı tarafından kurtarılan Gider, "Ne olacağım belli değildi, çocuklarım kurtardı beni. Çok üzüldüm. Ben hizmet insanıyım" dedi.

Saldırı olayı, önceki sabah Muharrem köyünde yaşayan Hasan Gider'in evinin alt katındaki atölyede yaşandı. Tahta mutfak eşyaları yapıp, satan 6 çocuk babası emekli imam Hasan Gider'in atölyesine gelen B.K., ahşap kahve fincanı satın aldı. Ancak B.K., fincanın koyulduğu poşetin delik olduğunu söyleyerek, Hasan Gider'e tokat attı. Gider, aldığı darbeyle yere düşerken, B.K. üzerinde taşıdığı bıçağı çıkarttı. Saldırgana Gider'in oğlu ve kızı müdahale etti. Atölyeden çıkarılan B.K., bakkalın önüne geldiğin de taşkınlık yaptı. İhbar üzerine gelen jandarma, B.K.'yi gözaltına aldı. Psikolojik rahatsızlıkları olduğu öğrenilen B.K., Cumhuriyet savcısının talimatıyla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Saldırgan psikiyatri bölümünde tedaviye alındı.

Yıllardır yaptığı tahta mutfak aletleriyle tanınan Hasan Gider, yaşadığı dehşet dolu anları gözleri dolarak anlattı. Canını zor kurtardığını ifade eden Gider, "Bana, 'Ahşaptan kahve içmek için fincan var mı?' dedi. 10 lira verdi. 'Poşete koymadan olmaz' diyerek, poşet verdim. Bir dakika sonra geri geldi poşet delik diye. Poşet delik değildi ama yeniden poşet verdim. 'Sen bana karşı mı geliyorsun?' dedi. 'Ben sana karşı gelmiyorum, insanlık ediyorum' dedim. Öyle derken bana bir tane tokat attı. Gözlüklerimi kaptı. Betona vurdu. Çekti bıçağı, 'seni soğan doğrar gibi doğrarım' dedi bana. Bana vurmaya başladı yine. Çocuklar tuttu. Çocuklar kurtardılar beni. Sigara yakıp tahtaların arasına attı, yakacağım diye. Bakkalın orada da olay çıkardı. Bıçak çekmiş bakkala. 'Hemen jandarmayı arayın' dedim çocuklara" dedi.

'BANA BU KÖTÜLÜK OLUR MU?'

Yaşadığı olayın kendisini çok üzdüğünü ifade eden Hasan Gider, "Bana bu kötülük olur mu efendi. Ne olacağım belli değildi. Çocuklar kurtardı beni. Çok üzüldüm. Ben hizmet insanıyım. İmamlık yaptım. Millete yük olmadım. 20 sene çocuk okuttum. Hepsi kadrolu memur oldu. Ne güzel hizmet ettim. Bu hizmeti yapabilsek ne mutlu. Biz hizmet insanıyız. Kapıyı kilitledim, sanki gelecek gibi hissediyorum bir daha" diye konuştu.

Editör: TE Bilişim