Efsunlu güzel Filyos…

Nüfus ve yerleşim alanı olarak küçük belde olsa bile özgül ağırlığı çok ama çok fazla olan Filyos…

Tios antik kenti, doğal gazı, limanı, Filyos Vadisi projesi, ilçe olma ve Bartın’a bağlanma söylemleriyle daima gündemde kalmayı başaran Filyos…

İç Anadolu’nun denize açılan en yakın kapısı, ay yıldızlı tren penceresinden en güzel gün batımlarının izlendiği Filyos…

1956 yılında trenle geçişi sırasında Prenses Süreyya’yı bile büyüleyen göz kamaştırıcı güzel Filyos…

Batı Karadeniz’in bu eşsiz tatil merkezi Filyos, sadece son yıllarda değil Cumhuriyet’in ilk yıllarında da hep gündemdeydi.

Deniz kıyısında olması onu çok daha önemli hale getirdi.

Cumhuriyet’in başkenti Ankara ile kömür diyarı Zonguldak’a bağlayan demiryolunda ilk kazmanın vurulduğu, ilk rayların döşendiği yer de Filyos oldu.

Demiryolunun inşasına 1927 yılında Filyos’ta eski iskelenin kurulumuyla başlandı.

Filyos’tan Karabük’e doğru ilerleyen demiryoluyla önce 1935 yılında Filyos-Ankara hattı tamamlandı.

Ardından 1936 yılında Çatalağzı ve 1937 yılında da Zonguldak hattı açıldı.

Hem Zonguldak hem de Ankara yönüne uzanan demiryolunun tam merkezinde Filyos bulunmaktaydı.

Henüz demiryolu hattı Ankara’ya ulaşmadan yöre insanının mağduriyetini gidermek üzere 1930 yılında Filyos-Balıkısık, 1934 yılında da Filyos- Eskipazar arasında tren işletmeciliğine geçildi.

En uygun yer seçilen Filyos’ta iskelenin kurulmasıyla birlikte personel, vagon, lokomotif ve malzemeler deniz yoluyla getirildi.

Oldukça geniş bir alana sahip sahil bölgesinde demiryolu inşa ve işletme faaliyetleri için ihtiyaç duyulan istasyon, lojman, atölye gibi bina ve tesisler inşa edildi.

Demiryolu inşasında malzeme taşıyan ve tamamlanan hatlarda çalışan lokomotif ve vagonların bakım, onarım ve ikmallerinin yapılabilmesi için atölyeye ihtiyaç vardı.

Demiryolu hattının Çatalağzı’na ulaşıp büyük ölçekli demiryolu tesisleri inşa edilene kadar Filyos’ta bulunması ve yaklaşık 10 yıl hizmet vermesi gereken atölyeden hiç söz edilmeyişi bizim araştırma konumuza dönüştü

Filyos’ta böyle bir atölye var mıydı, varsa nereye kurulmuştu?

Burada kimler görev yapmıştı?


Hicaz Hattından Urfa-Zonguldak Hattına

Araştırmamız sırasında öncelikle depo denilen lokomotif ve vagonların bakım, onarım ve ikmallerinin imkân sağlayan iki adet atölye fotoğrafına ulaştık.

Filyos İstasyonuna Çatalağzı yönünden girişte sağ tarafına konuşlanmış depo işlevini görebilecek yapıya ait fotoğraflarda deponun önce küçük ölçekli olarak kurulduğu ihtiyaca göre zamanla büyütüldüğü görülüyor.

Milliyet gazetesinin 12 Kanunusani 1930 tarihli nüshasındaki Ankara-Ereğli demiryolu hattı inşasına dair haberindeki lokomotif fotoğrafı altında “Yeni çıkarılan(iskeleye) lokomotiflerden birinin Filyos deposu önünde kurulması” ifadesi yer alıyor.

Son Posta gazetesinin 11 Birinciteşrin 1937 tarihli “Ankara-Zonguldak hattı üzerinde feci bir kaza” başlıklı olarak verilen haberde de, Çatalağzı’ndan hareket eden yük treninin Filyos’ta depo hatlarına girmesi nedeniyle kazanın meydana geldiği belirtilmiş.

İlgili haberler ve fotoğraflar birleştirildiğinde Filyos istasyonun batı yönünde bulunan yapının depo olduğu kesinlik kazanıyor.


Filyos’ta Romanyalı Halil, Urfalı Abdülkadir

Filyos Depo Müdürlüğünde görev yapan personelle ilgili olarak da iki kişinin bilgilerine ulaştık.

Demiryollar mecmuasının 1931 yılı mart sayısında da Filyos Depo Müdürünün vefat haberi yayınlanmış.

“Elim bir ziya” başlığıyla verilen habere göre; 1283 yılında Tulca’da(Romanya) doğan ve Türk şimendiferciliğinin ilk müntesiplerinden olan Halil Bey, Hicaz demiryolu hattındaki makinistlik görevinin ardından Bilecik ve İzmit’te depo şefliği, Ankara-Sivas hattı fabrika müdürlüğü ve cer amirliği görevlerini ifa ediyor. 2 Temmuz 1929 tarihinde Filyos depo müdürlüğü görevine getirilen Halil Bey, 1.2.1931 tarihinde görevi sırasında ani rahatsızlığı nedeniyle hayata veda ediyor.

Demiryollar mecmuasının 1932 yılı mayıs sayısında “Ölen arkadaşlarımız” başlığı altında verilen haberde ise Filyos’ta görev yapmış Urfa doğumlu makinist Abdülkadir Efendinin vefat haberine ulaşıyoruz.

1295 yılında Urfa’da doğan Abdülkadir Efendi de Halil Bey gibi önce Hicaz hattında makinistlik görevi yapıyor. 1928 yılında Demiryolu İdaresine geçiş yaptıktan sonra Filyos Depo Müdürlüğünde makinistlik görevine devam ediyor. 29.3.1932 tarihinde ise vefat ediyor.

Yukarıdaki bilgiler de gösteriyor ki, gerek demiryolu hattının inşası, gerekse tren işletmeciliği açısından elzem olan lokomotif-vagon bakım onarım atölyelerinden birinin Filyos’ta konuşlanmış olduğu artık kesinlik kazanmıştır.

Onun da ötesinde Yenice ilçesindeki dekovil demiryolunda çalışırken 1945 yılında vefat eden Urfalı sanatçı Mukim Tahir gibi aynı yörede bir başka Urfalı Abdülkadir Efendi’nin de demiryolundaki vefatları oldukça manidardır.

Zonguldak yöresinin inşasında alın teri döken üstat Mukim Tahir ve Makinist Abdülkadir Efendi yıllar önce bu diyardan ve bu hayattan çekip gittiler.

Gitmesine gittiler de, farkından bile olmadan türkü diyarı Urfa ile kömür diyarı Zonguldak arasında gönül köprülerinin temelini attıklarını nereden bilecekler?