Vali Mustafa Tutulmaz, Ak Parti Milletvekilleri Polat Türkmen, Hamdi Uçar ve Ahmet Çolakoğlu beraberinde TSO başkanlarımız ile birlikte Filyos başta olmak üzere yeni sanayileşme sürecinde olan alanlarda inceleme gezisi yaptılar.
Vali Mustafa Tutulmaz yerinde bilgilendirmeler yaptı.
Bölgede yeni istihdam alanlarının hayata geçecek olması sevindirici.
Ama bir sorunumuz var.
Daha önce de pek çok defa yazdık.
Filyos Bartın’a bağlanıyor.
Bartın her anlamda daha avantajlı hale geliyor.
İleride karşılaşacağımız başka bir sorun daha var.
Örneğin Filyos Endüstri Sahası’nda fabrikalar hayata geçtiğinde beyaz ve mavi yakalı çalışan bulmakta ciddi sıkıntılar yaşanabilir.
Bu gezi ve incelemeler sonrasında şehrin bu yönüyle Filyos’a hazırlanması gerekir mi?
Bunlar için yapılabilecek olanlar konusunda Bülent Ecevit Üniversitesi nasıl bir planlama yapar-yapmalı?
Bu geziye katılanlardan biri de Rektör Mustafa Çufalı idi.
Daha önce yapılan Filyos Çalıştayı’nda bu konular gündeme gelmiş olsa da sürecin hızlandırılması ne kadar mümkün?
Bölgenin gençlerinin sertifikalı eğitim programlarına katılımlarının sağlanması da bu sürecin bir parçası olabilir.
Geç kalmayalım yine!

İbrahim Artiker’in hatırlattıkları!
Zonguldak Elektrikçiler Odası Başkanı İbrahim Artiker ile konuşurken halk arasında ara eleman olarak bilinen meslek lisesi mezunlarının ‘aranan eleman’ olduğuna dikkat çekti.
Mesleki eğitimde yapılan yanlışlar yeniden canlandırılmaya çalışılsa da bir nesil kayıp.
Sanayileri gezdiğimizde çıraksızlığın ileride başımıza açabileceği sorunları dinliyoruz.
Artiker de bunlara dikkat çekiyor.
Elektrik tesisatçısı bulamadıklarından bahsediyor.
On sene sonra sıkıntının daha çok artacağını hatırlatıyor.
Diyor ki; “Yoksa 10 sene sonra evinizde tesisat tamiri yapacak usta bulamayacağız”
Meslek Liseleri’ne gidenler, kendilerini biraz olsun yetiştirerek tecrübe kazananların işsiz kalması söz konusu olmayacak.
Eski rektörümüz ve mevcut Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Mahmut Özer’in bu yöndeki çabalarının önemini daha iyi anlıyoruz.
Bu konuda Zonguldak’ta meslek kazandırma adına yapılan çalışmalar daha senkronize şekilde yapılarak teşvik edilmeli.
Ama kurs bitirmekle olmuyor bu işler.
Doğru tecrübe şart.
Yoksa bir ustanın ardından başka usta çağırmak zorunda kalıyoruz.

Erdoğan’ı öldürdüler!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öldüğü yolunda ortaya atılan iddiaların ardından sosyal medyada inanılmaz paylaşımlar gördük.
Ölümlü dünya.
Belki hepimiz son günümüzü yaşıyoruz.
Allah tüm liderlere uzun ve sağlıklı ömür versin.
Acı bir gerçek var ki siyasi anlamda başarısız olan pek çok ismin umudunu Erdoğan’ın ölümüne bağlamış olması.
Kim olursa olsun.
Olaya biraz siyaset üstü bakalım.
İktidarın tartışma yaratan veya tepki çeken bazı uygulamalarına karşın neredeyse çeyrek asırdır ülkeyi yöneten iktidarı değiştirememiş muhalefetin, iktidar olabilme umudunu Sayın Erdoğan’ın ölümüne bağlamak nasıl bir muhalefet anlayışı olabilir?
Yazık!

Mustafa Çufalı açıldı
BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı gerek yapısı gereği gerek uygulamalar nedeniyle zaman zaman hedef oldu.
Dönemsel şartlar, pandemi ve özellikle tıp fakültesi hastanesiyle ilgili yaşanan tartışmalar da bunda etkili oldu.
Çufalı’nın son dönemde sahada çok daha fazla olması dikkat çekiyor.
Şehrin hem sosyal hem ekonomik geleceğine yönelik konularda BEÜ’nün daha aktif olması sevindirici.

Arada teşekkür edin!
Bizim siyasetçilerimiz basın ile sorun yaşıyor.
Sorunsuz siyasetçimiz az gibi.
Çok detaya girmeyeceğim.
Ama basını uşağınız - paralı maşanız veya görmek istediğiniz gibi görmekten vazgeçerseniz basın da sizlere karşı bakışını değiştirir.
Mesela arada emek harcayan, mücadele eden basın kuruluşlarına bir kuru teşekkür zor değil.
Samimi tavsiyem; basın ile düzeyli ve doğru bir ilişki nasıl olmalı, bunun üzerine biraz kafa yormanız.
Böyle yapabilirseniz basının şehre ve işini doğru yapanlara faydası çok fazla olacaktır.
Aksi takdirde her eleştiriden bir kasıt çıkarmak hastalık belirtisidir!
Nefret iklimi yaratır veya nefret ikliminin yaratılmasına prim verirseniz bir süre sonra aynı nefret ikliminin kurbanı olursunuz.