25 Ekim 2020 Pazar günü yapılan KPSS Ön Lisans ile 2020 yılı Lisans ve Ön Lisans KPSS tamamlanmış oldu.
Sınava giren yüz binlerce öğrencinin gözlerinde umutsuzluk,
Yüzlerinde ise maskelerden bile belli olan mutsuzluk vardı.
Ülkemizin en iyi üniversitelerinin en çok tercih edilen bölümlerinden mezun olan gençlerimiz bir ümitle KPSS’de şanslarını deniyorlardı.
Sınavlar öncesinde ve sonrasında konuştuğumuz adayların neredeyse tamamı en yüksek puanı alsalar bile atanabileceklerine dair umuttan yoksundu ki bu endişe çok güçlü referansları olanlarda bile vardı.
En ümitvâr olanlar ‘öğretmen adayları’ydı. Ziya Selçuk’un Bakan olmasından sonra uygulamaya geçen KPSS’de alınan puanın aynısının mülakatta verilme uygulamasıyla kendilerini güvende hissediyorlardı.
Ülkemizin yarınlarını emanet edeceğimiz gençlerin geleceğe dair ümitlerini kaybetmeleri, üzerinde çokça düşünülmesi gereken, belki de en fazla kafa yormamızı gerektiren konu değil mi?
Dante'nin İlahi Komedya'sında cehennemin kapısında "Ey buradan içeri girenler, her türlü ümidi geride bırakın (Lasciate ogni speranza voi ch'entrate)." yazar. Cehennem ümidin olmadığı yerdir. Hiçbir ümidin kalmaması, hayatta cehennemi yaşamaya denktir.
Gençlerimizin ümidini kırmaya hakkımız var mı?
“Bu dünyada bütün konuşmalar geleceğe aittir.”diyor Kemal Tahir. Gelecekten umudu olmayan gençlerin suskunluğuna bir çözüm üretmeliyiz.
Gençlerimizin hayatında farklılık yaratabilmek için onları gerçekten önemsemeliyiz.
Gençlerimizin yüzlerinde mutluluk, bakışlarında umut olsun istiyorsak onların sözlerine kulak verip hâl dilini anlamalıyız.
Yüzde 10-15’lik sayıca az bir grubunun, evlerinde yahut iş yerlerinde mutlu mesut yaşadığı ülkemizde geride kalan mutsuz çoğunluğun sesine kulak vermeye mecburuz.
Gün; kimselere takılmadan, şartlar, ortam ne kadar zor olursa olsun çözüm üretmenin, çözüm yolu göstermenin çözümün bir parçası olma mücadelesinin verileceği gündür.
Mânâsız çatık kaşı bile kul hakkı sayan bir medeniyetin mensuplarının yarınlara dair kurulacak güzel hayallere engel olma hakkı yoktur.
"Umut korkudan güçlü tek duygudur." diyor Suzanne Collins…
Eğitimcilere, siyasetçilere, kanaat önderlerine, akademisyenlere, sanatçılara velhasıl ettiği kelamın karşılığı olan her bir inananımıza düşen yegâne sorumluluk gençlerimize umutlarını yeşertebilecek eylem ve söylemlerde bulunmaktır.
Çok mu şey istiyor gençlerimiz?
Sahi kaçımız gençlerimizin hâl dilinin ne dediğini neler söylediğini anlayabiliyor?